Sivrisineğin vücudundaki üstün özellikler

 

Sivrisineğin vücudundaki üstün özellikler

Az sonra sıradan küçük bir canlı gibi gözüken sivrisineğin, ne kadar büyük bir yaratılış delili olduğunu bir kez daha göreceksiniz!
Sanıldığının aksine, sivrisinekler kanla beslenmezler. Gıdalarını bitki özlerini yiyerek temin ederler. Erkek sivrisinekler ise yaşamları boyunca hiç kan emmezler. Sadece dişi sivrisinekler, yumurtlama döneminde yumurtaların protein ihtiyacını karşılamak için kan emerler.
Sivrisineğin başının üst yanından iki anten çıkar. Bu antenler duyu hücrelerince zengin, çok hassas algılayıcılardır. Dişi sivrisineklerde, antenlerin arasında, kan emmek için kullandığı emme tüpü ya da diğer adıyla hortumu bulunur. Bu hortum basit yapıda bir hortum değildir. Çok özel bir kesme ve vakumlama mekanizmasının kılıfıdır.
Sivrisinek ısırdığında bu kılıf geriye doğru esner ve kesici mekanizma devreye girer.
Bu mekanizma 6 parçadan oluşur. Bunlardan 4 tanesi kesici bıçaktır ve bu bıçaklar oldukça son derece keskindirler.
Diğer iki parça ise birleşerek içi boş bir boru meydana getirir.
Sivrisinek bu boruyu kestiği dokunun içine sokar ve kanı emer.  Sivrisineğin iğnesinin en önemli özelliği belirli bir derinlikte eğilebilmesidir. Bu muhteşem özelliği sayesinde iğne deri altında kolaylıkla hareket eder, Böylece sivrisinek iğnesini damarca en zengin bölgeye ulaştırır. 
Peki üzerimizde bir canlı bu işlemleri yaparken biz niye hiç hissetmeyiz? Çünkü sivrisinek mucizevi bir yolla onu farketmemizi önler. Lokal anestezi yapar. Evet yanlış duymadınız. Lokal anestezi yapar. Nasıl mı?
Sivrisinek bir insanı ısırdığı anda, insan vücudunda savunma sistemi devreye girer ve o bölgede kanı durdurmak için gerekli bir enzim salgılanmaya başlar.   Bu enzim aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını sağlar. Kanda pıhtılaşmanın başlarsa bu durum sivrisineğin kan emişini imkansız hale getirecektir. Ama sivrisinek önlemini almıştır!
Küçücük bir canlı olmasına rağmen insan vücudundaki sistemleri biliyormuşcasına hareket eder ve bıçaklardan birinden yaranın içine bir sıvı enjekte eder.
Bu sıvı dokuları uyuşturur ve kanın pıhtılaşmasını engeller. 
Sivrisineğin ısırdığı bölgenin daha sonra kaşıntı yapması ve şişmesinin nedeni bu sıvıdır.
Bütün bu anlatılanlar saniyelerle ifade edilebilecek bir zaman diliminde olup biterken, insan kendisini bir sivrisineğin soktuğunun farkına bile varmaz. 
Şimdi dikkat edin! 
Kanın pıhtılaşma gibi bir özelliği olduğunu sivrisinek nereden bilmektedir? 
Ameliyat öncesinde lokal anestezi yapmak insanın tıp bilimi yardımıyla geliştirdiği bir tekniktir. Peki sivrisinek bu ilme nasıl sahip olmuştur? Bu sıvıların laboratuar şartlarında bile sentezlenmesi son derece güçken, sivrisinek bu sıvıya doğuştan nasıl sahip olmuştur? 
1 cm'lik bir canlının, milimetrenin 10’da biri çapındaki borusunun içinde oldukça üstün bir mekanizmanın yerleştirilmiştir. Üstelik şimdiye kadar var olan ve şu anda yaşamaya devam eden trilyonlarca sivrisinekte bu sistemlerin ve bilgilerin var olması nasıl açıklanabilir?
Kuşkusuz cevap ortadadır. Sivrisinekleri, hem insan bedeninin yapısını hem de sivrisineğin anatomisini en ince ayrıntısına kadar bilen ve bunlara hakim olan Allah yaratmıştır.   Düşünen insanlar için tüm canlılar Allah'ın apaçık varlığının delilleriyle doludur. Allah Kuran'da sivrisineğe şöyle dikkat çeker:

Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için bir araya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de. Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah, güç sahibidir, azizdir. (Hac Suresi, 73-74)