Sohbetler (23 Şubat 2018; 18:00)

KARTAL GÖKTAN: İyi akşamlar sevgili izleyicilerimiz. Sorular Cevaplar programımıza hoş geldiniz.

ADNAN OKTAR: Dinliyorum buyurun.

KARTAL GÖKTAN: Mehmetçiğimiz bir yandan Afrin’de savaşırken diğer askerlerimiz de teröristlere Şırnak’ta göz açtırmıyor. Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığı, zor doğa koşullarında gece-gündüz yürüttüğü operasyonlarla teröristlerin korkulu rüyası haline geldi. Komandolarımızın komando andını söylediği bir görüntümüz var.

ADNAN OKTAR: Çok güzel. Aslanları iyi besliyorlardır ama yine de çok güzel besleyelim aslanları. Her gün böyle güzel kuzu kebap falan, tas kebap. Anneler de bolca aslanlara dolma yapsın böyle anne yemeği de yesinler, değil mi? Bir milyon adet falan ancak yeter bu aslanlara, inşaAllah. Seri olarak yapabilirler böyle onların hem şevkini artırır, ev yemeği olarak çok iyi olur. Hepsi aslan gibi, maşaAllah.

Evet, dinliyorum.

OKTAR BABUNA: Esad rejimi Doğu Guta’da son günlerde 167 sivil şehit etti. Bölgede 400 bin sivil yaşıyor ve binlerce hasta tahliye edilmeyi bekliyor. Doğu Guta’daki yerel meclis facianın önlenmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulundu. “İslam toplumu ve uluslararası camiada etkili olmanız nedeniyle sivilleri korumak için acil müdahale bulunulması, rejime ve destekçisi İranlı milislere baskı yapılması için size çağrı yapıyoruz. Bu insani facianın önüne geçilmesi için sizi ümitle bekliyoruz” denildi.

ADNAN OKTAR: Tayyip Hocam hangi birine yetişsin? Tabii ki Müslümanların da tek ümidi Tayyip Hoca oluyor, o da güzel bir şey. Ama yapılacak şey İttihad-ı İslam’dır. İttihad-ı İslam’ın dışında bir çözüm olmaz. Yani Mehdiyet’in dışında bir çözüm olmaz. Allah bunu gösteriyor daha hala anlamazdan geliyorlar. İttihad-ı İslam olduğunda o gün o saat şıp diye bütün bela biter. İttihad-ı İslam olmadığında bu felaket haberlerini her Allah’ın günü dinleriz. İttihad-ı İslam olmasında ne mahsur var? İttihad-ı İslam’ı oluşturun bitsin. Dakikasında, saniyesinde durur her şey. Takıyorlar, “Sünniler daha üstündür.” Şiiler de diyor ki “biz daha üstünüz.” Sünni-Şii diye bir şey yok, Müslümanlık vardır, Kuran vardır, Kuran Müslümanlığı vardır. İnatla İttihad-ı İslam’a karşı direniyorlar inatla. Mehdiyet deyince adamlar sıçraya sıçraya kaçıyor. İttihad-ı İslam deyince yüz kilometre öteye kaçıyor. Ondan sonra diyor ki “felaket dursun.” Felaket durmaz, Allah durdurmaz felaketi. Tek çözüm Müslümanların birlik olması ve velayet sisteminin gelmesi yani herkesin birbirini koruyup kollaması, kardeş olması. Bunun dışında yol olmaz. Her gün söylüyorum; Darwinist eğitimin kalkması. Mesela bak Suriye’de Darwinist eğitim hakim, İran’da Darwinist eğitim hakim. Darwinizm’le bir yere varılmaz, Darwinizm insanı felakete götürür. Allah’ı inkarı anlatan bir felsefedir Darwinizm. Türkiye’de Darwinizm’in derhal durdurulması yerine gerçek bilimsel açıklamaların yapılması lazım. Bilimsel delillerin gençlere gösterilmesi lazım. Depolardaki fosillerin artık dışarıya çıkarılması bütün gençliğin gözü önüne serilmesi gerekiyor. Yüz binlerce fosil devletin depolarında gizli olarak duruyor. Bu fosiller çıkarılsın liselere dağıtalım, üniversitelere dağıtalım, gençler fosilleri görsün, yaratılışın bir gerçek olduğunu görsünler. Bu Darwinizm oyununa bir son verelim.

