İnsan ruhunu anlatabilir misiniz?

Adnan Oktar’ın 8 Ekim 2017 tarihli A9 TV röportajından


VTR: Merhabalar. İnsan ruhu hakkında bizleri biraz aydınlatabilir misiniz?

ADNAN OKTAR: Allah’a şükür hep aydınlık yüzlü insanlar. Öyle karanlık yüzlü şeytani hiçbir insana rastlamadım. Bak bu da çok nurlu ve çok temiz. Dürüst bir insan olduğu açıkça belli oluyor ve yüzü ışıklı. Bağnazlıkla, yobazlıkla böyle bir yüz olmaz, Kuran ruhuyla bir insan böyle olabilir. Güzel yüzlüm, biz aslında kelimenin tam anlamıyla zaten ruhuz. Ruh algı olarak madde varmış gibi algılıyor, yani bize algılatıyor. O algıdan dolayı biz madde var diye inanıyoruz. Mesela bak şuraya parmağımı dokunduruyorum, bu bir histir ruhun aldığı bir his, sertlik hissi bu bir algı. Ses bir algı, görüntü bir algı, bunların hepsi toplamında, ruh algılarının toplamına biz madde diyoruz. Bizim anladığımız anlamda madde zaten yok dolayısıyla biz sadece ruhtan ibaretiz zaten. Şu anda ruhuz. Ruh, yeni bir rüya şekline giriyor. Yani şu an rüya gören ruh yeni bir rüya moduna giriyor öldüğünde. Yani muntazam. Daha keskin daha nettir. Ama tabii mümin hayattayken bazen bir ihtimal ruh haline gelebilir. Maddi yapıdan tamamen çıkabilir yani bu zaten hadislerde de Peygamberimiz (sav)’in hayatında da görülüyor, nur kesilmesi insanın. Yani maddi gibi görünen dünyadan tamamen soyutlanması bu oluyor. Ama bu insanları ürkütür. Onun için Peygamber (sav) dua ediyor, şeytandan Allah’a sığınırım: "Rabbim, beni (girilecek yere) doğru bir girdirişle girdir ve (çıkarılacak yerden) doğru bir çıkarışla çıkar ve Katından bana yardımcı bir kuvvet ver(destekle)." (İsra Suresi, 80) Bir yardımcı olması gerekiyor, tek başına biraz ürkütür. Açıkça söyleyeyim bayağı ürker insan. Ama ölüm anında öyle değildir. Ölümde birden netlik oluştuğu için çok keskin netlik, uyanma olduğu için uyanma ferahlığı vardır ölümde. Yani uyanma sevinci vardır. Nasıl biz rüyadan uyandığımızda bir ferahlık duyuyoruz ölümde de öyle bir ferahlık vardır. Ama iman etmeyenlerde yani Allah’tan korkmayanlarda ölü olanlarda çok korkunç bir can alma şekli görülüyor. Bunu müminler görüyor. Ama bunlar da ölü insanlardır yani makine gibi insanlar bilgisayar gibi insanlar. Dolayısıyla ruh sahibi bir mümin için sonsuza kadar rahatsız olma diye bir konu yoktur. Bayağı rahat yaşar. Ama çok güzel imtihan meydana gelir. Bir tek Hz. Mesih (as)’ın imtihanı çok serttir keskindir yani o geçiyor zaten, Tevrat’ta da geçer. Biraz insan takatinin normal fıtratının üstündedir. Ki şaşılacak bir yönüdür o zaten. Ama Hz. Mesih (as)’a da çok zevkli geliyor bu. Mesih dediğimiz Hz. Mehdi (as). Ona da zevkli geliyor “seve seve” diyor. Allah diyor ki “bak çok acı çekeceksin, 6000 yıl sonra seni göndereceğim” zer aleminde söylüyor ama bunu Tevrat’ta açıklıyor. “6000 yıl sonra seni dünyaya sunacağım çok acı çekeceksin kabul ediyor musun?” diyor “Mesih olarak göndereceğim seni” diyor. Üç kere söylüyor üçünde de “sevinçle Ya Rabbi kabul ediyorum” diyor. Ama Allah’ın ısrarla söylediği şey hep o. “Bak çok acı çekeceksin, çok zorlukla karşılaşacaksın, çok acı çekeceksin kabul ediyor musun?” diyor zer aleminde “Evet kabul ediyorum” diyor. Onun dışında hiçbir insan zorlu bir imtihan görmez hiçbir insan. Onun zorlu imtihanı da işte “acıları, bizim için acı çekti” diyor ya İncil’de de geçiyor. Kastedilen budur. Yani Allah onu bir süs olarak yaratıyor Hz. Mesih-Mehdi (as)’ı. İnşaAllah talebesi olurum siz de talebesi olursunuz. Güzel olacak biraz beklerseniz. Şimdi Ortadoğu’da görüyorsunuz bayağı ortalık şenlenecek diyeyim, bayağı bir şeyler olacak. Ama korkmadan rahat olmak gerekiyor. Allah’a güvenmek gerekiyor. Türkiye Ortadoğu’da lider olacak özetle.