İnsan Yüzündeki Barkod Sistemi

 

İNSAN YÜZÜNDEKİ BARKOD SİSTEMİ

Anneniz, babanız, arkadaşınız ya da çocuğunuz.
Her birinin yüzündeki ayrıntıları ezbere biliyorsunuz değil mi?
Onları görür görmez tanıyorsunuz.
Yüzler ne kadar çeşitli ve ortam ne kadar kalabalık olursa olsun tanıdığımız birinin yüzünü fark etmemiz sadece birkaç saniye alır.
Peki beyindeki bu yüz tanıma süreci nasıl gerçekleşir? 
Yüce Allah'ın benzersiz çeşitlilikteki yaratma sanatının bir tecellisi olarak, insanların her biri farklı bir yüze sahiptir.
Yüzün tanınma süreci görsel kortekste gerçekleşen oldukça kompleks bir süreçtir. Yapılan araştırmalarda, yüzün beyin tarafından okunabilen bir barkod sistemine sahip olduğu keşfedilmiştir. 
Bu sisteme göre; 
- İlk önce kaşlar, gözler, dudaklar gibi yatay çizgi oluşturan özellikler beyin tarafından algılanır. Sonra, bu çizgiler siyah ve beyaz renklerde kodlanır.
- Cilt ve yanaklar parlaklıkları nedeniyle beyaz olarak, dudaklarımız kaşlarımız ve göz çukurlarımızın da gölgelikleri nedeniyle siyah olarak kodlanır. Bu şekildeki yatay bilgi çizgileri, süper­market barkodlarına benzer.
Bu işlemler saniyeden çok daha kısa bir zaman içinde gerçekleşir ve siz gördüğünüz yüzleri tanırsınız.
barkod sisteminin kullanılması da örneksiz olarak yaratan, herşeyi en ince ayrıntısına kadar düzenleyen Rabbimiz'in ilminin bir tecellisidir. 

"Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir."(Bakara Suresi, 117)

Ne kadar çok sayıda hızlı hareket eden cisimlerin bulunduğu ortamda olursanız olun bu sistem işler.  Üstelik bu tanıma işlemi sırasında göz mükemmel bir netlikte görüntü sağlar. En kaliteli fotograf makinesi bile olsa bu netliği yakalayamaz.
Ürünlerin alım satımında kolaylık sağlayan barkod sistemi, uzun yıllar eğitim gören bilim adamlarının önemli bir teknolojik buluşu olarak kabul edilir. Oysa bizlerin yeni kullanmaya başladığı bu sistem, yüzümüzde ilk yaratıldığımız andan beri vardır.

PEKİ YA BU SİSTEM İŞLEMESEYDİ?

Yüz körlüğü olarak da adlandırılan Prosopagnosia (prosopagnozya) hastalığında kişiler insan yüzlerini ayırt edemezler. Bu hastalığa sahip kişiler baktıklarının bir yüz olduğunu  tanıyabilir fakat yüzün kime ait olduğunu bilemezler. Çok  yakınlarını hatta aynada kendi yüzlerini bile tanıyamazlar.
Örneğin bu kişi geçirdiği bir beyin ameliyatı sonrasında insan yüzlerini algılama kabiliyetini kaybetmiş.
Kendi cümleleriyle durumunu şöyle anlatıyor:

-Yüzleri hatırlamadığımı anlamamı sağlayan olaylardan birinde oğlum bir dükkanın önünde iki arkadaşıyla oturuyordu. Bu üç çocuk çocuktan birini muhakkak tanımam gerekir dedim. Yüzleri bakarak onlara doğru yürüdüm. Kim oldukları hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ta ki bir tanesi bana “merhaba baba” diyene kadar.

- Ne kadar iyi tanırsam tanıyayım, aradığım bir kişiyi bulmak şu anda benim için imkansız.

Şu an izlediğiniz bayan da profesyonel bir fotoğrafçı ancak geçirdiği kaza sonucu yüzleri tanıyamıyor.  Şu an resmini çektiği kişi annesi  ancak onu diğer insanlardan farklı kılan yüzünü ayıredemiyor.
Sonradan kendisine 4 tane bayan resmi gösteriliyor ancak içlerinden hangisi annesinin resmi,  onu tanıyamıyor. Kendisine ünlü kişilerin resmi gösteriliyor, hiç birisinin kim olduğu hakkında fikri yok. Ve en şaşırtıcı olanı kendi resmi gösterildiğinde kendisini bile tanıyamaması.  

Buradan da açıkça görülmektedir ki eğer beyninizde gereken işlemler sürekli olarak yapılmasaydı, ne içinde yaşıyorum dediğiniz çevrenizi ne de sevdiklerinizi tanıyamazdınız.

Az önce izlediğimiz adamın şu sözleri, bize bu gerçeğin önemini bir kez daha hatırlatmaktadır:

"İnsan yüzlerini tanıyabilmenin ne kadar önemli bir şey olduğunu bu algımı kaybedene dek anlayamamışım."

Şu gerçeği sakın unutmayın. Her an her şey, karşımıza çıkan her görüntü ancak Allah'ın dilemesiyle yaratılır. İnsan kendi bedeninde böyle hesapların otomatik olarak yapıldığını bile fark etmez. Oysa doğduğu andan itibaren bu kusursuz sistem işlemeye devam eder. Allah insana bildiği ve bilmediği pek çok nimet vermiştir. 

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz. (Mü'minun Suresi, 78)