Nur talebelerinden Mahmut Çalışkan Abi anlatıyor…

Mahmut Çalışkan:  İttihad-ı İslam’ın İttihad-ı İslam olarak ,yani birleşmesini Üstadımız çok arzu ediyordu…

Sunucu: MaşaAllah

Mahmut Çalışkan:Bekliyordu, gelecekte böyle şeyler olacak diye. Bugün tabi, o gün şey yapmadı, ama bugün oluyor. Bakın şimdi neler görüyoruz şimdi. Gayet güzel şeyler oluyor. Üstadımız’ın o sözleri bugün zuhur ediyor. İnşaAllah o günler gelecek, göreceğiz. İnşaAllah, çünkü o günler çok yakın.

Sunucu:Siz, abi bunun yakın olarak görüyorsunuz öyle mi? Yani bu İttihad-ı İslam yakın olarak?

Mahmut Çalışkan:Yakın görüyorum. İnşaAllah. Evet, yakında zuhur edecek. Çünkü emareleri başladı, çıkmaya başladı.

Sunucu:Tabi, Risalelerde İttihad-ı İslam’la birlikte Ahir zamana yönelik çok güzel müjdeleri vardır, yani Hz. Mehdi (as)’dan bahsediyordu, Hz. İsa (as)’dan bahsediyordu. Hz. Mehdi (as)’ın geleceğini, bu İttihad-ı İslam’ın başına geçeceğini, Hz. İsa (as)’ın gelip ona tabi olacağını, namazda iktida edeceğini. Bunlar da esasında tabi çok heyecan verici olaylar, yani ve biraz önce siz de söylediniz, çok yakın olduğunu, hatta göreceğiz inşaAllah dediniz. Demek ki, bu yöndeki müjdeler de yavaş yavaş tahakkuk etmeye başladı inşaAllah.

Mahmut Çalışkan:Tahakkuk etmeye başladı inşaAllah. İpuçları çıkmaya başladı. Olacak inşaAllah.

Sunucu:İnşaAllah.

Mahmut Çalışkan:Anlattığınız İttihad-ı İslam’ın başına Hz. Mehdi (as)’ın geçeceğini risalelerde söyledi. Yani böyle bir görev yapacağını, daha sonra Hz. İsa (as)’ın gelip ona tabi olacağını. Bu yönde herhangi bir şekilde şüphe yok değil mi, abi? Yani Üstadımız bunu çok net olarak anlatmış, yani biz inşaAllah bunu bekliyoruz.

Mahmut Çalışkan:Yok, yok, yok onun şüphesiz yok Elhamdülillah. Üstadımızın sözleri kati, zuhur  ediyor zaten. Görüyoruz, yaşıyoruz. 

Sunucu: Hz. İsa (as) veya Mehdi (as) konusunda da yine, sonuçta bir şahısları var, ama aynı zamanda bir şahsı manevileri de var, değil mi? O şekilde, yani hem şahısları var, o şahıslardan müteşekkil bir şahsı manevileri de var?

Mahmut Çalışkan: Tabi, tabi, tabi.