Osmanlı'da İlk Rakı Fabrikası ve Birahane Abdülhamit Döneminde Açılmıştır

OSMANLI’DA İLK RAKI FABRİKASI VE BİRAHANE ABDÜLHAMİT DÖNEMİNDE AÇILMIŞTIR

Abdülhamit Osmanlı tarihinin değerli padişahlarından biridir, ancak iktidarda olduğu yıllar Osmanlı’nın maddi manevi çöktüğü bir dönemdir. Bu çöküşün önemli sebeplerinden biri de Abdülhamit devrinde açılan içki fabrikalarıdır. Ruh ve beden sağlığına son derece zararlı olan içki, bu dönemde Osmanlı’da üretilmeye ve yoğun şekilde tüketilmeye başlanmıştır.

Abdülhamit ise Yıldız Sarayı’nda adeta ablukaya alınmış ve kendisini kuşatan İngiliz derin devletinin oyunlarına yenik düşmüştür. Tüm devlet büyükleri gibi saygıyı hak etmektedir, ama o dönemi Osmanlı’nın kudretli günleri gibi kendisini de hatasız evliya bir şahıs gibi göstermek tarihi gerçeklere uygun düşmemektedir.

Osmanlı’nın en geniş toprak kayıpları,

İlk rakı fabrikasının ve birahanenin açılması,

Sigara üretiminin başlaması,

Genelevlerin ve gayri meşru hayatın yaygınlaşması,

Avrupa’ya şarap ihracatı yapılması,

Allah’ın varlığını inkar eden Darwinizm’in Osmanlı’nın dört bir yanına yayılması,

Bizzat İngiliz paşaları ve onların destekçilerini devlete atayarak Osmanlı yönetiminin İngiliz derin devletinin eline terk edilmesi,

Osmanlı Donanması’nın çürütülmesi,

Duyun-i umumiye ile Osmanlı’nın ekonomik olarak Batı’ya tam bağımlı hale gelmesi ve İslam ümmetinin dağılması Abdülhamit döneminde olmuştur.

Darwinist- materyalist ideolojiler Abdülhamit döneminde tüm Osmanlı coğrafyasına hakim olmuş, içki ve sigara kullanımı yayılmış, fuhuş artmış, kısaca Osmanlı ve İslam toprakları maddi ve manevi olarak çökmüştür. Öyle ki Abdülhamit döneminde bir çok Osmanlı eyaletinde yaşanan ayaklanmanın temel gerekçesi, “Halifenin İslam’dan uzaklaşması ve Hilafet merkezi tarafından Müslüman toplumların dejenere edilmesi”dir.  

Abdülhamit’in İzniyle Açılan Bomonti Birahanesi

Abdülhamit döneminde ilk birahane, İstanbul’da Bomonti Kardeşler tarafından kuruldu. Selanik'te de Olimpos Bira ve Şampanya Fabrikası açıldı. Fabrikaların arz tezkiresine yani üretim iznine Abdülhamit kendi imzasıyla onay verdi. Bomonti birahanesinde yılda 7 milyon litre bira üretiliyordu. Zamanla üretim 10 milyon litreye kadar çıktı. Trakya ve Marmara Körfezi kıyılarından Eskişehir'e kadar uzanan bölgede halkın bira içebilmesi için “Bomonti Bira Bahçeleri” kuruldu.

Abdülhamit döneminde İstanbul ve çevresinde bira tüketimi o derece artmıştı ki Viyana’dan bile trenle taze bira getiriliyordu.

 

Abdülhamit döneminde içki üretimi devletin resmi faaliyetlerinden biri haline geldi

Abdülhamit içkinin vergi düzenlemesini de yaptı. ‘‘Müskirat Nizamnameleri” yani ‘‘İçki Yönetmelikleri” çıkarttı. 7 Nisan 1886 tarihli yönetmelikle içkiden alınacak vergiler düzenli bir şekle getiriliyor, 14 Temmuz 1890’da ise, ihraç edilecek şarapların kalitesi ve vergileri belirleniyordu.

 ‘‘Halife” unvanını da taşıyan İkinci Abdülhamit’in içki konusunda yönetmelikler yayınlaması Osmanlı’nın içinde bulunduğu durumun vahametini ve İngiliz derin devletinin baskısını görmek açısından dikkat çekicidir. Abdülhamit dönemine ait Yıldız ve Dolmabahçe sarayının masraf defterleri incelendiğinde, ruh ve beden sağlığına son derece zararlı olmasına rağmen saraya hangi cins şarapların, şampanya ve içkilerin girdiği kolaylıkla görülecektir. Nitekim Abdülhamit’in torunu da “Abdülhamit’in Rom sevdiğini ve içtiğini” şöyle anlatmaktadır:

Türkiye’de ilk rakı fabrikası da Abdülhamit döneminde açıldı

 Padişahın Başmabeyincisi (Bugünkü Özel Kalem müdürü) ve Maliye Bakanı Sarıcazade Ragıp Paşa’nın Çorlu’daki Umurca Çiftliği’nde Rakı Fabrikası kuruldu. Bu rakı halk arasında öylesine tutulmuştu ki, 1878’de devlet borçlarının ödenmesi için altı değişik verginin birleştirilmesinden oluştuğu için Rüsum-u Sitte (Altı Vergi) diye anılan verginin en önemli kalemini, bu rakıdan alınan vergi oluşturmuştu.

Abdülhamit döneminde başka rakı fabrikaları da açıldı. Örneğin Niğde’nin Fertek kasabasında Fertek Rakısı fertek rakısı şu anda yok üretilmeye başlandı. Boğaziçi, Ruh, Âlem, Deniz Kızı bu rakılar şu anda yok  gibi rakılar birbirleriyle yarışır olmuşlardı. Saray görevlilerinin bile rakı ürettiği Abdülhamit döneminde, en çok tüketilen rakılarından bir diğeri de Üzüm Kızı rakısıydı. Buna  tanıtım resmi nedeniyle halk “Kızlı Rakı” derdi. İnsan sağlığına son derece zararlı olan, toplumsal düzenin ve ahlakın bozulmasına sebep olan içkinin bu derece yaygınlaşması Osmanlı’yı hızla çöküşe sürükledi.

 

Abdülhamit döneminde içki üretimi ve tüketimini gösteren grafikler

 

Sadece 1896 yılında toplam şarap üretimi yaklaşık 86 milyon kilo

Rakı üretimi 14 milyon kilo  

Brandi üretimi 32 milyon kilo

Bira üretimi 1 milyon kilo

Toplam içki üretimi 102 milyon kilodur

Abdülhamit Bergama’da Yunan rakısı uzo üretimi için de ferman verdi

Avrupa bağlarında bozulma başlayınca, başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri şarap ihtiyaçlarını Osmanlı’dan gidermişlerdir. Abdülhamit döneminde 1904’de, İmparatorluğun şarap ihracatı, tam 340 milyon litreye çıkmıştı. Dönemin Osmanlı gazetelerinde şarap ilanları dahi yayınlanıyordu.

1889’da İstanbul Erenköy’de 700 dönüm arazi üzerine üzüm bağları kurulup şarap üretimi başladı.  Ege’deki Sultaniye üzümü bağları, Abdülhamit döneminde şaraplık üzüm yetiştirilen bağlardı ve buradan Avrupa’ya şarap satılırdı.

Çeşitli markaların konyak ilan tabelaları İstanbul’un birçok yerine asıldı.

Abdülhamit döneminde Erdekli Kotroni Efendi’nin damıttığı Osmanlı konyakları ise Paris’te yarışmaya girmiş, madalyalar almıştı.

Abdülhamit döneminde içki üretimi ve tüketimi o derece yaygınlaşmıştı ki, Ayşe Fahriye Hanım’ın ilk baskısı 1883’te yapılan ve çok tutulan “Ev Kadını” adlı yemek kitabının 34. Bölümü evde rakı üretimini anlatmaktaydı. Hatta, Gazeteci Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu’na göre, “Abdülhamit dönemi, vatandaşlar için kocaman bir meyhane” idi.

Oysa Allah Müslümanlara içkiyi haram kılmıştır. Elbette her insan istediği şekilde yaşamakta özgürdür ancak İslam Halifesi olan bir şahsın içki fabrikaları açılması için kendi imzasıyla tezkire yayınlaması ve içkinin yayılmasına destek olması kabul edilir bir durum değildir. 

Ey iman edenler, içki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın işlerinden olan pisliklerdir. Öyleyse bun(lar)dan kaçının; umulur ki kurtuluşa erersiniz. (Maide Suresi, 90)