Evet.

VTR: Gençler bazen çok iyi arkadaş olmalarına rağmen neden kavga ediyorlar?

ADNAN OKTAR: Darwinizm ne diyor? “Güçlü olan zayıfı yok eder. Hayat bir mücadeledir” diyor. “Kainatta çelişki vardır” diyor. “Tez, antitez, sentez, her şey her şeyle çatışır” diyor “insanlar birbiriyle çatışır, olaylar birbiriyle çatışır, fikirler birbiriyle çatışır bu kavga durmaz” diyor “ve durdurulamaz” diyor. O zaman çocuklar da birbiriyle çatışıyor işte. Bu inancın ortadan kaldırılması lazım. Sevgi, dostluk ve kardeşliğin gençliğe insanlığa anlatılması lazım.

Afrin’de PKK ahmaklık yapmasın da teslim olsunlar, şehri de boşaltsınlar. Avanaklık yapmasınlar bir tanesi kalmaz ahmaklığı bıraksınlar. Teslim olurlarsa hapis yatarlar yine bir şeyi olur yani. Hiç lafı uzatmadan elleri başlarında, beyaz bayrak hazırlasınlar, ellerini de başlarının üstüne koysunlar. Nezaketiyle çıksınlar sessiz sedasız ahmaklığı bıraksınlar. Bak bir tane kalmaz. Serserilik yapmasınlar. Olabilecek en kısa sürede bunu yapsınlar. Elini başının üstüne koysun, üstünde silah pusat hiçbir şey bırakmayacak yere bırakacak hepsini, beyaz bayrakla topluca çıksınlar. Gelsinler orada Türk güvenlik güçlerine teslim olsunlar. Konuyu uzatmaya gerek yok. Öbür türlü bak bir tane kalmayacak söyleyeyim, tek kişi kalmaz. Akılsızlık aptallık etmesinler. Ben nezaketiyle söylüyorum, bir bildiğim var ki söylüyorum ellerini başlarının üstüne koyacaklar silahları yere bırakacaklar her şeyi malzemesi mühimmatı falan ne varsa, beyaz bayrak açıp, beyaz herhangi bir şey olabilir fanila bile olur sırık gibi bir şeye herhangi bir ahşaba bağlasınlar o şekilde topluca çıksınlar Afrin’den. Boş yere kendilerini köpek gibi ezdirmesinler. Köpek kafası gibi kafaları ezilecek, sözümü dinlesinler. Kanuna hukuka teslim olsunlar. Yapmışlar bir aptallık, telafisi hukuktur.  

GÜLEN BATURALP: Ömer Halisdemir’e şehadet emri veren Aksakallı Paşa, darbe gecesi Ömer Halisdemir’in vurduğu darbeci Semih Terzi’yle telefonda konuşmuş. Önce Semih Terzi’yi astsubayı aracılığıyla aramış. Semih Terzi astsubayla kendince dalga geçen bir konuşma yapmış. “Ben seni anlamıyorum ama sen konuşmaya devam et anlat anlat” demiş Semih Terzi. Ardından Aksakallı Paşa bizzat kendisi aramış. Ama Semih Terzi, Aksakallı Paşa’ya da “sesiniz duyulmuyor anlaşılmıyor” deyip telefonu kapatmış. Semih Terzi bu alaycı konuşmaları yaptıktan kısa bir süre sonra Ömer Halisdemir tarafından kafasından vuruldu.

ADNAN OKTAR: Bak durdurmaya da çalışmış yani. Elinden gelen her şeyi yapmış. Allah şehitlerimize en yüce makamı verdi. Hayat kısa zaten herkes ölecek. Ama onlar şanlı şerefli şehadet alemindeler, ne mutlu onlara. Paşa elinden geleni yapmış işte daha ne yapsın yani, değil mi? Her türlü sebebe sarılmış. Adam tam FETÖ’cü züppeliğinde benim gördüğüm. Baksana dalga geçmesi falan klasik FETÖ’cü züppeliği.

Evet, dinliyorum.

ASLI HANTAL: Siz daha önce Suriye Esad rejimiyle MİT görüşsün diye tavsiyede bulunmuştunuz Adnan Bey. Siz söyledikten sonra Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “MİT, Şam ile istihbarat ilişkisi kurabilir” diye açıklama yaptı. Videosu da var.

ADNAN OKTAR: Evet, MİT’in bağlantı kurabileceğini söylediler. Evet.

Bu Afrin’den PKK 2012 yılından beri hep saldırı yapıyorlar. Akıl almaz suikastlar, akıl almaz oyunlar tam cellat deposuydu. Onun için askerin oraya girmesi çok hayati bir konu. Derhal gereği yapılsın. Tabii o bir aşamalardan geçecektir sonra gereği olacaktır.

Evet, dinliyorum.

VTR: Üst akıl komplo teorisi midir?

ADNAN OKTAR: Yakışıklım, zaten üst akıl olmadan insanlar nasıl hareket etsin? Mesela bir yerde kongre yapılıyor bütün herkesi çağırıyorlar, adamlar üst akıl olmadan kongreye gelemez. Nereden akıllarına gelsin? Darmadağın olurlar. Böyle büyük olaylar 1. Dünya Harbi, 2. Dünya Harbi, Fransız ihtilali şu bu falan büyük olaylar, büyük ayaklanmalar üst akıl olmadan olmaz. Mesela 15 Temmuz, öyle başıboş olacak iş değil, mutlaka üst akılla olur. Komplo teorisi değil.

Evet, dinliyorum.

GÖRKEM ERDOĞAN: Sabah’tan Mevlüt Tezel her okulun Tombi gibi konukları olması gerektiğini yazdı. “Uzmanlar hayvan sevgisinin çocukları rahatlattığını, sosyalleştirdiğini ve onlara empati kurmayı öğrettiğini söylüyor. Bence okullarda hayvan sevgisini aşılayacak, hayvanları yakından tanımaya vesile olacak dersler konmalı. Ve o derslerin kedi Tombi gibi konukları olmalı” dedi.

ADNAN OKTAR: Ama Tombi hakikaten çok şeker bir şey. Bakışlara baksana. Olay çıkmış herhalde Tombi gidince. Genel ders potansiyelinde düşme, verim azalmış. Tombi de yemek yememeye başlamış. Yani mecburiyet meydana gelmiş. Tombi gelince her şey asıl haline geçmiş.

Evet.

VTR: Selam Hocam. Sizi çok seviyoruz. İnşaAllah dualarınızı bekliyoruz. Ben soru sormadan önce sizi takip eden, sizi seven, televizyonlardan izleyen Müslümanlara şöyle bir tavsiyede bulunmak istiyorum; sizi gerçekten anlamaları tanımaları için mutlaka en az 5 kitabınızı okumalarını öneririm. Özellikle Karanlık Tehlike Bağnazlık, Münafığın Derin Karanlığı, Adamlık Dini, Cahiliye Toplumunu Terk Etmek bir de Cahiliye Toplumunda İnsan Karakterleri’ni mutlaka tavsiye ediyorum. Sorum ise, cennet bildiğimize göre hadislerden anlatımlara göre ve sizden öğrendiğimize göre iki kısım. Bir kısmında insanlar Allah’ın tecellisiyle sohbet edip konuşabilecekler. Bir kısmında da işte cennet nimetlerinden faydalanacaklar ama Allah ile görüşüp sohbet edemeyecekler. Bazen bende şöyle bir düşünce gelişiyor; Allah ile görüşüp sohbet edilemeyen tarafta olma düşüncesi beni daraltıyor açıkçası. Bazen diyorum, öyle olmaktansa acaba cennetin bir anlamı yok gibi bir düşünce bende gelişiyor. Böyle düşünmek doğru mu?

