Mehdi kimdir?

Sayın Adnan Oktar'ın 21 Şubat 2018 tarihli A9 TV röportajından


VTR: Mehdi kim?

ADNAN OKTAR:.Bir Mehdi var, kesin bu, çıkacak. Bunu Bediuzzaman Said Nursi söylüyor, Süleyman Hilmi Tunahan söylüyor, Elmalılı Hamdi Yazır söylüyor, bütün ehlisünnet uleması söylüyor ve başka da tarih yok hiç. 1400 ile 1500 arasındaki tarih içinde çıkması gerekiyor, bu son tarih. Bak Sungur Ağabey de diyor. “Bu son artık” diyor. “Başka yok.” diyor. Fakat tabii muhtelif Mehdiler olur mesela Atatürk bir Mehdi’dir. Bir nevi Mehdi’dir. Hakikaten Kuran’a, İslam’a insanların dönmesi için zahir olmuş bir Mehdi’dir. Tayyip Hocam da bence bir siyaset Mehdi’sidir. Alenen bir siyaset Mehdi’sidir. Hakikaten İslam’a, Kuran’a çok büyük hizmeti olan tarihi bir şahıs. Ama ahir zamanın o kan durduran, sevgiyi getiren Mehdi’sini de inşaAllah göreceğiz. Fakat bu Mehdilik iddiası şu kişidir dememiz şöyle mümkün; Bakın İslam dünyaya hakim olur, kutuplara kadar her yere hakim olur. Bunun da başında birisi olur. Yani bir lideri olur Müslümanların. Derler ki, “bu kişinin vesilesiyle İslam hakim oldu.” İsa Mesih olabileceğini düşündüğümüz kişi de yanındadır. Biz de deriz ki, “Allahualem herhalde Mehdi bu şahıs” deriz. “Belki” deriz. Bunun dışında kaşı benziyor, gözü benziyor, burnu benziyor. Hiçbir şekilde olmaz. Veyahut kendisi iddia ediyor, çevresi iddia ediyor, talebeleri öyle zannediyor. Zanla hiçbir yere varılmaz. Allah diyor ki, “zan ve tahminle onlar yalan söylerler” diyor ayette. Zanla hüküm çıkmaz. Zanla Mehdilik iddiası olmaz. En fazla İslam dünyaya hakim olduğunda başında olan lidere “herhalde” diyebiliriz. “Herhalde Allahualem o” deriz. O kadar. Onun dışında Mehdi tayini mümkün değil, imkansız. Ama muhtelif Mehdiler anlamında bütün Müslümanlara Mehdidir diyebiliriz. Tayyip Hoca’ya da bir siyaset Mehdi’sidir rahatça diyebiliriz. Ama ahir zamanın beklenen o büyük Mehdisi şu kişidir dememiz mümkün değil.  

Küfür olur. Bir insan çıkıp, “arkadaş ben Mehdiyim” diyorsa Allah esirgesin küfre düşer. Çünkü ne demek istiyor? “Bana vahiy geldi” diyor. “Ben Peygamberim” diyor. Ve “ben masumum, ben cennetliğim” diyor. Bu ne? Küfür, şirk. maazAllah, neuzübillah insan dinden çıkar Allah esirgesin. Ve bunu diyen insanın yeniden dine girmesi gerekir. Kelime-i şahadet getirip yeniden dine girmesi gerekir. Çok çok vahim bir iddia olur. Hiçbir kimse hatta bir başka kimseye de bu kişi Mehdi’dir diyemeyiz. Aynı hükümdedir. O da kendine vahiy geldiğini iddia etmiş olur o zaman. Böyle bir şey için kitaplı bir peygamber olması gerekir. Kitaba geçen vahiy olan bir hüküm olması gerekir. Bunun dışında sakın ha sakın aman ha aman. Hiçbir şahsa hiçbir kimseye Mehdi’dir diyemeyiz.

Mehdilik ispat makamıdır, iddia makamı olamaz. İddia edenlere ancak acırız. Zavallıdır, kendini Mehdi zannediyordur. Acınır başka bir şey olmaz. Öfkelenmeye gerek yok öyle insanlara. Acımak gerekir.

Ama Mehdi çıktığında Peygamberimiz (sav)’in tarifine aynen uyan birisi ise buna hakikaten şaşırırız. Bunun açıklaması yok. Gök alametleri tutmuş, yer alametleri tutmuş, fizik alametleri tutmuş, olay tutmuş hakikaten hayret yani çok şaşırtıcı. Mesela diyor ki Mehdi (as) için aynul hadra çeşit çeşit yeşil gözü ifade eden kelimeler kullanmış Peygamberimiz (sav) bir tane değil. Defalarca çeşitli. Bazı hocalar “aynul hadra” diyor “ha siyah işte bak” diyor. Ya insaf hadra hadra aynul hadra. Hıdır’dan geliyor yani yeşil. Yeşil çimen anlamına da geliyor. Yeşillik anlamına da geliyor. Siyah kelimesi Arapçada apayrı.

YASEMİN AYŞE KİRİŞ: Söylemiştiniz esved, sevda.

ADNAN OKTAR: Evet. Apayrı hiç uzaktan yakından alakası yok. Esved, sevda ne alaka? Hadra bu. “Göz kapakları yorgun olduğunda, uykusuz olduğunda düşer Mehdi'nin gece gece sohbetlerinde” diyor. “Göz kapakları yorgun olduğunda düşer” bak detaya bak.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’ni Mehdi gösterip Mehdiyet’i gömmek istiyorlar. Diyorlar ki “İşte bak Mehdi’niz geldi, yaşadı, öldü. Ne ittihad-ı İslam oldu ne de İsa Mesih geldi. Müslümanların halini götürüyorsunuz kan gövdeyi götürüyor. Deccal hakim, Mehdi deccale karşı galip gelemedi.” Bunu vurgulamak istiyorlar. Bediüzzaman'ı Mehdi göstermekte amaçları bu adamların. Yani “Mehdiyet yoktur” anlamına getirmek için bunu söylüyorlar. Bediüzzaman'ın söylemesine rağmen “ben onun pişdar bir askeriyim, pişdar bir neferiyim ona zemin hazırlayan bir dümdarıyım” demesine rağmen kaale almayarak o konuşmaları Bediüzzaman’ı Mehdi ilan edip yenilmiş bir Mehdiyet göstererek; İslam’ı hakim edemeyen, Müslümanlara baş olamamış, Müslümanları bir araya getirememiş bir Mehdiyet anlayışı göstererek Mehdiyet’i kendilerince yok ederek bir netice alacaklarını zannediyorlar. Bediüzzaman öyle demedi. Bediüzzaman “Ben Mehdi (as)’a zemin hazırlıyorum” dedi. “Ortam hazırlıyorum” dedi. “Öncüsüyüm” dedi. “Ben Seyyid değilim” dedi. “Benden bir asır sonra gelecek” dedi. “Şeddeli lamlar ve mim ikişer sayılsa bundan bir asır sonra zulümatı dağıtacak zatlar Mehdi ve şakirtleridir” dedi. “1400 sene sonra gelecek bir hakikati” diye Mehdi'nin devrinin 1400 sene sonra olduğunu açık açık Risale-i Nur'da anlatıyor.