PKK Terörünün bitmesi için alınması gereken acil önlemler

PKK Terörünün Bitmesi için Alınması Gereken Acil Önlemler


Çözüm süreci olarak adlandırılan dönem boyunca;

PKK’nın asla silah bırakmayacağını,

daha güçlenerek ve silahlanarak saldırılarına yeniden başlayacağını,

silah depolayıp, militanlarını yenilediğini ve şehirlerde yapılanarak alan hakimiyeti sağladığını Sayın Adnan Oktar sohbetlerinde defalarca dile getirmiştir. Gelinen aşamada, bu tespitlerin ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Ortada hemen telafi edilmesi gereken ve acil tedbir alınması gereken bir durum vardır.  Devletimiz, PKK terör örgütünü sona erdirecek caydırıcı güce sahiptir. Ancak aşağıdaki tedbirlerin aciliyetli olarak uygulamaya konulması gereklidir:

  • Bir an önce seferberlik ilan edilmeli. Kısa süre içinde asker sayısının artırılmalı. Bölgede depolanmış patlayıcı ve mühimmatın tespiti için gerekli arama tarama operasyonu için çok sayıda asker kullanılması gereklidir. Ayrıca, asker sayısının arttırılması PKK’yı moral olarak çökertecektir.
  • Özellikle istihbarat raporlarında dikkat çekilen yüksek riskli yerlerde asker sayısı on binlere çıkarılmalıdır. Kan dökülmesi istenecek  veya desteklenecek bir şey değildir. Asker sayısının arttırılması caydırıcı bir güç gösterilmesi açısından gereklidir. Böylece PKK’nın azmi kırılacak, iç ve dış düşmanlara kararlılık gösterilecektir.

Caydırıcı güç oluşturmak Allah’ın Kuran’da bildirdiği bir yöntemdir:

Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah'ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup-caydırasınız... (Enfal Suresi, 60)

  • Güneydoğu’da riskli bölgelerdeki asfaltlar derhal sökülmeli ve kapsamlı şekilde patlayıcı araştırması yapılmalıdır. Bununla birlikte PKK’nın silah yığdığı depolar birer birer ele geçirilip, silahlara, TSK’nın zimmetine geçirilecek şekilde el konulmalıdır. Bu çalışma da asker sayısının arttırılmasını gerektirmektedir.
  • Ülkemizde acil bir durum söz konusu olduğu için, başta PKK olmak üzere terör örgütlerine yönelik olarak yeni terör kanunu çıkarılmalıdır.
  •  KCK-PKK üyelerinin, PKK’ya destek verenlerin, en küçük bir örgüt propagandası dahi yapanların hepsinin –terör sorunu devam ettiği süre boyunca- tutuklanmasına imkan sağlayacak şekilde kanunlar düzenlenmelidir.
  •  Asker ve polis PKK’ya karşı salt savunma konumundan çıkarılmalıdır. Şüpheli gördüğü durumda asker ve polis PKK’lılara karşı gerekli kanuni tedbiri alma özgürlüğüne hukuken sahip olabilmelidir. PKK bu hakkı kendinde buluyorsa, askerin de bu hakka sahip olması gerekir. Bu konuda kanun değişikliği yapılmalıdır.

*   Kanun değişikliği ile halka kendini savunma hakkı verilmelidir. Halk, PKK tehdidi altında kaldığında ve asker ve polise ulaşamadığı durumlarda kendi savunmasını yapabilmeli, bundan dolayı sorumlu tutulmamalıdır. Halka böyle bir hak verilmesi, PKK açısından da oldukça caydırıcı olacaktır.

*   Çözüm süreci kapsamında PKK bayraklarının ve Öcalan posterlerinin serbest hale getirildiği malumdur. Bu konuda acilen düzenleme yapılması ve bu paçavraları taşıma ve kullanmanın tekrar suç kapsamına alınması gerekmektedir.

