Münafık, Sosyal Medya Hesaplarında Dini Hatırlatan Konuları Görmek Müslümanlarla Bağlantı Kurmak İstemez

Müslümanlar, tek bir paylaşımla on binlerce insana ulaşabilecekleri sosyal medya imkanlarını, İslam'ı tebliğde en etkili şekilde kullanmaya çalışırlar. İnsanları Allah'a iman etmeye, Kuran ahlakını yaşamaya, samimi bir Müslüman olmaya çağıran her türlü yazı, resim, video ve bilgiyi en geniş kitlelere ulaştırabilecek şekilde sosyal medya hesaplarında paylaşırlar. Profillerinde ise kendilerini, aynı gerçekte oldukları gibi, ‘Allah aşığı, samimi bir Müslüman’ olarak tanıtmaktan gurur duyarlar. Paylaşımlarıyla ne kadar dindar olduklarını, Allah'ı ne kadar çok sevdiklerini, Kuran ahlakını yaşamakta ne kadar titiz ve şevkli olduklarını açıkça vurgularlar. İnternetteki tüm sosyal medya platformlarındaki diğer Müslümanların hayırlı faaliyetlerine de olabildiğince destek verirler. Faydalı ve etkili olacak, Kuran ayetlerini anlatan, İslam ahlakını tebliğ eden her türlü paylaşımı beğenir ya da kendi sayfalarında da yayınlarlar.

Münafık ise Müslümanların tam aksine bu paylaşımları yapmaktan titizlikle kaçınır. İslam'ın lehine olacak, dini güçlendirecek, insanlara Allah sevgisini anlatan herhangi bir bilgi ya da resmin sayfasında görünmesini kesinlikle istemez. Dindar bir Müslüman gibi görünmekten, Kuran ayeti paylaşmaktan hiç hoşlanmaz. Küfrü eleştiren, dinsiz ideolojilerin açmazlarını anlatan, Allah'ın varlığını bilimsel delillerle ortaya koyan bilgileri sayfasına eklemeye ise asla yanaşmaz. Kendisi bu bilgileri eklemediği gibi, Müslümanların hayırlı paylaşımlarına da ‘beğeni’ yapmaz ve bu bilgilerin yaygınlaşmasını istemediği için bunları, ‘paylaş’ seçeneğini seçerek de kendi sayfasında yayınlamaz.

Münafık bunları yapmadığı gibi; insanlara Allah'ı sevdiren, Kuran ahlakını öğreten İslam lehine paylaşımlar yerine, ‘insanları İslam’dan soğutmayı amaçlayan, küfrün, dinsizlerin, ateistlerin, sapkın akımları destekleyen kimselerin paylaşımlarını beğenip, bunları kendi sayfalarında da paylaşır’. Bunların çoğu, Rumilik felsefesi, homoseksüellik, Darwinizm safsatası, ateizm, Marksizm, komünizm ve materyalizm gibi, insanları İslam'dan uzaklaştıran sapkın ideolojileri savunan kimselerdir. Buna rağmen münafık, söz konusu kişileri açıkça desteklemekten ve onlarla internet üzerinden dostluklar kurmaktan hiç çekinmez. 

Ayrıca münafığın sosyal medya hesaplarında asla yer vermek istemediği konulardan biri de ‘münafıklık’tır. Münafıklığı anlatan bir ayeti, bilgiyi, videoyu ya da resimli açıklamayı hiçbir yerde görmek istemez. Bu nedenle Müslümanların bu konudaki bilgilendirici çalışmalarını da kesinlikle kendi sayfasında paylaşmaz. Ve bu konularda paylaşım yapan, sayfalarında münafıklık ile yoğun bilgi bulunan Müslümanların sosyal medya hesaplarını da hiçbir şekilde görmek istemez.

Ancak diğer yandan bunu açıkça uygulamaya koymasının, birlikte olduğu Müslümanların da dikkatini çekeceğini bilir. Bu nedenle her ne kadar istemese de zaman zaman, İslam'ın tebliğ edilmesinde çok etkili olmayacağını düşündüğü, yüzeysel bazı paylaşımlar yapar. Ancak bunda da çok sinsi bir taktik izler. Müslümanların lehine bir paylaşım yapıyorsa, hemen ardından bunu telafi etmek için en az dört-beş tane de, insanları küfre ve sapkın akımlara özendirecek paylaşım yapar.

Bazen de, İslam'ın lehine olan, zaruri olarak yaptığı paylaşım ana sayfasında ön plana çıkmasın diye, onu tarih sırasıyla geride bırakacak ve görülmemesini sağlayacak şekilde şeytani bir yol izler. Bu paylaşımının ardından hikmetsiz ve boş konuları anlatan çeşitli resimler, yazılar, videolar paylaşır. Böylece İslam'ı anlatan bir bilgiyi, kendince etkisiz hale getirebildiğini düşünür. Başka bir yöntem olarak da, ‘paylaşım ayarlarını’ sadece inkarcı dostlarının göreceği şekilde düzenler ve böylece şeytani girişimlerini ve küfre yönelik paylaşımlarını Müslümanların görmemesini sağlar.

