Mehdi talebesi olmak mı daha zor yoksa Hızır talebesi olmak mı?

Sayın Adnan Oktar'ın 19 Nisan 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından


VTR: Mehdi (as) talebesi olmak mı daha zor yoksa Hızır (as)’ın talebesi olmak mı?

ADNAN OKTAR: Hızır (as) talebesi olmak tabii mangal gibi yürek gerektiriyor çok zor Hızır (as)’ın talebesi. Hızır (as) o makamı nasıl kaldırıyor o da tabii çok şaşırtıcı Allah’ın hikmeti tarifi mümkün değil. Genellikle sekarat halinde çoğu zaman sekerat halinde ama tabii ona göre yaratılmış bir varlık. Öyle olunca normal. Bozatlı Hızır denilir, genellikle hep atıyla gezer. Duman halinde geziyor aslında gezerken. Bozatlı Hızır evet duman halindedir. Canı istediğinde o şekillenir. Şekillendiğinde de genellikle devlet yıkmak, devlet kurmak konularında şekilleniyor. Ama genellikle yüzünde bir maskesi oluyor. O duvar kabartmalarında rölyeflerde var o. Var mı gösterebiliyor muyuz? Yani 12 bin yıllık kaya resimlerinin tamamında var. Yani bin yıl önce 2 bin yıl, 3 bin, 4 bin yıl, 5 bin yıl, 6 bin yıl, 12 bin yıl öncesine kadar var. Hep aynı şahıs; elinde kovası, elinde çam kozalağı, bir baldırı açık, başında maskeyle görüyorsunuz. Elinde mutlaka o kovası var. Bak hepsinde elinde o kova var.

GÜLEN BATURALP: Hepsinde pazubent var demiştiniz.

ADNAN OKTAR: Evet, kollarında bir saat gibi bir şey var. Bir alet var öyle diyelim. Her iki kolunda da oluyor.

YASEMİN AYŞE KİRİŞ: Tek ayağı dize kadar açık.

ADNAN OKTAR: Evet. Bu kabartmalar, bu heykeller yaklaşık 12 bin yıl öncesine kadar gidiyor. Ama dünyanın her yerinde var. Bak dünyanın her yerinde var ve her dönemde var. Yani 12 bin yıllık dönemin her döneminde var ve her ülkede var. Hep aynı şahıs.

GÖRKEM ERDOĞAN: Bu üç kova sembolü Göbeklitepe’de 12 bin yıllık kalıntılarda. Etrüsk Medeniyeti, MÖ 800-600. Bu yine Göbeklitepe, 12 bin yıllık. Mayalar dönemine ait. Mezopotamya.

ADNAN OKTAR: Hepsinde kova mutlaka var elinde.

GÖRKEM ERDOĞAN: Meksika, Mitanni Krallığı, MÖ 1350. Lübnan, Mısır Medeniyeti, MÖ 650-350. Sümerler döneminden. Yine Sümerler döneminden. Bu Meksika’daki Toltec Medeniyeti. Urartular. Bunlar bizim sınırlı sayıda gösterdiklerimiz, daha birçok var. 

ADNAN OKTAR: Hep aynı şahısla karşılaşıyor kim karşılaşırsa aynı şahısla karşılaşıyor. Adamlar ne gördüyse onu yapıyorlar aynısı.

Bu kovanın içinde ne olduğu bir konu. Kovaya neden kozalağı batırıyor, bu bir konu. Neden kozalağı insanların ensesine değdiriyor, bu da ayrı bir konu. Neden yüksek bir yerde yapılıyor bu uygulama, bu da ayrı bir konu. Elektriğe karşı çok yoğun tedbir alınıyor. Alnında ve başında havaya doğru yani paratoner tarzı iki uçlu cisimler var metal ve kollarında da yine elektriğe karşı metal pazubentler var. Ve bileklerinde de yine bu tip koruyucu sistemler var ve ayaklar çıplak. Yere basarken çıplak yani ayak bileği. Ayağı dizden itibaren çıplak oluyor. Mesela şu resimdeki görüntü DNA’nın şifre yapısıyla aynı. Bu da şaşırtıcı. Zaman zaman balık şeklini alması, zaman zaman kartal şeklini alması bu konuları sonra daha geniş değerlendireceğiz şimdilik bu kadar. Ama aralarında binlerce yıl fark var. Bin yıl, 2 bin yıl, 3 bin yıl, 4 bin yıl, 5 bin yıl, 6 bin, 7 bin yıl, 8 bin, 9 bin, 10 bin, 11 bin, 12 bin yıl ve dünyanın bütün ülkelerinde aynı heykel, aynı kabartma ve aynı saç modeli aynı şey. Yani bunda bir fevkaladelik olduğunu tarihçiler, bilim adamları görmesi gerekiyor. Anlamazdan geliyorlar. Ve her yer dünyanın her tarafı bununla dolu. Hintler, Asur, Peru, Meksika, Mezopotamya, Sümer, Mısır bütün medeniyetlerde var. Ve birbiriyle hiç alakası olmayan yerler bunlar.

EBRU ALTAN: Birebir aynı çizim.

ADNAN OKTAR: Tabii. Hepsinde o masonik tekris töreni var. Mesela Göbeklitepe’de de o mabet gibi görünen taştan yaptıkları şey klasik mason mabedi, klasik. O taşın şekli o T şekli de klasik mason işaretidir. Her devirde mutlaka yüksek kulede görüşme yapıyorlar. Gece 3-4 gibi yapıyorlar görüşmeyi. O kozalağı ensesine değdirdiğinde adamlarda ne oluyor, o da ayrı bir konu. Yani nasıl bir görüntü alıyorlar, neyi görüyorlar ve ondan sonra bu adamlara ne anlatıyor bunlar? Bu da ayrı araştırılması gereken bir konu veyahut anlatılması gereken bir konu diyelim. Ama şu an değil tabii.