ADNAN OKTAR: Yakışıklım, güzel yüzlüm çok şuurlu aklı başında bir delikanlı olduğun anlaşılıyor yani dürüst düşündüğün, ani karar veren biri değil de böyle düşünerek samimi karar veren birisi olduğun anlaşılıyor. Selamına da Aleyküm Selam diyorum. Cennette Allah’ı görenler göremeyenler diye bir bölünme yok. O nereden ve nasıl ulaştı sana öyle bir bilgi onu da anlamış değilim. Cennette olup da cennet nimetlerinin tamamından istifade etmeyen hiç kimse yoktur. Cennet ortak bir yerdir ve herkese yöneliktir. Allah’ı gören mümin olduğunda her mümin Allah’ı görür. Her mümin cennet ırmağında yüzer. Her mümin cennet meyvelerinden yer. Cennetin ulaşılamayan hiçbir yeri yoktur her mümin için. Her yeri her şey serbesttir. Ve her nimet her mümin içindir. Bir nimet bölünmesi, nimet eksikliği yoktur. Dolayısıyla da Allah’ı görmede de bütün müminler topluca zaten görüyorlar. “Cennet halkına görünür” diyor zaten. “Cennet halkının tümüne görünür” diyor Allah tümüne. Bölüm bölüm görünme diye bir şey yok. O muhtemelen yanlış bir aktarım olmuş birisinden, aklında da yanlış kalmış. Cennetin vasfında öyle bir şey yok zaten. Bir nimete bir mümin ulaştığında diğer müminin ulaşamaması diye bir şey yoktur. Mutlaka diğer mümin de o nimete ulaşır. Gönlün huzur içinde olsun. Allah insanı üzecek, daraltacak hiçbir şey yapmaz. Allah’ın aklına, vicdanına güvenebilirsin. Sonsuz aka sahip olduğu için, sonsuz vicdana sahip olduğu için, sonsuz mükemmeldir Allah’ın mantığı, aklı, vicdanı. Her şeyi ince ince düşünmüştür. Sen sakın bir daha o ve ona benzer kuşkuya kapılma.

Evet.

GÖRKEM ERDOĞAN: Adnan Bey, siz Sayın Bahçeli’nin Cumhurbaşkanımıza destek vermesinin çok önemli olduğunu çok defa belirttiniz. Siz Sayın Bahçeli’yle Sayın Erdoğan’ın ittifaka girmesinden çok daha önce bunu anlatmıştınız. Onun bir videosu var.

ADNAN OKTAR: Çok güzel. Bu, oyunu bozdu işte. Eğer tek olsaydı çok tehlikeli olurdu, mutlaka bir şey yaparlardı. Ama şu an çaresizlik içindeler. Mükemmel oldu çok çok güzel oldu. Devam devam.

Afrin’de de aslanlar hiç fütur vermesinler, farz farz oradaki cihatları farz. Mücahedeleri farz, doğru yoldalar yanlış bir şey yok. Devam. Mutlaka oranın kurtulması lazım. Şehrin mutlaka alınması lazım. Nezaketiyle güzel bir yöntemle asker orada onu yapar. Zafer haberini bekliyoruz. Temmuz mu olur, Ağustos mu olur bekliyoruz. Ama 30 Ağustos’a da bekletmesinler, inşaAllah.

VTR: Bazen insanlar ağlayınca rahatlıyor, niye?

ADNAN OKTAR: Olabilir. Mesela kalp ağrısında olabilir. Hakikaten rahatlatıcı. Zaten tıbben de söylüyor. Şiddetli kalp ağrısında öyle bir his meydana gelebilir o rahatlatıcı olur, bir mahsuru yok. Allah sevgisinden ağlanabilir, Allah korkusundan ağlanabilir.

Evet, dinliyorum.

ASLI HANTAL: Afrin operasyonu için hazır bekleyen askerlerimiz yeni operasyon toplanma noktasının açılışında görüntülendi. Askerler düzenlenen törenin ardından toplu olarak dua etti ve Cuma namazı kıldı. Görüntüleri vardı.

ADNAN OKTAR: Kabadayılara bak sen, maşaAllah. Kabadayı kaynıyor kabadayı, maşaAllah. Dağ-taş kabadayı olmuş. Helal olsun efelere aferin, maşaAllah. Böyle ordu yenilir mi? Asla yenilmez. Allah gazalarını mübarek etsin. En geç Ağustos’a kadar Afrin’i istiyoruz aslanlardan, inşaAllah.