Münafığın aynı amaçla uyguladığı bir başka taktik ise, ‘kendini sezdirmemek için paylaştığı İslami bir bilgiyi, önce sayfasına ekleyip Müslümanların bunu görmesini sağlamak; sonra da birkaç saat içinde bunu gizlice silerek sayfasından kaldırmak’tır. Bu sinsi taktiğini herkesin gördüğünü ve ne amaçla yaptığını anladığını fark etmesine rağmen, Müslümanları aldattığını sanarak hayasızca bu yöntemi uygulamaya devam eder.

 

Münafık Sosyal Medya Hesaplarından Müslümanları Takip Etmek İstemez

Sosyal medya platformlarında kendilerini Müslüman olarak tanıtmaktan titizlikle kaçınan ve hatta bu durumdan ciddi şekilde sıkıntı duyan münafık, bilgisayarını açtığında, internete  girdiğinde ya da kendi sosyal medya hesaplarına baktığında, asla Allah'ı hatırlatan ve Kuran ahlakını anlatan bir bilgi görmek istemez. Ancak münafık, kendini Müslümanlardan biri gibi göstermesi ve dindar olarak tanıtması gerektiğinin de farkındadır. İşte bu zorunluluk, münafığın en tahammül edemediği ve ciddi şekilde öfkelendiği konulardan biridir. Ancak buna rağmen, zaruri gördüğü için, çevresindeki Müslümanlarla sosyal medya üzerinden ‘takipleşmek’ ve onların sosyal medya üzerindeki ‘arkadaşlık tekliflerini’ kabul etmek durumundadır. Fakat bu durumun ortaya çıkardığı tablo münafık için daha da içinden çıkılmaz ve tahammülü zor bir durum oluşturur. Çünkü bilindiği gibi,  sosyal medya platformlarında, arkadaş olarak kabul edilen ya da takip edilen kişilerin tüm paylaşımları, ister istemez karşı tarafın ‘ana sayfası’nda çıkmaktadır. Bu durumda kişi, ‘arkadaş listesi’nde olan ya da takip ettiği herkesin her paylaşımını an an görmek zorunda kalır. Ve Müslümanlar da ‘düzenli olarak İslam'ı ve Kuran ahlakını tebliğ ettikleri, küfrün ve münafıklığın çarpık felsefesini anlattıkları için’, münafık sürekli bu paylaşımlarla yüz yüze gelir. İşte bu da münafığı çileden çıkarır. Çünkü bu şartlarda kaçtığı her türlü bilgi onu bulmakta; duymak ya da görmek istemediği her türlü Rahmani konuyu istemeden okumak durumunda kalmaktadır.

İşte münafığın buna bulduğu akılsızca çözüm de, ‘takip ettiği ya da arkadaş olduğu Müslümanları yavaş yavaş ve sezdirmeden arkadaşlıktan ve takipten çıkarmaktır’. Bazen de bununla da yetinmez ve öfkesinden dolayı Müslüman kişilerin sayfalarını ‘bloke ederek engeller’. Ancak bunun fark edilmesi ve dikkat çekmesi ihtimaline karşı münafığın hazırladığı şeytani bahaneleri vardır. Örneğin internetteki bir sistemin, onun herhangi bir müdahalesi olmaksızın otomatik olarak bu kişileri arkadaşlıktan çıkardığını ya da engellediğini iddia eder. Hatta karşı atak yaparak, asıl karşı tarafın kendisini arkadaşlıktan çıkardığını ya da bloke ettiğini iddia ederek kendini savunmaya çalışır.

Münafığın arkadaş listesinde Müslümanların olmasını istememesinin bir sebebi de, küfürdeki dostlarına Müslümanlardan yana olmadığını kanıtlamaktır. İnsanların “Acaba bu kişi kimleri takip ediyor?” diye merak edip baktıklarında, kendince ‘inkarcı dostlarına karşı sükse yapabileceği küfrün önde gelenlerinin görülmesini’ ister. Arkadaş listesindeki Müslümanların birkaç kişiyi geçmediğinin; çoğunluğu ise inkar edenlerin oluşturduğunun görülmesini hedefler. 

Müslümanlar elbette ki münafığın tüm bu oyunlarını ve bunlarla nasıl bir sonuç elde etmeye çalıştığını açıkça fark ederler. Ancak şunu unutmamak gerekir ki, münafığın İslam’ı anlatan paylaşımlar yapmaktan kaçınması, İslam'ın yayılmasını, insanların akın akın Kuran ahlakına yaklaşmalarını asla engelleyemez.

Münafığın bu durumu kafasını kuma sokmuş devekuşunun akılsızlığına benzer. Münafık bu oyunlarıyla, İslam'ın tebliğini sadece kendisinin görmesini engelleyebilmektedir. Ancak diğer yandan yüz binlerce insan, Müslümanların samimi gayretleriyle ve paylaşımları vesilesiyle küfrün ve münafıkların oyunlarını fark edip, İslam’ın güzelliklerini görüp, İslam ahlakını yaşamaya başlamaktadır.