Münafik, Dini Konulardan Bahsederken Bile Sinsice Dinsizliğin Telkinini Yapar

Münafık kimi zaman, kalbindeki samimiyetsizliğin, kin ve öfkenin anlaşılmaması amacıyla Allah'la, dinle ilgili -başta olumlu gibi görünen- konuşmalar yapabilir. Ancak bu konuşmaların içine mutlaka sinsice bir 'fitne unsuru' katar. Rahmani bir konuşma yapacakmış gibi bir tavır takınarak yaptığı hemen her konuşmasının arasına, mutlaka şeytani unsurlar yerleştirir.

Örneğin müminlerin güzel ahlakından bahsetmek üzere başladığı bir sözü, bir şekilde onların aleyhinde bir konuşmaya çevirir. Sözde, İslam'ı övmek kastıyla başladığı konuşmalara daima eleştirel cümleler katar. Kısacası münafık, dinin lehinde gibi görünen her konuşmasını, mutlaka 'din dışı bir açıklamayla, olumsuz bir yorumla' ya da 'yanlış anlaşılmaya açık, şüphe veren üsluplarla' tamamlar. Bunu da açık açık değil, 'sinsice, üstü kapalı ve gizli yöntemlerle' yapar. Bunları yapmaktaki amacı hem 'kendince İslam'ı dejenere edip zarar verebilmek, hem dinsizliğin telkinini yapabilmek hem de küfre kendini beğendirebilmektir.

Dolayısıyla münafığın bu fitne dolu sinsi üslubu, samimi Müslümanların anlatımlarından tamamen farklı olmasıyla dikkat çeker. Müslümanlar, münafıkların insanlara Allah ve din hakkında şüphe vermek, onları tereddüte düşürmek, kafalarını karıştırıp, doğru yoldan ayırmak için kasıtlı olarak yaptıkları bu ince oyunlarını anında bozarlar. Hemen Kuran ayetleriyle ve bilimsel delilleriyle, ilgili konuların doğrularını ispatlı bir şekilde ortaya koyarak dinleyenlerin bilgilendirilmesini sağlarlar.

 

MÜNAFIK, İSLAM'I DEĞİL KENDİ ŞEYTANİ FELSEFESİNİ TEBLİĞ EDER

Münafık, İslam'ı anlatıyor izlenimi vererek gizliden gizliye kendi şeytani felsefesinin tebliğini yapar. Amacı fitne çıkarmak, insanların kalbine dine yönelik kuşku düşürmek ve özellikle de imanı zayıf kişileri kendi sapkın düşüncelerine çekmektir. Örneğin günümüzde kendini sözde 'Müslüman analist' olarak tanıtan bazı 'münafık ruhlu kişiler' katıldıkları etkinliklerde, TV programlarında, yazdıkları yazılarda, kitaplarda, gazetelerde ya da sosyal medya profillerinde 'Kuran'a dayalı olmayan yanlış bilgilerle, insanları din hakkında yanılgılara düşürmek, onları Allah'tan, dinden uzaklaştırmak ve sapkınlığa sürüklemek' için faaliyet gösterirler. Bu kişilerin başlıca taktiği, Kuran'a uygun olmayan sapkın düşünce veya uygulamaları, sanki dinde yeri varmış gibi göstermektir. Kendilerince ayetlerin anlamlarını çarpıtarak dine zarar vermeye çalışırlar. Bunu yaparken de, din hakkında çok kapsamlı bilgi sahibi olduklarına dair bir izlenim vererek, gerçekte Kuran ile çelişen düşüncelerini Kuran'a uygun gibi göstermeye çalışarak geniş kitlelere yaymayı hedeflerler.

Günümüzde gerek yazılı gerek görsel gerekse de sosyal medyada bu şekilde faaliyet gösteren ve 'dinde haram kılınan kimi fiilleri, sözde helal olarak lanse eden' bazı münafık gruplara rastlamak mümkündür. Bu gibi organize olmuş gruplar, Kuran'da haram kılınan fiillerden biri olan 'homoseksüelliği' ya da dünya çapında dinsizliği hakim kılmaya çalışan 'Rumilik felsefesi' gibi sapkınlıkların savunuculuğunu yapar ve bunları meşru göstermeye çabalarlar. Tüm bunların sonucunda da, insanları gerçek İslam'dan uzaklaştırıp sapkınlığa sevk etmeye çalışırlar.

Ancak Allah Kuran'ın, şeytandan Allah’a sığınırım, "Hiç şüphesiz, zikri (Kuran'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz." (Hicr Suresi, 9) ayetiyle İslam'ın koruyucusu olduğunu bildirmiştir. Allah, kıyamete kadar hak dinini koruyacaktır. Şeytandan Allah’a sığınırım, "Onlar Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Halbuki kafirler istemeseler de, Allah nurunu tamamlayacaktır." (Saff Suresi, 8) ayetiyle ise Allah, inkar edenlerin ve münafıkların konuşmalarıyla yaptıkları telkinlerle İslam'ı bozmaya ve dejenere etmeye çalışacaklarına dikkat çekmiş ancak bunda asla başarılı olamayacaklarını hatırlatmıştır. Allah, münafıkların tüm çabalarına rağmen, dinini batıl inanç ve felsefelere üstün kılacak ve İslam ahlakını tüm dünyada hakim edecektir.