Münafıkların sinsi oyunları için sosyal medyayı kullanma taktikleri

Münafıkların sinsi oyunları için sosyal medyayı kullanma taktikleri

 

Münafıkların hayatı küçük menfaatler elde etmek üzerine kuruludur. Müslümanlarla birlikteyken menfaat hesapları yaptıkları gibi, küfre yaklaşırken de yine bu bakış açılarını esas alırlar. Bilinçaltlarında küfrü güçlü sandıkları için hem küfre kendilerini beğendirmeye uğraşılar hem de bu esnada menfaat elde etmek isterler. Ellerindeki her imkanı, küfürden, kendilerince güçlü gördüklerine yanaşmak için kullanmaya çalışırlar. “Acaba onlara nasıl yanaşabilirim, aralarında nasıl yer edinebilirim? İmkanlarından nasıl istifade edebilirim?” düşüncesiyle gizlice ve sinsice ataklar yapmaya başlarlar.

Münafıklar, Peygamberimiz döneminde panayırda, kervanlarda müşriklerin önde gelenleriyle tanışıp yancılık yapmak için uğraşırlardı. Günümüzde ise münafıkların bu alanda kullandıkları en önemli araç sosyal medyadır. Örneğin Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal medya ortamlarında önce en popüler isimleri tespit etmeye çalışırlar. 

Her ülkenin basında, siyasette, ekonomide en önde gelen, en derin bağlantılara, en geniş çevreye ve en güçlü finans kaynaklarına sahip kurumları ve bunların yöneticilerini tek tek takip etmeye başlarlar. Sonra bu kimselerin dikkatlerini üzerlerine çekebilmek için, onların yazdıkları yazılara, kendilerini görmeleri için bu kimseleri de etiketleyerek ilgi çekici cevaplar yazarlar. Yazılarının altındaki ‘Beğen’ seçeneğini işaretleyerek, yine onlara duydukları sempatiyi ifade edip fark edilmeye çalışırlar. Ayrıca yazdıkları yazıları ‘Retweet’ ya da ‘Paylaş’ seçeneklerini kullanarak, kendi sosyal medya sayfalarında yayınlayarak onlara karşı olan beğeni ve hayranlıklarını gösterebilmeyi umarlar. Bu yaptıklarının her biri gözlerinde büyüttükleri bu insanlara “ben de sizdenim, benim farkıma varın, sizinle Müslümanlar aleyhinde her konuda ittifak edebilirim” mesajıdır.

Bu aşamada eğer planladıkları gibi fark edilmeyi başarırlarsa, bunun hemen ardından doğrudan kişisel mesaj bölümünden yazışmaya başlayarak bu kimselerin dostluklarını kazanma yoluna girerler. İşte tüm bu çabanın amacı, bu kişilerden bir çıkar elde edebileceklerine inanmalarıdır. Bu kimselerin yurt dışındaki imkanlarıyla ya yabancı bir ülkeye gidip orada yerleşip yaşama fırsatı yakalamayı ya orada kendilerine iş bulmayı ya da iyi bir çevre içerisine girerek itibar kazanabileceklerini umuyorlardır. Hatta çoğu zaman münafıklar için bu kişilerden “aferin” alabilmek dahi yeterlidir. Cahiliye ortamlarındaki insanlar, münafıkların gösterdiği bu karakteri, kendi ifadeleriyle ‘yancılık ya da yalakalık’ olarak adlandırırlar.

Kuran’da ise münafıkların bu ahlaksızlığı Nisa Suresi 139. Ayetinde şöyle bildirilir:

'Kuvvet ve onuru (izzeti)' onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz 'bütün kuvvet ve onur' Allah'ındır. (Nisa Suresi, 139)

Münafığı yaptığı bu ikiyüzlü girişimlerden vazgeçirebilmenin yolu, menfaat umduğu çıkar odaklarına yönelik sinsi oyunlarını deşifre etmek ve bağlantı kurmaya çalıştıklarının güçsüzlüğünü ona ispat etmektir. Allah samimi iman eden kullarına ‘doğruyu yanlıştan ayıran üstün bir akıl ve anlayış’ vermiştir. İşte bu yüksek akıl ve kavrayış münafıkta yoktur. Dolayısıyla iman edenler münafığın oyunlarını kolaylıkla fark eder ve bu oyunları bozacak bir tavır gösterirler. Münafığın samimiyetsizliğini her detayıyla ve tüm açıklığıyla deşifre eder ve aldıkları ilmi tedbirlerle onu bu yönde tekrar bir adım atamayacak hale getirirler. Müslümanlar, münafığın sırtını yasladığı, menfaat duyduğu küfre dayalı her sistemi fark eder ve dünya çapında deşifre edip fikren çökertirler.

Kendisine büyük çıkarlar sağlayacağını umduğu odakların aşağılanmış olması münafığı hayal kırıklığına uğratır. Popüler ve önemli gördüğü insanlar artık sıradan birer yapılanmaya dönüşmüştür. İtibarlarını kaybettiklerini gördüğü insanların artık kendisine hiçbir şey kazandıramayacağını düşünür. Oyununun bozulduğunu anlayınca, bu çevrelere yönelik çabasından vazgeçer. Nitekim Müslümanların başarısını gören yandaşları da kısa süre içinde onu terk ederler. Bu durumda münafık yalnız kalır. Allah münafıkların her oyununun bozulacağını ise Kuran’da şöyle bildirmiştir:

Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır. Bu Allah'a göre pek kolaydır. (Ahzap Suresi, 19)