Evet, dinliyorum.

VTR: Zeki olmak güzel bir şey midir?

ADNAN OKTAR: Yakışıklım sen çok çok güzelsin, maşaAllah sana. Allah güzelliğini kat kat artırsın. Seni cennetiyle şereflendirsin. Kötü olan her şeyden seni korusun. Cennette arkadaş etsin, inşaAllah. Zeki olmak tabii güzel bir nimettir. Ama tabii akıllı olmazsa sırf zeki olursa facia. Mesela münafıklar çok zeki olur ama ahmaklıklarını görüyorsunuz yani rezalet tarzında. İnsanlar artık dimağları duruyor ahmaklıklarından. Ama çok zeki olurlar yani şeytani zekaları olur, şeytanın zekasını kullanır ama ultra ahmaktırlar yani tam moron.

Benim Tayyip Hocam’dan bir ricam var. Şimdi ittifak bu güzel de belediye seçimlerinde bir ittifak yok. Şimdi belediye seçimlerinin kaybedilmesi çok vahim olur, çok çok vahim olur. Özellikle büyük şehirlerde belediye seçimleri için de ittifak yapsınlar. Hemen süratle bunu da hazırlayalım. MHP-AK Parti belediye başkanlıkları için ittifak yapsın hiç vakit kaybetmeden. Onun haberini de duyalım, inşaAllah.

Bu şehitlerin defni oluyor. Allah gani gani rahmet etsin. Sonra, televizyonda acıklı müziklerle şehitleri gösteriyorlar böyle dram müzikleriyle. RTÜK bunu uyarsın kardeşim, böyle şey olmaz. Kabadayı defnediyorsun sen kabadayı, şehit defnediyorsun, acıklı müzik ne alaka? Acıklı müzik ne alakası var? Ne kadar yakışıksız bir hareket. Bir ara cenaze marşıyla kaldırıyorlardı, söyleye söyleye nihayet onu vazgeçirttik. Ee şimdi de dram müziği. RTÜK bunu yasaklasın. Şehit cenazeleri gösterilirken dram müziği istemiyoruz. “Yürekler parçalandı” diyor “gözyaşlarıyla” diyor “yüreğimizden vurulduk” diyor. Bu nasıl bir haber? Şehadet sevinçtir, bayramdır “düğüne gidiyoruz” diyor aslanlar. Şehadet bir nimettir, sen felaket olarak anlatıyorsun. PKK’lı duydu mu ne olur? Adamı sevindirmiş oluyorsun. Bunu PKK’lı dese bir şey demem ama sen Müslüman olarak bunu söylüyorsun sen nasıl adamsın?

Şimdi televizyonda baktım, kadınlara saldırı olduğunda kendilerini nasıl savunacakları anlatılıyor. “Çok seri vurun” işte “avucunuzla vurun.” Kadının ne gücü yeter? Adama vurdu mu adam zaten bu sefer öldürmeye kalkar daha da tehlikeli. Zaten diyor “bana vurmaya kalktı ben de ona vurdum” diyor. Suratına yumruk atar öldürür Allah esirgesin, kadın çok naif bir varlık. Bunu diyeceğine kadınlara sevgiyi saygıyı öğretelim. Gelenekçi İslam anlayışındaki o nefret dolu ifadeler var. İşte kadın taşlayarak öldürme var, işte kadın ne derse tersini yapmak var, kadının cehennemi dolduracağından bahis var. “Yüzde 99’u kadındır cehennemin” diyor. İpe-sapa gelmez abuk-sabuk izahlar var, kadın aleyhtarı öfke dolu izahlar. Bunların yanlışlığını anlat. Darwinizm kadınları hayvan olarak gösteriyor, “hayvanla insan karışımıdır” diyor. Gelenekçi İslam’da da “buçuk” deniyor yani “hayvanla insan arasıdır” deniyor. Bu rezalete bir son verelim. Kadın nefreti değil kadına hayranlığı anlatalım insanlara, bu yönde eğitelim. O zaman hallolur. Savunma tekniği, çocuklara da eğitim veriyorlar çok korkunç söyledikleri sözler. Ben burada söyleyemeyeceğim yani. Çocuğa verdikleri akla bak, adam koskoca 90 kiloluk adam 9 kiloluk çocuğa saldırdığında çocuk ne yapsın ona? Akıl veriyorlar çocuğa “şunu yap bunu yap” diyerek. 90 kiloluk adama çocuğun gücü nasıl yetsin 9 kiloluk çocuğun? Adam tek elinde savurur onu. Onu diyeceğine Allah korkusunu, Allah sevgisini öğretsene. İman hakikatleri, Kuran mucizeleri anlatsana. Darwinizm’in geçersizliğini anlatsana.

