Hz. Yusuf kuyuda ne kadar süre yaşadı?

Sayın Adnan Oktar'ın 11 Şubat 2018 tarihli A9 TV röportajından


VTR: Hz. Yusuf (as) kuyuda ne kadar süre yaşadı?

ADNAN OKTAR: Birkaç gün, çok fazla değil. Çünkü susuz gıdasız yaşayamayacağı belli. Birkaç günden ibaret olduğu anlaşılıyor. Bir de hareketli bir yer orası yol üstü. Ama tabii çok tehlikeli yaptıkları şey. Normalde rahatça ölebilirdi çocuk orada. Kervan da geçmeyebilirdi, kervan illa geçecek diye bir şey yok. Kovayı illa sarkıtacaklar diye de bir şey yok. Adamların suyu falan her şeyi olabilir yanlarında. Çok büyük bir zulüm tabii yaptıkları.

Yusuf Suresi 9: “Öldürün Yusuf'u” bak kıskançlığın insanları ne dereceye getirdiğini gösteriyor. Hz. Mehdi (as)’a karşı da böyle olacak. Öldürme teşebbüsüne kadar hasutluk kıskançlık kriz şekline gelecek Hz. Mehdi (as)’a karşı. Cinnet tarzında bir kıskançlık dalgası karşıtlar arasında yayılacak, Hz. Mehdi (as) karşıtları arasında yayılacak. “Öldürün Yusuf'u veya onu bir yere atıp-bırakın ki babanızın yüzü yalnızca size (dönük) kalsın.” Yahut hapse attırın yani bir şekilde ortadan kalksın siz ortada olun, siz dikkati çekin. Hz. Mehdi (as)’a da aynısının yapılacağına Kuran bu şekilde işaret etmiş oluyor. Yusuf Suresi’nde anlatılan, Hz. Mehdi (as)’a yapılacak olayların kısa bir özetidir. Onları sembolik anlatan ayetlerdir aynı zamanda.

Yusuf Suresi 10: “İçlerinden bir sözcü dedi ki: ‘Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakın da bir yolcu kafilesi alsın.” Bu da orada Hz. Hızır (as)’ın o kişilerden birinin kılığına girdiğini gösteriyor. Mesela farz edelim bir kardeşi bir yere ayrılıp gidiyor onun yerine Hz. Hızır (as) geliyor hemen. Mesela yemek yemeye gittiğini düşün, Hz. Hızır (as) geliyor bunu o kardeşi görünümünde söylüyor ve “kuyunun derinliklerine bırakın bir yolcu kafilesi alsın” diyor. Bunu dinliyorlar. Sonra o kişi geldiğinde onu ona hatırlatmıyorlar “sen bunu dedin” falan demiyorlar. Böylelikle o söyledi zannediyorlar onlar da onu. Bak 9’uncu sure bu, bu 10, ikisi 19. Yine Yusuf Suresi 19 ayrı: “Bir yolcu-kafilesi geldi,” bu sefer bak 19’a kilitli, “sucularını (kuyuya su almak için) gönderdiler. O da kovasını sarkıttı.” Hemen bak kova burcuna dikkat ediliyor. O kova zaten 5 bin yıldan beri, 15 bin, 12 bin yıldan beri Mehdiyet’in sembolü olarak hep kayalarda nakşedilmiştir biliyorsunuz. Bak Yusuf Suresi’nin 9’uncu ayeti, Yusuf Suresi’nin 10’ncu ayeti, ikisi birleşince 19. Yine Yusuf Suresi bu sefer 19’uncu ayet. “Bir yolcu-kafilesi geldi, sucularını (kuyuya su almak için) gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. "Hey müjde... Bu bir çocuk." dedi. Ve onu (kuyudan çıkarıp) 'ticaret konusu bir mal' olarak sakladılar. Oysa Allah, yapmakta olduklarını bilendi.” [Yusuf Suresi, 19] Bak şimdi “kuyunun derinliklerine bırakın da bir yolcu kafilesi alsın” diyor. Yolcu kafilesi zaten ayarlanmış, var yani önceden belli. Sonra ne diyor 19’da? “Bir yolcu kafilesi geldi.” Kafile de özel, ama kafilenin içindeki bir kişi özel. Bak diyor ki “sucularını” bu sefer sucu, bu sefer görünümü sucu görünümünde. Hepsinde bir isimle ortaya çıkıyor görüyor musunuz? Yani Hz. Hızır (as)’ın özelliği. “...o da kovasını sarkıttı.” Hep Hz. Hızır (as)’ın elinde kova vardır, Hz. Hızır (as)’ın özelliğidir. Bak görüyor musun ne diyor? “…o da kovasını sarkıttı.” Bütün yazıtlarda vardır Hz. Hızır (as)’ın elindeki kova, bak “…o da kovasını sarkıttı. ‘Hey müjde... Bu bir çocuk’ dedi.” Bak çok pozitif, sevinçle yaklaşıyor. “Ve onu (kuyudan çıkarıp) 'ticaret konusu bir mal' olarak sakladılar. Oysa Allah, yapmakta olduklarını bilendi.” [Yusuf Suresi, 19]

Yusuf Suresi 20’de: “Onu ucuz bir fiyata, sayısı belli (birkaç) dirheme sattılar. Onu pek önemsemediler.” [Yusuf Suresi, 20] Ama satışta Hz. Hızır (as) onun Mısırlı Aziz’e satılmasını ağlıyor. Bak her yerde devrede görüyor musun? Mısırlı bir Aziz’e satılmasını sağlıyor.

“Onu satın alan bir Mısır'lı (aziz,) karısına: "Onun yerini üstün tut (ona güzel bak), umulur ki bize bir yararı dokunur” bak her yerde kolluyorlar görüyor musun? “…ya da onu evlat ediniriz" dedi. Böylelikle biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik. Allah, emrinde galip olandır, ancak insanların çoğu bilmezler.” [Yusuf Suresi, 21] Mesela Hz. Hızır (as)’ın ünlü özelliğine de dikkat çekilmiş bak “kovayı sarkıttı” diyor. Açıkça Hz. Hızır (as) olduğu buradaki sembolle anlatılmış oluyor. Sucu, kova sahibi yani. Bütün kaya yazıtlarında vardır, kaya işlemelerinde vardır.

BÜLENT SEZGİN: Geçmiş dönemlere ait bahsettiğiniz gibi kova var.

ADNAN OKTAR: Evet. Hepsinde hep Hz. Hızır (as)’ın elinde kova vardır. Çoğu zaman balık görünümündedir. Yine kolunda da masonik işaret yani duvarcı ustası işareti. Hepsinde elinde kova vardır. Çok çeşitli şekillere girebilir Hz. Hızır (as). Balık, çeşitli hayvan şekillerine girebiliyor. Hititlerde var bilinir. Bak dikkat ederseniz çok çeşitli hayvan görünümlerinde de görünüyor.