  • Tüm dünyayı Türkiye’deki durum hakkında doğru şekilde bilgilendirecek, dünya çapında yaygın olan dezenformasyonun önüne geçecek bir haber ve bilgi ağının organize şekilde yapılandırılması gerekmektedir. Başbakanlığa bağlı Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Anadolu Ajansı gibi medya organları bu konuda hemen harekete geçmeli ve olaylar hakkında bütün bilgileri anında dünya basınına yayacak şekilde çalışma yapmalıdırlar.
  • Türkiye, PKK konusunda İran ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile ittifak anlaşması imzalamalıdır. PKK, Türkiye-İran ittifakından daima korkmuştur. Özellikle İran ile gerçekleştirilecek bir saldırmazlık ve dayanışma paktı, bir ülke saldırı altında olduğunda diğerinin desteğini mümkün kılacak, ve söz konusu ittifak PKK için büyük bir darbe olacaktır.
  • ABD’nin bölgede, bir PKK yapılanması olan PYD’ye açıkça destek verdiği ve PKK’ya bu yolla sınırımızda bir alan hakimiyeti sağlamaya çalıştığı açıktır. ABD derin devleti bu konuda pervasız davranmakta ve hedeflediği Komünist Kürdistan için PKK’nın bu alanda devlet kurmasına Türkiye’nin izin vermesini beklemektedir. Bunun bir sonraki aşaması Türkiye’den toprak istemek olacaktır. Türkiye, kendi topraklarının bütünlüğü söz konusu olduğunda ABD derin devletine boyun eğmeyeceğini göstermeli, NATO üyesi olmamızın, topraklarımızdan taviz vermemiz anlamına gelmeyeceğini kararlı bir üslupla göstermelidir. Suriye ve Irak üzerinde oynanan oyunların Türkiye’de başarılı olamayacağı ispatlanmalıdır.
  • Güneydoğu’da belli bölgelerde PKK’ya karşı bir beceriksizlik havasının mevzu bahis olmaması oldukça önemlidir. Söz konusu bölgelerde terörle mücadelede başarısız olan yetkili kişilerin yerine, bu mücadeleyi hakkıyla başarabilecek idareciler getirilmelidir. Bu konuda zaman kaybedilmemelidir.
  • Kandil Dağı’nda PKK’nın sığındığı mağaraların bulunduğu alan düz ova haline getirilmelidir. Bunun için bir ay kadar öncesinden uyarılar başlamalı, bölgede geniş çaplı bir patlatma çalışmasının yapılacağı önceden belirtilmeli ve bölgenin boşaltılması sağlanmalıdır. Bu sağlandıktan sonra teröristlerin yerleştiği ve silah depoladığı tüm mağaralar yerle bir edilmeli ve söz konusu alan düz ova haline getirilmelidir.
  • Türkiye’nin en büyük sorunu, ideolojik yönden güçlü, milli değerlere sahip bir gençliğin tam anlamıyla yetiştirilememesidir. Asker ve polislerimizin şehit edildiği şu günlerde bile, bir kısım gençler sadece evlenme veya okul bitirme derdine düşmekte, kendi gelecekleri üzerine planlar yapmakta, adeta terör felaketinin mahiyetinden habersiz yaşamaktadır. PKK teröristlerinin ise hiçbir zaman hedefleri okul bitirme veya evlenme olmamakta, dağda, mağaralarda, zor şartlar altında batıl  ideolojileri uğruna savaşmayı seçmektedirler. Şu durumda kirli avantaj PKK’nın olmaktadır. Bunun için ACİLEN gençlerimize bir milli bilinç dersi verilmesi gerekmektedir. Bu, 5-6 ay gibi kısa bir sürede okullarda verilecek bir eğitim ile kolaylıkla sağlanabilir.

PKK, bu eğitim felsefesine her bulduğu fırsatta, eğitim kampları ve propagandalarla devam etmektedir. Devletimiz buna karşı çok hızlı davranmalı ve fikire fikirle cevap verecek bir sistem geliştirmelidir. Aksi takdirde PKK’nın kalıcı anlamda yok edilmesi mümkün olmayacaktır. 

Özetle anlattığımız tüm bu tedbirler alındığı takdirde, bu sefer terörü tamamen bitirmek, bataklığı kurutmak mümkün olacaktır. Yetkililerden istirhamımız bu önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesidir.