Müslüman dünyasında İslam'ın yerine Rumilik hakim edilmek isteniyor

Müslümanlar arasında, bazıları Rumi felsefeyi, bazıları Kuran’da "apaçık çirkinlik" olarak bildirilen homoseksüelliği, bazıları haram olan şarabın helal olduğunu, bazıları her şeyi Allah’ın yarattığı gerçeğini inkar eden Darwinizm safsatasını anlatarak Kuran’a uygun olmayan bir İslam anlayışını ortaya koyan bir takım kişiler var. Bazı kişilerin anlattığı bu yanlış İslam anlayışı tüm İslam alemi için bir tehlikedir. İslam’ı yanlış tanıtan bir felsefeyi yaymaya yönelik bu duruma karşı Müslümanların çok dikkatli olması gerekir.

 

QUILLIAM VAKFI

Londra’da faaliyet gösteren bir düşünce kuruluşu. Müslümanlara sözde hizmet veriyor gibi görünen bu vakfın düzenlediği sergide, Mevlana’ya ait olduğu iddia edilen eserlerde övülen, erkek erkeğe ilişki ile ilgili bilgi anlatılıyor. Vakıf Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Quilliam Vakfı’nın 21 Nisan 2016’da düzenlediği “İslam’da Cinsiyet Çeşitliliği” başlıklı panelde, Allah’ın “iğrenç bir çirkinlik” olarak bildirdiği ve haram kıldığı homoseksüellik anlatıldı. Panele, İngiltere’nin kendini Müslüman tanıtan ünlü homoseksüelleri konuşmacı olarak katıldı. Vakfın kurucularından, Rumiliği ve Darwinizmi savunan Maajid Nawaz, homoseksüelliğin anlatıldığı bu paneli sosyal medya sayfasında şöyle tanıttı: “Quilliam Vakfımızın düzenlediği panelde muhteşem konuşmacılar: Peter Tatchell, Naz and Matt Vakfı (Homoseksüel haklarını savunan bir kuruluş), Khakan Qureshi, Sherin el-Feki, Sohail PakBrit, Asif Lahore, Baradar” 

Oysa Allah Kuran’da homoseksüelliğin “hayasız bir çirkinlik” olduğunu bildirmiştir. Peygamberimiz de hadislerinde homoseksüelliğin “en korkunç fiillerden biri” olduğunu şöyle haber vermiştir: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ümmetim üzerinde korktuğum şeylerin EN KORKUNCU LUT KAVMİNİN İŞİDİR (HOMOSEKSÜELLİKTİR).” (İbn Mâce, Hudûd; 12)

 

Quilliam Vakfı’nın Allah’ın haram kıldığı homoseksüelliği konu alan panelinin konuşmacıları:

ASIF LAHORE

Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Asif Lahore, homoseksüelliğiyle ve homoseksüelliği konu alan tiyatro oyunlarıyla tanınan biri. Homoseksüellerin müdavimi olduğu bir gece kulübünü işletiyor. İngiltere’nin en önde gelen homoseksüellerinden biri olarak tanınıyor.

ARYA ALAGA

Londra’da yaşayan homoseksüel bir sosyal medya uzmanı. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Ailesi İran’lı, kendisi İngiltere’de doğmuş. Müslüman dünyası içinde homoseksüellerin sözde meşru görülmesi için çalışmalar yapıyor.

 

KHAKAN QURESHI

Babası Birmingham Merkez Cami’nin kurucularından. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. 22 yaşından bu yana homoseksüel hayat yaşadığını söylüyor. Yazılarıyla, katıldığı programlarla, anlatımlarıyla, Müslümanlar arasında homoseksüelliği gündemde tutan kişilerden biri. Homoseksüelliği anlatan çok sayıda kuruluş oluşturdu. 

 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

“Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.” Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım." (Şuara Suresi, 165-166- 168)

 

PETER TATCHELL

İngiltere’de faaliyet gösteren ve Quilliam ekibi ile ortak çalışmalar yapan, kendisinin basın önündeki çok defa açık beyanına göre, İngiltere’nin en bilinen homoseksüellerinden biri. Aynı zamanda Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Homoseksüelleri savunan ünlü Tell Mama organizasyonunda da görev yapıyor. 1967 yılından beri homoseksüelliğin artmasına yönelik teşvik edici faaliyetler yapıyor. Bir çok ülkede homoseksüel evliliklerin yasallaştırılması için örgütlü çalışmalar yapıyor.

MATT OGSTON

23 yaşındayken Naz isimli bir erkekle Londra’da yaşamış olan Mat Ogston İngiltere’nin ünlü homoseksüellerinden biri. İlişkisinin olduğu Naz isimli kişinin intihar etmesi üzerine Naz and Matt Foundation adında homoseksüelliği anlatan bir vakıf kuruyor ve homoseksüelliğin sözde meşrulaştırılması için bu vakıf üzerinden faaliyet yapıyor. Quilliam Vakfı’nın ‘İslam’da Cinsellik’ adı altında düzenlediği ve homoseksüelliği öven sergiye Matt and Naz Foundation da destek vermişti. Suriye’de, Irak’ta, Libya’da her gün yüzlerce Müslüman şehit edilirken, Akdeniz’de her gün onlarca Müslüman boğulurken, milyonlarca Müslüman mülteci konumunda yaşarken Quilliam Vakfı’nın ilgilendiği konu Kuran’da haram olan homoseksüelliğin yaygınlaştırılması. 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

Peygamberimiz bir hadisinde bu fiili “iğrenç” olarak nitelemiştir: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Lut kavminin İĞRENÇ FİİLİNİ (homoseksüelliği) İŞLEYEN KİMSE LANETLENMİŞTİR.“ (Kütüb-i Sitte, Hadis No: 1604, Ravi: Ebu Hureyre)

Ayette ise şöyle bildirilmiştir:

Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz." (Araf Suresi, 80-81) 

Quilliam Vakfı’nın homoseksüelliği anlatmak kadar faaliyet gösterdiği bir başka alan da Rumilik ve Darwinizm propagandası.

Bu vakıf aracılığı ile dünyanın dört bir yanına gönderilen Müslüman görünümlü kişiler Darwinizm’i ve materyalizmi anlatıyorlar. Gittikleri yerlerde Kuran’da, canlıların evrimi iddiasını doğrulayan hiçbir ifade olmadığı halde evrim varmış gibi anlatıyorlar. 

Kuran’da evrim yoktur. Bir proteinin dahi tesadüfen oluşması mümkün değildir. 700 milyonun üzerinde fosil de yaratılışı ispat etmektedir. Evrimin doğruluğunu ispat eden tek bir fosil yoktur. Cinlerin, meleklerin, yılana dönüşen Hz Musa’nın asasının hiçbir evrim geçirmeden bir anda yaratılması gibi insan da Kuran’da anlatıldığı gibi bir anda yaratılmıştır. Kuran’ın ve bilimin gösterdiği bu gerçeğe rağmen İslam ile Darwinizm’i bağdaştırmaya çalışmak, Kuran’ın ilkelerine uymaz.

ED HUSAIN

Allah’ın haram kıldığı homoseksüelliği meşrulaştırmak, Allah’ın varlığını inkar eden Darwinizm’i yaymak, İngiliz derin devletinin felsefesi olan Rumiliği telkin etmek gibi faaliyetleri olan Quilliam Vakfı’nın kurucularından.
 

Chatham House’un Amerika şubesi olarak kabul edilen CFR’da çalıştı. Ajanlık yaptığı gerekçesiyle Suudi Arabistan’a girişi yasaklandı. 2014 yılında Tony Blair’in Faith (İnanç) Vakfı’nda çalışmaya başladı.

Bangladeş asıllı bir aileden gelen Ed Husain’in gerçek adı Muhammed Mahbub Husain. Haşa Peygamberimiz’in ismini kullanmak istemediği için Ed ismini tercih ediyor. Geçmişte radikal örgütler içinde yer almıştır. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor.

İngiliz derin devletinin Orta Doğu’daki en karanlık ajanlarından biri olan ve Orta Doğu’yu paramparça edip milyonlarca Müslüman kanının akmasına sebep olan Lawrence’ı övüyor.

Kurucusu olduğu Quilliam Vakfı’nın faaliyetlerinden biri ise, İngiliz hükümetine Müslümanlar aleyhine bilgi sağlamak.

Ed Husain, Quilliam Vakfı’nın bu uygulamasını, ‘Müslümanların yanlış bir şey yapmasalar bile hükümet tarafından sürekli izlenmesi gerektiğini’ söyleyerek savunuyor. (The Guardian, 16.10.2009)

ED HUSAIN’İN kendi hakkında verdiği bazı bilgiler: 

“BURADAKİ TÜM İFADELERDEN ALLAH’I, İSLAM’I VE KURAN’I TENZİH EDERİZ.

‘(Okuldayken) Mutsuzdum, arkadaşım yoktu ve bu nedenle içe dönük bir kişilik geliştirdim. Çoğunlukla sessizce kendimle konuşuyordum.  Artık O’nun adına yaşamamızı isteyen bir Allah’a inanamıyordum. Aslında Allah’ın artık ‘O’ olduğunu bile düşünmüyordum... Allah, insanların icadıydı, insanlara ait bir çıkarımdı’. ‘Zaman geçtikçe Allah bilincim gelmiş geçmiş en düşük seviyeye indi. Hayatımdaki Allah’ın varlığı kaybolmuştu... İslam’ın kutsal kitabıyla bağlantımı kaybetmiştim.’ ‘İslam’ın ruhunu kaybetmiştim.’ ‘Hala iki yüzüm, iki kişiliğim vardı.’ ‘İslam’ı manevi bir arayış olarak kabul edemiyordum.’ ‘Allah’a uzaklığımın nedeni, on yıldır kalbimde gerçek iman kalmamıştı. Görünüşte öyleydim, politik amaçlarla kullanıyordum, fakat İslam’ın hakikatini kaybetmiştim’. ‘İslam benim için uzak bir anı olmuştu...’  ‘(İslam) ile gösteriş yaptım, politik amaçlar için istismar ettim.’ ‘Eskiden namaz cami cemaatleri tarafından kabul edilmek için yaptığımız sıkıcı bir görevdi...’ ‘Suudi Arabistan’da kalırken Asya kökenimi asla ortaya çıkarmadım. Keçi sakalım ve iyi Arapçam sayesinde birçok kişi beni Arap sanıyordu. Beni ‘gerçek bir Suudi’ sanıyorlardı. Gerçek kökenlerimi sakladığım için diğer türlü öğrenemeyeceğim birçok bilgiye ulaştım.’

Ed Husain’in dikkat çeken yönlerinden biri de, bir yandan kendisini Türkiye sempatizanı gibi göstermeye uğraşırken bir yandan da Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Türkiye Hükümeti aleyhinde çalışmalar içinde yer alması ve Gülencilerin faaliyetlerine destek verip övmesidir.

2013-2014’te Bipartisan Policy Center isimli düşünce kuruluşuna hazırladığı raporda, 15 Temmuz’da yaşanan ve 246 vatandaşımızın alçakça şehit edilmesine neden olan darbenin olacağını 3 yıl öncesinden haber vermiştir. Söz konusu raporda Sayın Cumhurbaşkanımız aleyhinde çok uygunsuz yakıştırmalar ve suçlamalarda bulunarak, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bir darbe gerçekleştirilmesi için açık telkin ve teşviklerde bulunmuştur. İşin ilginç yani Ed Husain’in bu raporu birlikte hazırladığı kişiler arasında, 15 Temmuz darbe girişimini Büyükada’dan takip etmiş olan eski CIA yetkilisi Henri Barkey ile eski ABD’nin Türkiye büyükelçileri Morton Abramowitz ve Eric Edelman de var.

Ed Husain’in Hükümetimiz ve Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan aleyhinde hazırladığı, darbeyi tarif eden 2013-14 tarihli raporundan bazı bölümler

-        Erdoğan görünüşe bakılırsa, iktidarda kalabilmek için giderek artan biçimde dünyanın diğer otokratlarının yolundan gidiyor.

-        Aslında gücü korumak için tek yolu otoriter ve baskıcı bir yönetim modeliyle yola çıkarak sistem üzerindeki denetimi daha da sıkılaştırması, ki bu da neticede daha da çok Türk’ün uluslararası piyasanın ve Batı güçlerinin uzaklaşmasına neden olacak. (Erdoğan’ın) Ayakta kalmak için çabaları ölümünü (sonunu) getirecek. Asıl soru, bunun ne kadar vakit alacağı...

-        Daha iyi bir istikrarın çok da ötesinde Türkiye bir huzursuzluk ve istikrarsızlık dönemine giriyor, ki bu dönemde ülke istikrara ulaşana kadar büyük ve ani değişiklikler olacaktır. Halihazırdaki gidişatında, kendi iç çatışmalarıyla kendini tüketerek yapıcı bir dış politikaya enerjisini odaklamakta zorlanır durumda iken Türkiye’nin Birleşmiş Milletler için güçlü bir müttefik olması olası gözükmüyor.

-        Erdoğan’ın gerçekte seçilmiş bir sultan veya bir İslam lideri olmaya karar verdiğinden bu yana devletin başındaki günleri sayılıdır. İktidarını yoğunlaştırmak için attığı her adımıyla daha fazla meşruiyetini kaybetmiş ve kendi iktidar tabanının olduğu kadar toplumun da büyük ölçüde desteğini yitirmiştir. Giderek artan saçma davranışları ve dünya görüşünün komplolara dayanması nedeniyle, yakın siyasi müttefikleri onu giderek daha fazla bir yük olarak görmektedir.

-        Erdoğan’ın bu olumsuz gidişatı tersine çevirebileceğine inanmak için hiçbir sebep bulunmamaktadır. Aslında onun iktidarda kalması için tek yol yönetiminde bütünüyle baskıcı ve otoriter bir model uygulamasıdır ve bunun sonucunda on yıl önce demokratikleşmeyle elde ettiği kazanımları daha fazla aşınacaktır. Bu tür adımlar uluslararası pazarlar ve aynı zamanda Batılı güçleri uzaklaştırmaya devam edecektir. O iktidardaki gücünü sıkılaştırdıkça, iktidar onun elinden daha hızlı kayıp gidecektir. Erdoğan sonuçta dışarıya zorla atılacaktır, fakat asıl soru bu süre zarfında Türkiye’ye ne tür bir zarar vereceğidir.

-        AKP’nin kıdemli üyelerinden... Bülent Arınç açık olarak kendilerini Erdoğan’ın düşüncesiz, otoriter ve İslamcı yaklaşımından uzak tutmaya çalışmışlardır.

-        Geniş perspektiften bakıldığında Türk devleti içindeki anlaşmazlıklar, İstihbarat Kurumu’nun Erdoğan’ın kontrolünde olması ve Gülencilerin yargıda ve poliste etkisi, ordunun Türkiye’nin iç işlerinde tekrar bir tür etki oluşturması için şartları sağlamış durumda. Türkiye’deki gözlemciler halihazırda ordudaki subayların davranışlarında önemli bir değişim olduğunu gözlemliyorlar.

-        1960 darbesini gerçekleştirenlerin albaylar ve yüksek rütbeliler olduğu hatırlanırsa, ordudaki Gülencilerin eğer Gülen hareketine karşı büyük bir operasyon yapılırsa bağımsız hareket etme riski var mıdır?

-        Bu nedenle AKP seçimleri kazanırsa bu Erdoğan’ın beladan kurtulduğu anlamına gelmemeli. Tam aksine, bu seçimler beklenen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde yaşanacak çok daha şiddetli savaşların bir habercisi olarak görülebilir.

Halkın üzerine kurşun yağdırılan, sivillerin üzerinden tanklarla geçilen, 246 kişinin şehit olduğu tarihin en alçak darbelerinden birini bundan 3 yıl önce yazan Ed Husain’in 15 Temmuz’dan sonra halen Türkiye Büyük Millet Meclisi Kulisi’ne girebilmesi ve Türkiye’de çeşitli görüşmeler yapması, bazı siyasiler ve bürokratlarla yakın bağlantılar kurabilmesi ise son derece ilginç bir durumdur. 

Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında oldukça çirkin değerlendirmelerde bulunan, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak kuşatılması gerektiğini ifade eden birinin yaka kartı dahi takman Gazi Meclisimize girebilmesi, pervasızca Meclisimizde çektiği fotoğraflarını paylaşması kuşkusuz ilgili makamlarca üzerinde durulması gereken bir husustur.

Ed Husain bu raporda ayrıca Türkiye’nin ekonomik krizle sıkıştırılması gerektiği fikrini de veriyor:

Ed Husain’e göre, ‘Eğer Türkiye ekonomik kriz yaşarsa, Erdoğan aleyhine olan hava da hızlanacaktır. Gezi olayları, 17-25 Aralık olayları ve politik istikrarsızlık ekonomiyi krize götürmektedir. Erdoğan’ı en kısa zamanda götürebilecek olan ekonomik krizdir.’

Ed Husain Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Sayın Hükümetimiz aleyhinde böyle mesnetsiz iddialarla raporlar hazırlayıp, kendince akıl verirken Fethullah Gülen’i ise şöyle övmektedir:

‘Önde gelen Müslüman alimlerden biri Türkiye’den Fethullah Gülen. Onların (Gülencilerin) kitapları Arap dünyasında, Somali, Mali hatta Kenya gibi ülkelerde geniş çaplı çevrilmeli, dağıtılmalı ve yaygınlaştırılmalı.’

Gülen Terör Örgütü’nün Amerika’daki derneklerinden biri olan Raindrop’ta ise Ed Husain’in kitaplarını okuma günleri düzenleniyor.

Ed Husain’in en beğendiği ve aydınlatıcı bulduğunu söylediği kişilerden biri ise Mevlana RUMİ.

MAAJID NAWAZ

İngiltere doğumlu, aslen Pakistan asıllı. Quilliam Vakfı'nın kurucularından biri, Ed Husain’in ortağı. Twitter sayfasında Hz. İsa (as) ve Allah ile ilgili haşa Müslümanları rencide eden karikatürler paylaştı. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. “İslam barış dini değildir” diye açıklaması var. Maajid Nawaz’ın en dikkat çeken özelliklerinden biri ise Allah’ın haram kıldığı, iğrenç bir pislik olan homoseksüelliği sürekli gündemde tutması. Katıldığı birçok programda ve yazılarında homoseksüelliği anlatıyor ve kendince homoseksüelliğin İslam’a aykırı olmadığını savunuyor. Örneğin, 2014 yılında BBC’de katıldığı bir programın konusu, “hem Müslüman hem homoseksüel olunur mu?” Maajid Nawaz bu programda “Evlilik öncesi sekse ve homoseksüel evliliğe karşı çıkmak bağnaz fikirlerdir” iddiasını öne sürüyor ve her türlü homoseksüel ilişkinin ve homoseksüel evliliğin Müslümanlar tarafından kabul edilmesi gerektiğini ifade ediyor. 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen, haram olan bir davranıştır.

Lut da; hani kavmine demişti: "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı 'çirkin bir utanmazlığı' yapıyorsunuz. Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?" (Ankebut Suresi, 28-29) 


Maajid Nawaz son zamanlarda yayınladığı bir yazıda ise, “Modern Müslümanlar neden homoseksüel cinsellikten korkuyorlar? Müslümanların Altın Çağı’nda böyle değildi.” iddiasında bulunuyor. Bu yazıda resim olarak ise iki erkeğin dudak dudağa resmini kullanıyor. Maajid Nawaz bu yazısında ayrıca pek çok sözde İslam aliminin homoseksüelliği normal gördüğünü iddia ederken, bu konuya örnek olarak da Mevlana’yı veriyor. Mevlana olduğu iddia edilen kişinin Şems Tebrizi’ye olan derin tutkusunu ve aşkını eserlerinde ifade ettiğini kendince homoseksüelliği savunmak için delil olarak kullanıyor. 

Dikkat Edin! “KURAN’DA HARAM OLAN HOMOSEKSÜELLİĞİ ÖVEREK ANLATAN, HER ŞEYİ ALLAH’IN YARATTIĞI GERÇEĞİYLE ÇELİŞEN BAZI GÖRÜŞLERE SAHİP OLAN BİR TAKIM ŞAHISLAR, KURAN’DA TARİF EDİLEN ‘MÜSLÜMAN’ ANLAYIŞINDAN FARKLI BIR YAPIYI KAMUOYUNA ANLATIYORLAR.”

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Lut kavminin İĞRENÇ FİİLİNİ (homoseksüelliği) İŞLEYEN KİMSE LANETLENMİŞTİR.“ (Kütüb-i Sitte, Hadis No: 1604, Ravi: Ebu Hureyre)

 

Ünlü ateist Ayaan Hirsi Ali ile çıktığı bir programda ‘Hz. Muhammed’in yaptığı her şeyi desteklemiyorum’ diyen Maajid Nawaz, tıpkı Darwinistler gibi insanların bir tür hayvandan olduğunu iddia ediyor ve şöyle diyor: ‘İki aşırı uç arasında bir denge kurmaya çalıştım ama insanlar kompleks hayvanlar.’

Maajid Nawaz’ı destekleyenlerden biri de Darwinist, ateist ve İslam karşıtı olan Richard Dawkins.

Maajid Nawaz ile Richard Dawkins birlikte bir televizyon programına katıldılar.

 

Yaptığı son açıklamada;  ‘İnsanların dinlerine saldırılmalı. Bence her fırsatta saldırarak konuşmak gerekir...’ diyen ‘ülkeye alınacak Suriyeli ve Iraklı mültecileri seçerken İslam’a olan inançlarını yitirmiş olanlara öncelik tanınması gerektiğini’ iddia eden Dawkins, sitesinde Maajid Nawaz’ı tanıtıyor ve sosyal medya hesabında seçimde oy verilmesi gereken kişinin de Maajid Nawaz olduğunu yazıyor.

Darwinist Richard Dawkins’in övdüğü Maajid Nawaz, Allah ve İslam hakkındaki düşüncelerini ise şöyle ifade ediyor: (Allah’ı ve İslam’ı tenzih ederiz)

 

‘Şimdi senden ayrılırken saçları beyaz, kafam karışık, sorularım ve kuşkularım var, ruhum Allah’la savaş halinde...’

 

CHATHAM HOUSE - QUILLIAM VAKFI BAĞLANTISI

Tarihi kaynaklarda yer alan bilgilere göre; Chatham House, 30 Mayıs 1919’da Paris Majestic Otel’de yapılan ‘Round Table’ (yuvarlak masa) toplantısıyla kuruldu. Toplantının katılımcıları arasında Rockefeller, Morgan, Carnegie, Rothschild ve Rhodes aileleri vardı. Toplantının amacı Birinci Dünya Savaşı sonrasında dünyaya yeni bir şekil vermekti. İsrail Devleti’nin kuruluşuna öncülük eden, Osmanlı’yı parçalayan, Sykes-Picot haritalarını çizen ve Sevr’i yapan bu masa yani Chatham House'du. Birinci Dünya Savaşı sonrası Orta Doğu burada belirlendi. Yuvarlak masa, daha sonra bir düşünce kurumuna dönüştürülüp, “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” adını aldı. Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü adı altında faaliyet gösteren Chatham House, basında derin dünya devletinin “stratejik – entelektüel motoru görevini yapan” kurum olarak tanımlanır. Chatham House ile Quilliam Vakfı bağlantı halinde. Chatham House, Quilliam Vakfı kurucusu Maajid Nawaz’ı yalnız üyelerinin okuyabileceği özel bir sayfa ile tanıtıp yazılarının okunmasını tavsiye ediyor... Quilliam Vakfı kurucularından Ed Husain, Londra’da Chatham House’un düzenlediği “İngiltere’nin Yurt İçinde ve Yurt Dışında Teröre Karşı Mücadele Gündemi” konulu bir toplantıya konuşmacı olarak katılıyor. Quilliam Vakfı’nın Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Noman Benotman, Londra’da Frontline Club adlı kuruluşun düzenlediği toplantıya, Chatham House’tan Maha Azzam ile birlikte katılıyor. Basında yer alan bilgilerde, toplantının bitimi sonrasında katılımcılar arasındaki konuşmaların gece yarısına kadar sürdüğü söyleniyor. Quilliam Vakfı’ndan Noman Benotman, BBC sunucusunun yönettiği bir başka toplantıya, Chatham House’tan Sir Richard Dalton ile katılıyor. Chatham House üyesi Orta Doğu Kuzey Afrika Programı’nda araştırmacı Hassan Hassan, Quilliam Vakfı’nın hazırladığı raporu önemle okunması gerektiğini söyleyerek yayınlıyor. Chatham House üyesi Hassan Hassan, Quilliam Vakfı kurucusu Ed Husain’in yazılarını paylaşarak düzenli olarak destek veriyor. Ed Husain’le görüş alışverişinde bulunuyor. Ayrıca Ed Husain’in CFR’da yaptığı konuşmanın ses kaydını paylaşıyor.

RUTH MICHAELSON

Orta Doğu ülkelerinde çalışan gazeteci

Darwinizm ve Rumiliği savunuyor.

İnternet hesabında Rumiliği öven paylaşımlar yapıyor.

Allah’ın haram kıldığı, Kuran’da çirkin bir hareket olarak bildirdiği homoseksüelliğin ‘süper havalı’ olduğunu kendince iddia ediyor.  Sosyal medya hesabındaki paylaşımlarında “homoseksüel barlarında çoğu homoseksüelden daha fazla zaman geçirdiğini” söylüyor ve “Buna (yani homoseksüelliğe) o kadar hazırım ki, aslında homoseksüel bir erkek olabileceğimi düşünüyorum” yazıyor.

 

Ruth Michaelson, Quilliam Vakfı kurucuları Ed Husain ve Maajid Nawaz; Chatham House yöneticilerinden

Hassan Hassan, Nervana Mahmoud ve Ziya Meral gibi kişilerle de bağlantı halinde, onların yazılarını

beğeniyor, paylaşıyor. Ve Nervana Mahmoud, kendi sitesinde Ruth Michaelson'ın yazılarını “Mısır hakkındaki  en iyi makaleler”diye tanıtıp övüyor.

 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde ‘iğrenç bir çirkinlik’ olarak bildirilen haram olan bir davranıştır.

 

Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu kadınlarınızı bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz. Dedi ki: Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım.  (Şuara Suresi, 165-166-168)

 

NADIM KOTEICH

 

Lübnanlı politika hicivcisi, yorumcu

Darwinist ve Rumi

Kuran’a göre haram olan homoseksüelliğe destek veren yorumlarıyla tanınıyor.

 Faisal Abbas, Mustafa Akyol, Iyad El Baghdadi, Majid Rafizadeh gibi kişilerle sosyal medyadan yakın bağlantısı var, bu kişilerin yazılarını paylaşıyor, görüşlerini övüyor.

 

JOYCE KARAM

 

Londra merkezli Arapça günlük gazete Al-Hayat’ın Washington büro şefi ve Faisal Abbas’ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı Al Arabiya’nın yazarlarından biri.

Rumi ve Darwinist.

Allah’ın çirkin bir haram olduğunu bildirdiği homoseksüelliği destekliyor.

Dini konularla ilgili saygıya uygun olmayan paylaşımlar yapıyor.

(Allah’ı ve dini tenzih ederiz)

Ziya Meral, Faisal Abbas, Majid Rafizadeh gibi kişiler sık sık Joyce Karam’ın yazılarını tavsiye ediyorlar.

 

ZAİD HAMİD

Pakistan kökenli, televizyon yorumcusu.

Kendisini ‘savunma ve güvenlik analiz uzmanı’ olarak tanımlıyor.

Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor.

 

Suudi Arabistan’da ‘İran ajanı’ olduğu iddiasıyla göz altına alınmıştı.

Bu kişinin, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’i ve Pakistan ordusundaki bazı üst düzey kişileri öldürmek için plan yaptığı ve orduyu darbeye teşvik ettiği yönünde iddialar da gündeme gelmişti.

Kendisini ‘Türkiye yanlısı’ gibi göstermeye çalışan, ancak paylaşımlarında sık sık Türkiye ve hükümetimiz aleyhinde haksız ithamlarda bulunan birisi.

 

HENRI BARKEY

Eski (CIA) Orta Doğu uzmanlarından

Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor.

Türkiye’de CIA istasyon şefliği yapan ve Fethullah Gülen’e Amerikan vizesi almasını sağlayan Graham Fuller’ın yakın çalışma arkadaşı.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Gülen örgütüne ait Rumi forumda çalışıyor.

Abdullah Öcalan’la İtalya’dayken görüşmek için Graham Fuller’la birlikte Roma’ya gittiler.

Öcalan’ın İtalya’ya sığınmasına aracılık yaptı.

PKK’nın ABD temsilcisi Kani Gulam için tavsiye mektubu yazdığı biliniyor.

Eski ABD Ankara Büyükelçileri Abramowitz ve Edelman, Ed Husain, Henri Barkey 3-4 Amerikalı generalle birlikte bir toplantı düzenlemiş ve bu toplantıda ‘Yeni Türkiye’ ve Suriye’nin nasıl şekilleneceğini konuşmuşlardı.

15 Temmuz darbe girişiminin gerçekleştiği gün, Fethullah Gülen’e sürekli övgüler dizen Henri Barkey’in İstanbul Büyükada’da olduğu ortaya çıktı.

Henri Barkey, otelden ayrılırken resepsiyoniste üzerinde ‘Pensilvanya’ yazılı bir çan bıraktı.

Barkey’in oteldeki bir garsona ‘Türkiye’ye ilk gelişimde HSBC patladı. İkinci gelişimde Gezi patlak verdi. Şimdi de darbe girişimi yaşandı’ demesi dikkat çekti.

Henri Barkey’in katılımıyla Haziran 2007’de Amerika’da yapılan bir toplantıda ise Türkiye’de darbe olursa neler yaşanır senaryosu konuşulmuştu. 2007’deki toplantının senaryosu şuydu:

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu suikast sonucu öldürülecekti...

Beyoğlu’nda patlayan bomba 50 kişinin ölümüne neden olacaktı.

 

MERAL HUSSEIN ECE

Baroness Hussein Ece ismiyle de tanınıyor.

Darwinizmi ve Rumiliği savunuyor.

Ed Hussain ve ekibiyle bağlantı içinde.

Sosyal medyada arkadaşları arasında Ed Husain, Mustafa Akyol, Justin Trudeau, Sunny Hundal, Hassan Hassan ve homoseksüellere desteğiyle tanınan Tel Mama Organizasyonu var.

Sosyal medya hesaplarında İngiliz derin devleti yandaşlarının şifreli mesajlarında kullandıkları sembol ve sözleri kullanıyor.

Allah’ın çirkin bir haram olarak bildirdiği homoseksüelliği desteklediği izlenimini veren görüşler savunuyor.

İSLAM’A GÖRE HOMOSEKSÜELLİK ‘İĞRENÇ BİR ÇİRKİNLİK’ OLARAK BİLDİRİLEN HARAM OLAN BİR DAVRANIŞTIR.

Hani Lut da kavmine şöyle demişti: ‘Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz.’   (Araf Suresi, 80-81)

TONY BLAIR İNANÇ VAKFI VE QUILLIAM VAKFI BAĞLANTISI

Tony Blair İnanç Vakfı, Quilliam Vakfı ile paralel çalışmalar yapıyor.

Quilliam Vakfı kurucusu Ed Husain, Tony Blair İnanç Vakfı’nda da kıdemli danışman ve strateji direktörü olarak görev yapıyor.

Quilliam Vakfı’nda yetiştirilen kişilerin bazılarına sonradan Tony Blair İnanç Vakfı’nda görev veriliyor.

Ed Husain, 2015 yılında Tony Blair İnanç Vakfı bünyesinde Din ve Jeopolitika Merkezi (CRG) adında bir bölüm oluşturdu ve bunun tanıtımını kendi sayfasında yaptı.

Tony Blair İnanç Vakfı’nın sayfasında, Ed Husain ile birlikte kurdukları Din ve Jeopolitika Merkezi için Ed Husain’in yazdığı rapor ve Ed Husain’in diğer yazıları tanıtılıyor.

Ed Husain, Tony Blair İnanç Vakfı ve CFR’ın ortak düzenlediği toplantıya da konuşmacı olarak katılıyor. Ve CFR, Tony Blair İnanç Vakfı’nın duyurusunu yaptığı Ed Husain’in raporunu sayfasında yayınlıyor.

Tony Blair İnanç Vakfı, Ed Husain’den ‘kıdemli danışmanı’ diye söz ederek The Guardian Gazetesi’nde çıkan yazısını duyuruyor.

Tony Blair İnanç Vakfı aynı zamanda ‘ilham veren konuşmacıları dinleme ayrıcalığına sahip olduk’ diyerek Quilliam Vakfı kurucularından Maajid Nawaz’ın tanıtımını da yapıyor.

Tony Blair İnanç Vakfı, Quilliam Vakfı üyesi ve Allah’ı inkar eden evrim teorisinin savunuculuğunu yapan Usama Hasan’ın yazısını da vakfın sayfasında tanıtıyor.

Quilliam Vakfı üyelerinden Jonathan Russell, Tony Blair İnanç Vakfı için yazdığı raporu, Quilliam’ın sayfasında duyuruyor.

 

 

USAMA HASAN

Quilliam Vakfı’nın İslami Çalışmalar bölümünde araştırmacı. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Tıpkı Mevlana’ya ait olduğu iddia edilen eserlerde olduğu gibi İslam’ın evrim teorisiyle uyumlu olduğunu iddia ediyor. İslam’da evrimin olduğu yanılgısını savunuyor ve bu yönde uluslararası propaganda yapıyor. Hayatın başlangıcının uzaydan gelmiş olabileceğini anlatıyor. Oysa bilim evrim olmadığını göstermiştir ve Kuran’da evrim yoktur. Haşa Kuran’ı yeterli görmeyip, Kuran’daki emir ve yasakların tekrar ele alınıp, yeni bir şeriat oluşturulması gerektiğini söylüyor. 

Kuran’da evrim yoktur. Bir proteinin dahi tesadüfen oluşması mümkün değildir. 700 milyonun üzerinde fosil de yaratılışı ispat etmektedir. Evrimin doğruluğunu ispat eden tek bir fosil yoktur. Cinlerin, meleklerin, yılana dönüşen Hz Musa’nın asasının hiçbir evrim geçirmeden bir anda yaratılması gibi insan da Kuran’da anlatıldığı gibi bir anda yaratılmıştır. Kuran’ın ve bilimin gösterdiği bu gerçeğe rağmen İslam ile Darwinizmi bağdaştırmaya çalışmak, Kuran’ın ilkelerine uymaz.

TELL MAMA VAKFI VE FIYAZ MUGHAL

Rumiliği ve Darwinizmi savunan bir diğer İngiliz vakfı. Görünürde Müslümanlara karşı yapılan saldırıları raporlayan bir organizasyon olarak kendisini tanıtan vakıf, Kuran’a göre iğrenç bir fiil olan homoseksüelleri savunmasıyla biliniyor. Quilliam Vakfı’yla ortak çalışmalar yapıyor. 9 Temmuz 2014 tarihinde Tell Mama ve yöneticisi Fiyaz Mughal Quilliam’da toplantı yaptı. Toplantının konusu Müslümanlar hakkında bilgi toplamak için nasıl bir yöntem izlenmesiydi. Toplantıya Usama Hasan da katıldı. 
Vakfın kurucusu Fiyaz Mughal, sosyal medyada homoseksüellere verdiği destekle tanınıyor. İngiltere’nin ünlü homoseksüellerinden Peter Tatchell’la sıkı bağlantı içinde olan Fiyaz Mughal bir sosyal medya paylaşımında Londra’da homoseksüeller yürüyüşüne katılan ve kendisini “en yaşlı homoseksüel olarak tanıtan” birini övüyor ve bu kişiyi “kendi taraflarında olan şahane bir insan” olarak niteliyor. Tell Mama Vakfı’nın bir diğer önemli destekçisi ise Sayeeda Warsi. İngiltere hükümetinin Müslüman ilk kadın bakanı olan Sayeeda Warsi’nin de tüm bu çevreyle en büyük ortak özelliği, homoseksüellere verdiği destek. 

Hz. Peygamber (sav) buyurdu ki: “ALLAH, ERKEKLE CİNSİ TEMAS KURANIN YÜZÜNE BAKMAZ, (onu rahmetinden kovar).” (Kütüb-i Sitte, Hadis No: 1607, Ravi: İbnu Abbas, Kaynak: Tirmizi, Rada 12, (1165))

Allah “bir iğrençlik” olan homoseksüelliği uygulayan ve tüm uyarılara rağmen bundan vazgeçmeyen kavimlere, tüm insanlığa ibret olacak bir son hazırlamıştır. Lut Kavmi’nin, Pompei halkının sonları ibret vericidir. Buna karşı insanların bilgilendirilmesi, eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi şarttır.

 

‘Siz gerçekten, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır, siz (yaptığı şeyi) bilmeyen bir kavimsiniz.’

Biz de,  onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azap içinde kalanlar arasında) takdir ettik. (Neml Suresi, 55-57)

SAYEEDA WARSI

Müslümanların İngiliz parlamentosunda sözde temsilcisi olan Sayeeda Warsi açıkça, Allah’ın haram kıldığı homoseksüelliği savunmaktadır. Darwinizm ve Rumilik savunucusudur. Müslümanların kendince “modernleşmesi” için homoseksüelliği savunmaları gerektiğini öne sürmektedir. Örneğin, Sayeeda Warsi “Daily Mail” Gazetesi’nde “Müslümanların homoseksüel hakları konusunda ilerlemeci olduğunu iddia ederek, kendince Müslümanları bu alanda yönlendirmek istiyor. “Sosyal bir muhafazakarlık, hatta sosyal bir hoşgörüsüzlük var. Fakat homoseksüellik konusunda çoğu dindar cemaat, bir mesafe kaydetti. Benim partim de, İngiltere Kilisesi de bunu yaptı” diyen Sayeeda Warsi, sosyal medya sayfasında ise şu paylaşımı yaptı: “Homoseksüel karşıtlığından, homoseksüel haklarına yolculuğu hepimiz yaptık. Muhafazakarlar, Kilise ve Müslümanlar.” 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz." (Araf Suresi, 80-81)

FAISAL ABBAS

Al Arabiya İngilizce sayfası editörü. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor.

ZİYA MERAL

Londra’da yaşıyor. Quilliam Vakfı’nın referans gösterdiği kişilerden biri. Türkiye ve Orta Doğu uzmanı. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Sosyal medyada sık sık Rumi paylaşımları yapıyor.

IYAD EL-BAGHDADI

Arap Baharı aktivisti, Norveç’te politik sığınmacı olarak yaşıyor. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor.

OMAR ASHOUR

Aslen Mısır kökenli ama İngiliz vatandaşı. Chatham House üyesi. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. 
Quilliam Vakfı ile ortak çalışmalar yapan Exeter Üniversitesi’nde Güvenlik Çalışmaları konusunda eğitimci.

MO ANSAR

Asıl ismi Muhammed Ansar. Aslen Pakistanlı. Haşa Muhammed Peygamberimiz’in ismini kullanmak istemediği için kısaltılmışı olarak Mo ismini tercih ediyor. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor.

SAM HARRIS

Maajid Nawaz’ın birlikte kitap yazdığı, ‘habibim’ (sevdiğim) diye ifade ettiği ateist Amerikalı yazar. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Yeni ateizm akımının savunucusu. Bu akıma göre dine karşı çıkılmalı ve din baskı altında tutulmalı. Sam Harris de Allah’ın haram kıldığı bir eylem olan homoseksüelliği savunuyor ve sosyal medya hesabında ‘homoseksüel haklarıyla’ ilgili yazı paylaşıyor.

CJ WERLEMAN

Avustralyalı ateist yazar. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Allah’ı tenzih ederiz, “Tanrı Senden Nefret Ediyor” isimli kitabında ve diğer tüm kitaplarında Allah’a, dine, mukaddesata karşı saygıya uygun olmayan çok ifadeler var. 

Allah’a, İslam’a, Kuran’a karşı olduğunu söyleyen bazı kişilerin, Müslüman görünümlü bir takım kişilerle birlikte Rumiliği savunması dikkat çekicidir. Rumilik bazı çevreler tarafından Kuran’da olmayan bir İslam anlayışını Müslümanlara telkin etmek için kullanılmaktadır.

HAMZA YUSUF

Amerikalı – Gerçek adı Mark Hanson. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. 15 yıldır Türkiye’de Rumiliği anlatıyor.

TIMOTHY WINTER

İngiliz - Kendisini Abdal Hakim Murad adıyla tanıtıyor. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Cambridge Üniversitesi’nde İslam eğitimi veriyor ve derslerinde ağırlıklı olarak Rumilik üzerinde duruyor.

ANNO BUNNIK

İstihbarat konusunda uzman, Üniversitede eğitmen, Orta Doğu ve çatışma konusunda yorumcu. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor.

DIMITRIS BIBICOS

Müslüman olduğunu iddia eden, içki şişesiyle çekilmiş fotoğraflarını paylaşan, paylaşımlarında şiddet eğilimi olan, homoseksüelleri savunan, Kuran ahlakına uygun olmayan yorumlarıyla dikkat çeken bir kişi. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz. " Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım." (Şuara Suresi, 165-166- 168)

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ümmetim üzerinde korktuğum şeylerin EN KORKUNCU LUT KAVMİ’NİN İŞİDİR (HOMOSEKSÜELLİKTİR).” (İbn Mâce, Hudûd; 12)

SARAH MAPLE

İran kökenli İngiliz feminist. Darwinist ve Rumiliği savunuyor. Yaptığı sergilerle kendince Müslüman kadınları küçük düşürüp alay etmeye çalıştığı için, başta Maajid Nawaz olmak üzere bu ekibin desteğini alıyor. İslam’a karşı eserleri olduğu için İngiltere’nin en büyük sanat galerileri de bu çalışmalarını sergilemesine imkan veriyor.

MAJID RAFIZADEH

İran ve Suriye kökenli, İslam aleyhindeki kitaplarıyla tanınan yazar. Darwinist ve Rumiliği savunuyor. Allah’ı tenzih ederiz, kitabının adı: “Kadınlardan Nefret Eden Bir Tanrı”. Yayınlanma aşamasında olan yeni kitabında ise İslam’ı neden ve nasıl terk ettiğini anlatıyor. İslam'a göre çirkin bir iğrençlik olan erkek erkeğe ilişkiyi savunuyor. İslam ve Müslümanlar aleyhindeki yorumları nedeniyle bazı İngiliz ve Amerikan basınından özel destek görüyor.

DAVID LEPESKA

İstanbul merkezli Amerikalı serbest gazeteci. Türkiye’ye girişi sakıncalı kişiler listesinde yer aldığı için 25 Nisan 2016’da Türkiye’ye tekrar girişi yasaklandı. Türkiye aleyhinde yanlı yazılarıyla tanınıyor. Darwinist ve Rumiliği savunuyor. Sosyal medya sayfasında erkek erkeğe ilişkiyi normal gören paylaşımlar yapıyor.

Dikkat Edin! “KURAN’DA HARAM OLAN HOMOSEKSÜELLİĞİ ÖVEREK ANLATAN, HER ŞEYİ ALLAH’IN YARATTIĞI GERÇEĞİYLE ÇELİŞEN BAZI GÖRÜŞLERE SAHİP OLAN BİR TAKIM ŞAHISLAR, KURAN’DA TARİF EDİLEN ‘MÜSLÜMAN’ ANLAYIŞINDAN FARKLI BİR YAPIYI KAMUOYUNA ANLATIYORLAR.”

SUNNY HANDAL

Hint kökenli, Londra doğumlu, yazar ve akademisyen. Müslümanların inançlarıyla kendince alay eden ve İslam’a göre iğrenç bir pislik olan homoseksüelliği savunan yazıları ve paylaşımlarıyla tanınıyor. Örneğin, Charlie Hebdo’nun –haşa- Hıristiyanlar ve Müslümanlar ile kendilerince alay ettiklerini zannettikleri karikatürlerini paylaşıyor. Homoseksüel haklarını savunan paylaşımlarından biri de, homoseksüel bayrağının göndere çekilmiş olduğunu gösteren bir fotoğraf. Bu fotoğrafla birlikte, Asyalılar arasında homoseksüellik karşıtlığını sorgulamaları gerektiğini iddia ettiği yorumu ise şöyle devam ediyor: “Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi bugün homoseksüel evliliğini yasalaştırdı. Bu tarihe geçti.” Bir başka paylaşımında ise, Müslümanlar arasında homoseksüelliğin yaygınlaşmasını mükemmel bir haber olarak niteliyor. Sunny Handal’ın övdüğü olaylardan biri ise İskoçya’nın, siyasi parti liderlerinin çoğunluğunun, homoseksüel olan tek ülke olması. Sunny Hundal’ın yazıları, homoseksüelliği savunan vakıf Tell Mama tarafından da övgüyle paylaşılıyor. Ünlü İngiliz homoseksüel Peter Tatchell da “İslam’ın büyük homoseksüel aşkı” başlıklı yazıyı Sunny Hundal ile paylaşıyor. 

Tüm bu bilgiler İslam aleminde Allah’ın haram kıldığı bir fiil olan homoseksüelliğin yaygınlaşması için nasıl bilinçli bir hareket yürütüldüğünü gösteriyor. 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz." (Araf Suresi, 80-81)

Peygamberimiz ise şöyle buyurmuştur: “Ümmetim üzerinde korktuğum şeylerin EN KORKUNCU LUT KAVMİ’NİN İŞİDİR (HOMOSEKSÜELLİKTİR).” (İbn Mâce, Hudûd: 12)

YALDA HAKİM

Afganistan doğumlu, İngiltere’de gazetecilik yapan Yalda Hakim de Rumiliği ve Darwinizmi savunan şahıslardan biri. BBC’nin homoseksüelliği öven, Quilliam Vakfı’nın haberlerinin büyük kısmını hazırlayan kişi. Quilliam Vakfı’nın düzenlediği homoseksüelliği teşvik eden serginin haberini de yapan Yalda Hakim ve bu sergiyi sosyal medya sayfasında duyuruyor. “İslam ve Cinsellik, Quilliam ve Maajid Nawaz tarafından yeni bir sanat sergisi. Londra’da bir sanatçıyla bu konuyu konuşuyoruz.” Maajid Nawaz da Yalda Hakim’e sayfasında Quilliam’ın sergisini haber yaptığı için teşekkür ediyor. Amerika’da homoseksüel evliliğin yasal hale gelmesini öven twittler yazan Yalda Hakim, sık sık Rumilik sözleri de paylaşıyor. Malta’da bulunan OBS İstihbarat Kuruluşu ise Yalda Hakim’e Rumi paylaşımları nedeniyle teşekkür ediyor: “Yalda teşekkürler. Büyük Rumi’den daha fazla paylaşmaya devam et.” 

Dikkat Edin! “KURAN’DA HARAM OLAN HOMOSEKSÜELLİĞİ ÖVEREK ANLATAN, HER ŞEYİ ALLAH’IN YARATTIĞI GERÇEĞİYLE ÇELİŞEN BAZI GÖRÜŞLERE SAHİP OLAN BİR TAKIM ŞAHISLAR, KURAN’DA TARİF EDİLEN ‘MÜSLÜMAN’ ANLAYIŞINDAN FARKLI BİR YAPIYI KAMUOYUNA ANLATIYORLAR.”

HARAS RAFIQ

Quilliam Vakfı’nın yönetici müdürü. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Allah’sız dinsiz Stalinist PKK’nın desteklenmesi ve bu terör örgütüne silah verilmesi gerektiğini söylüyor. Vatanımızı canı pahasına savunan askerlerimiz hakkında uygunsuz hitaplar kullanıyor. Haras Rafiq’in savunduğu şeylerden biri de Allah'ın haram kıldığı homoseksüellik hakları. İngiltere’de Warwick Üniversitesi “Dinler arası dayanışma: Homoseksüel Hakları” konferansında yaptığı konuşma, ünlü homoseksüel Peter Tatchell tarafından paylaşıldı. Homoseksüel Tatchell, Haras Rafiq’in bu konuşmasını: “Haras Rafiq’in İslam inancıyla homoseksüel karşıtlığıyla nasıl savaştığını izleyin” sözleriyle övüyor. Quilliam’da görev yapanlardan Haydar Zaki de, Quilliam Vakfı olarak, Allah’ın haram kıldığı homoseksüelliğin haklarını savunacaklarını söyleyerek, Haras Rafiq’in homoseksüel hakları toplantısındaki konuşmasını paylaşıyor. Haras Rafiq 2015’te katıldığı toplantıda ise şunları söylüyor: “İslamcılığı, faşizm kadar istenmeyen hale getirmeliyiz. Eğer ırkçılığa karşı mücadeleye değiyorsa, homofobiye – homoseksüellik karşıtlığına – karşı mücadeleye de değer, İslamcılığa karşı mücadeleye de.” Haras Rafiq sosyal medya sayfasında Rumi sözleri paylaşıyor ve bunları Maajid Nawaz gibi kişilere de gönderiyor. 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz. " Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım." (Şuara Suresi, 165-166- 168)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Lut kavminin İĞRENÇ FİİLİNİ (homoseksüelliği) İŞLEYEN KİMSE LANETLENMİŞTİR.“ (Kütüb-i Sitte, Hadis No: 1604, Ravi: Ebu Hureyre)

NERVANA MAHMOUD

Orta Doğu konusunda yorumcu. Yazıları ağırlıklı olarak Türkiye karşıtı. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Homoseksüel hakları konusunda yazılar yazıyor. Maajid Nawaz sık sık Nervana Mahmoud’un yazılarını tavsiye ediyor ve herkesin onu desteklemesini istiyor. Quilliam’dan Haras Rafiq de, Nervana Mahmoud’u Quilliam’da yazmaya davet ediyor. Nervana Mahmoud, Kanada Başbakanı Trudeau’nun homoseksüelleri desteklemesini şöyle övüyor: “Bay Havalı homoseksüelleri destekliyor, İslamcıları da. Eğer İslamcıların homoseksüellerin haklarını da kabul etmelerini sağlasa çok daha harika olurdu.” Nervana Mahmoud’un desteklediği şeylerden biri de homoseksüellerin evliliği: “Sevgili Mısırlılar, eğer homoseksüel evlilikten mutlu değilseniz buna izin veren ülkeleri ziyaret etmeyin. Bu arada kendi işinize bakın.” diyor. Ed Husain’le karşılıklı Rumi’nin sözlerini paylaşıyorlar. Ed Husain, Nervana Mahmoud’a Rumi’nin şu sözünü gönderiyor: “Yere diz çöküp, öpmek için binlerce farklı yol vardır” - Mevlana Rumi. Nervana Mahmoud, Mustafa Akyol’un New York Times’ta çıkan, “birçok Müslüman’ın homoseksüelliğe karşı düşmanlığının Kuran’da yeri yok” makalesini de paylaşıyor ve şunları söylüyor: Mustafa Akyol’un yazısı kesinlikle okunmalı. Ne yazık ki Müslümanlar homoseksüellik konusunda kendilerini eleştirmiyorlar. 

Dikkat Edin! “KURAN’DA HARAM OLAN HOMOSEKSÜELLİĞİ ÖVEREK ANLATAN, HER ŞEYİ ALLAH’IN YARATTIĞI GERÇEĞİYLE ÇELİŞEN BAZI GÖRÜŞLERE SAHİP OLAN BİR TAKIM ŞAHISLAR, KURAN’DA TARİF EDİLEN ‘MÜSLÜMAN’ ANLAYIŞINDAN FARKLI BIR YAPIYI KAMUOYUNA ANLATIYORLAR.”

RULA JEBREAL

Hayfa İsrail doğumlu, dış politika analisti, yazar, romancı. Kendisini seküler Müslüman olarak tanımlıyor. Quilliam Vakfı kurucusu Ed Husain’in yakın çevresinde olan biri. Rumiliği ve Darwinizimi savunuyor. Homoseksüelliğe açıkça destek veriyor. Sosyal medya hesabında iki homoseksüel ile birlikte geçirdiği bir akşamı ‘MÜTHİŞ BİR AKŞAM’ diye nitelendiriyor. Homoseksüelliği savunmak insan haklarını savunmaktır iddiasında bulunuyor. Mustafa Akyol’un homoseksüellikle ilgili yazılarını paylaşıyor.

SHIRAZ MAHER

London Kings College Uluslararası Radikalleşme Çalışmaları Merkezi’nde baş araştırmacı olan Shiraz Maher Pakistan kökenli bir İngiliz. Rumiliği ve Darwinizmi savunuyor. Ed Husain’in çalıştığı Tony Blair Vakfı ile de bağlantılı. Quilliam Vakfı, Shiraz Maher’i destekliyor ve makalelerini paylaşıyor. Maajid Nawaz, Shiraz Maher’i takip edilmesi gerekir diyerek tavsiye ediyor. Tell Mama’nın çalıştığı homoseksüel aktivist Peter Tatchell da, Shiraz Maher’in yazısını paylaşıyor. Shiraz Maher homoseksüel evliliği savunan paylaşımlar yapıyor, kendince homoseksüellerin haklarını savunuyor, örneğin Rusya’daki homoseksüel karşıtlığını kendince eleştiriyor.

CLAIRE BERLINSKI

İngiltere, Tayland, Laos, Fransa ve Türkiye’de yazar, akademisyen, danışman olarak görev yapan, Rumiliği ve Darwinizmi destekleyen birisi. Homoseksüelliği destekleyen paylaşımları olan David Lepeska’nın arkadaşı. Türkiye aleyhine hakaretvari paylaşımlar yapıyor. Din hakkında saygıya uygun olmayan yorumları var. Desteklediği ve bağlantısı olan kişilerden biri Nervana Mahmoud diğeri de Mustafa Akyol. Claire Berlinski de homoseksüelliği destekliyor. Örneğin, “Avrupa’daki Tehlike: Neden Kıtadaki Kriz Amerika’nın da Krizi” adlı kitabında homoseksüel Paris Belediye Başkanı’nın göreve gelmesini övüyor. 

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz." (Araf Suresi, 80-81)

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ümmetim üzerinde korktuğum şeylerin EN KORKUNCU LUT KAVMİNİN İŞİDİR (HOMOSEKSÜELLİKTİR).” (İbn Mâce, Hudûd; 12)

BROOKLYN MIDDLETON

Amerikalı siyaset ve istihbarat risk uzmanı. Al Arabiya Gazetesi’nde yazıları yayınlanıyor. Al Arabiya’nın editörü Faisal Abbas ile yakın çalışıyor. Darwinist ve Rumiliği savunuyor. Kendisinin geçmişte Rumi’ye benzediğini söylüyor. Allah’ın haram kıldığı homoseksüelliği açıkça anlatıyor ve homoseksüelliği destekleyen etkinliklerin haberini yapıyor. Amerika’da homoseksüellerin evliliğinin yasalaşmasını sevinçli bir haber gibi duyuruyor. “Uzun süredir beklenen gelişme. Tebrik ediyorum benim güzel ülkem. Yüksek Mahkeme, ülke çapında eşcinsel evliliği yasal hale getirdi.” Quilliam Vakfı’ndan Ed Husain ve Maajid Nawaz ile bağlantı halinde. Türkiye’ye girişi yasaklanan David Lepeska’nın yazılarını paylaşıp, görüş alışverişinde bulunuyor. Ziya Meral’in yakın çevresinden bir kişi, Nervana Mahmoud’un takip edilmesini tavsiye ediyor.

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

Peygamberimiz bir hadisinde bu fiili “iğrenç” olarak nitelemiştir: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Lut kavminin İĞRENÇ FİİLİNİ (homoseksüelliği) İŞLEYEN KİMSE LANETLENMİŞTİR.“ (Kütüb-i Sitte, Hadis No: 1604, Ravi: Ebu Hureyre)

NEW HORIZONS

İngiltere’de bulunan kuruluş, amacının İslam’da reform yapmak olduğunu söylüyor. Darwinizmi ve Rumiliği savunuyor. Bu konularda Quilliam Vakfı ile ortak çalışmalar yapıyor. Toplantılarında Quilliam Vafkı’ndan Usama Hasan, Allah’ın yaratmasını inkar eden ve bilim dışı olan evrimi anlatıyor. Vakfın sosyal medya sayfasında, Usama Hasan’ın: “İslam ve bilim çalışma grubundaki alimler, insanın evrimi düşüncesinin İslam ile uyumunda bir sorun görmediler” yanılgısını ifade eden sözleri paylaşılıyor.

Kuran’da evrim yoktur. Bir proteinin dahi tesadüfen oluşması mümkün değildir. 700 milyonun üzerinde fosil de yaratılışı ispat etmektedir. Evrimin doğruluğunu ispat eden tek bir fosil yoktur. Cinlerin, meleklerin, yılana dönüşen Hz Musa’nın asasının hiçbir evrim geçirmeden bir anda yaratılması gibi insan da Kuran’da anlatıldığı gibi bir anda yaratılmıştır. Kuran’ın ve bilimin gösterdiği bu gerçeğe rağmen İslam ile Darwinizmi bağdaştırmaya çalışmak, Kuran’ın ilkelerine uymaz.

New Horizons vakfının “İngiliz İslamı 2016” adıyla düzenledikleri konferansta Allah’ın “çirkinlik” olarak bildirdiği ve kesinlikle haram kıldığı homoseksüelliği destekleyen konuşmacılara da yer verildi. Bu vakıf, Tell Mama kuruluşu ve yöneticisi Fiyaz Mughal’ın faaliyetlerini de destekliyor. Rumiliği tanıtan grupları ve toplantıları tanıtıyor.

İslam’a göre homoseksüellik, Kuran’da ve hadislerde “iğrenç bir çirkinlik olarak” bildirilen haram olan bir davranıştır.

“Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.”Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım." (Şuara Suresi, 165-166- 168)

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Lut Kavmi’nin İĞRENÇ FİİLİNİ (homoseksüelliği) İŞLEYEN KİMSE LANETLENMİŞTİR.“ (Kütüb-i Sitte, Hadis No: 1604, Ravi: Ebu Hureyre)

Tüm bu bilgiler İslam aleminde Allah’ın haram kıldığı bir fiil olan homoseksüelliğin yaygınlaşması için, Darwinizme ve Rumiliğe dayalı Kuran’sız bir İslam anlayışının hakim kılınması için nasıl bilinçli bir hareket yürütüldüğünü gösteriyor. Bazı kişilerin anlattığı bu yanlış İslam anlayışı tüm İslam alemi için bir tehlikedir. Müslümanların çok dikkatli olması gerekir. Ancak bu tehlikeye karşı yapılması gereken şey sadece karşı ideolojik cevap ve ilmi mücadeledir. Bu da Kuran ayetleri ve ilmi delillerle insanların bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi yani kültürel çalışmalar yoluyla mümkündür.