Mesela Suriye Doğu Guta’da durum facia. 48 saat içinde 250 kişi şehit oldu. 50’si çocuk şehitlerin. Yaralı sayısı bin 200. İttihad-ı İslam bugün ilan edilse hemen biter bugün. Bugün deseler “İttihad-ı İslam’ı ilan ediyoruz” deseler İslam ülkeleri birleşse konu kökünden bitecek. Yapmıyorlar. Mehdilik diyoruz “aman aman” diyorlar “sakın.” Hz. İsa Mesih (as) “sakın sakın.” Bela da devam ediyor o zaman.

Evet, dinliyorum.

VTR: Güzel geçinmek tek taraflı mıdır?

ADNAN OKTAR: Zor tabii ki yakışıklım. Ama akıllı biri varsa yatıştırabilir tabii. Mesela adam çirkeflik yapıyorsa cevap vermez uzak durur yatıştırıcı davranabilir. Ama bir dereceye kadar yani çirkef bir insanla baş edilmez. Tek çözüm uzak durmaktır. Kaçabildiğince kaçacak.

Evet, dinliyorum.

VTR: Neden marketlerde veya mağazalarda öğrenci indirimi kullanılmıyor?

ADNAN OKTAR: Yakışıklım, öyle değil de şöyle olabilir, üniversitelerde öğrenciler için market yapılabilir. Market ve lokanta yapılabilir öğrenci marketi. Gayet geniş bir salon, oraya herkes ucuz mal getirir karsız satılır. Fabrikalar falan getirir öğrenciler için ucuz ve kaliteli. Yiyecekler de öyle her türlü yiyecek gelir orada satılır, bir market. Sonra bir de vakıf lokantası olur, sırf masrafını karşılayacak şekilde lokanta da olabilir. O kolay bir yöntem aslında bu yapılabilir. Bunu tabii hükümete bir projeyle sunmak lazım.  

VTR: İnsanlar niçin açgözlü yaratılmıştır?

ADNAN OKTAR: Yakışıklım, açgözlü nasıl oluyor? Yemekte falan herhalde açgözlü oluyorlar daha çok. Kıyafette falan mı oluyor? Yemekte açgözlülük rahatsızlık verir. Fazla yemek zaten insanı hasta eder. Az yemek sağlıklı olmayı sağlıyor. Çok yemek yani bilmiyorum belki genç sporcu falansa ona şey olabilir de ama yine de zararlıdır. Çok kıyafeti olmasını bir insan isteyebilir onda bir şey yok da ama bunu tabii rahatsız edici böyle saldırgan bir üslupla yapması iğrenç tabii çok aşağılayıcı. Nezaketiyle olursa bir şey yok.

Evet.

VTR: Türkiye’nin ilerleyen günlerdeki durumu ne olacak?

ADNAN OKTAR: Yakışıklım, Türkiye Türk aleminin İslam aleminin lideri olacak ama nasıl bir şeyler olacak bilmiyorum. Çok büyük olaylar olacak. Tahmin etmediğimiz olaylar olacak ama ben çıkaramadım. Bu kadar toplumu derinden sarsacak ne olabilir bilemiyorum. Ama toplumu çok derinden sarsacak büyük olaylar olacak. Ve süratle arkasından da İslam hakim olacak. İnşaAllah insanlar herkes hepimiz razılardan, sabırlılardan yazılırız inşaAllah.

GÜLEN BATURALP: Adnan Bey, siz yıllardır kültür ve sanatın önemine ve devlet politikasında ön planda tutulması konusuna dikkat çekiyorsunuz ve Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan da geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmalarda artarda sanatın önemine dikkat çekmişti. Videosunu izleyebiliriz.

ADNAN OKTAR: Tayyip Hocam güzel gidiyor. Tayyip Hocam aydın, Tayyip Hocam modern. Çok akılcı sakin sakin gidiyor. Yalnız şu belediye başkanlığı seçimi çok önemli. Tayyip Hocam’dan bugün yarın hemen bir açıklama bekliyoruz. Belediye başkanları seçimlerinde mutlaka ittifak. Bak ucu ucuna daha önce kazandık ucu ucuna. İş çıkar, iş çıkar aman ha, gerekli tedbiri alalım.

Mahmut Hocam çok şekerdir, onun talebeleri çevresi iyi. Orada büyük değerli alimler var Mahmut Hocam’ın cemaatinde. Hakiki alim yani şahane hiç gözü kapalı güvenilebilecek alimler. Mehmet Talu Hoca mesela muhteşemdir. Başka öyle büyük alimler, Özşimşekler Hoca mesela o da çok büyük alimdir. Orası alim kaynar aslında. Alim yetiştiren bir müessesedir Mahmut Hoca’nın dergahı. MaşaAllah Allah uzun ömür versin Şeyhimize. Mehmet Talu büyük alimdir, biliyorsunuz üniversiteyi terk edip Mahmut Hocamız’ın yanına geldi. Üniversitede hocaydı, çok büyük alimdir, hakiki alimdir.

Evet, dinliyorum.

GÖRKEM ERDOĞAN: Mehmet Şevket Eygi Hocamız hükümeti kaliteye teşvik eden şöyle bir yazı yazdı: “Bir devlet zirvesi uzun bir masanın etrafına 30-40 kadar büyük devlet de dizilmiş. Herkesin önünde bir bardak ile adi pet su şişesi var. Bu manzarayı her gördüğümde yadırgar ve teessüf ederim. Pet şişe devletin haysiyetine ve ciddiyetine yakışmaz. Böyle toplantılarda herkesin önünde kristal bir şişe veya sürahi içinde su bulundurulmalıdır” dedi.

ADNAN OKTAR: Hocam Osmanlıdır yani. Abdülhamit ekolü, Vahidettin ekolü, Abdülmecit Efendi, Kanuni modeli Hocamız da Osmanlıdır yani. Haklı diyor tabii. Ama ona kalırsa her şey orada değişmesi gerekiyor. O masa da değişmesi gerekiyor, sandalye değişmesi gerekiyor, halının değişmesi gerekiyor, girişin değişmesi gerekiyor, çıkışın değişmesi gerekiyor. Değişmesi gerekiyor oğlu değişmesi gerekiyor yani.

Evet, dinliyorum.

VTR: Doğada tesadüfler var mıdır?

ADNAN OKTAR: Yakışıklım, tesadüf gibi görünen tevafuklar vardır. Dağdan bir taşın yuvarlanması bile bir kader içinde olur ama ona insanlar tesadüf der. Ama aslında o bir tevafuktur. Yani Allah’ın özel yaratmasıdır.

Türkiye’de Alevi olması çok büyük bir nimet, Allah’ın bir lütfu o, Allah’ın bir dengelemesi. Bu gelenekçi Ortodoks sisteme karşı mükemmel bir denge, güvence. Aleviler çok candır. Benim Alevi arkadaşlarımın çokluğu benim sevincimdir. Alevi demek Allah’ı seven demektir, Hz. Ali (kv)’yi seven demektir. Modern, aydın insan demektir. Hayvanlara, bitkilere, insanlara her şeye kalbinde aşk duyan, bağnazlıktan hoşlanmayan, Kuran Müslümanlığını seven, aydınlıkla aydınlanmış, nurla aydınlanmış insanlar demektir. Sayılarının çok olması da çok büyük bir nimet. Allah onları iki dünyada da aziz etsin, cennette de dünyada da. Çok seviyoruz Alevi kardeşlerimizi.

GÜLEN BATURALP: Yayınımızın sonuna geldik. Tekrar görüşmek üzere, inşaAllah.