Cam Tavanlar Görünmeyen Engeller

Cam Tavanlar Görünmeyen Engeller

 

Günümüzde kadın lider ve yöneticilere eskiye oranla daha sık rastladığımız bir gerçek. Günümüzde sosyo-kültürel yapının gelişmesi, kadınların eğitim düzeylerinin yükselmesi, çalışmalarını destekleyen sendikal hakların oluşturulması ve yeni iş kollarının ortaya çıkması gibi bir takım etkenler, kadınların çalışma hayatına katılım oranlarını günden güne artırıyor. Ancak tüm bu olumlu gelişmelere rağmen kadınların büyük bir çoğunluğu sosyal yaşamda olduğu gibi iş yaşamında da eşitsizlik ve adaletsizliklere maruz kalmaya devam ediyor. Aktif olarak iş dünyasına giren kadınların sayısı giderek artsa da yüksek kademelere ulaşma konusunda hala pek çok engelle karşı karşıyalar.

Toplumun baş mimarları oldukları halde kadınların toplum yararını ortaya koydukları katkılar çoğunlukla görmezden geliniyor ve önemsenmiyor. Kadınlar çoğunlukla cinsiyet ayrımcılığı ile açıkça ötekileştiriliyor, haksız davranış ve uygulamalara maruz bırakılıyorlar. Çalışma şartları, iş bulma, işe alınma, ücret, terfi gibi konularda pek çok zorlukla karşılaşıyorlar.

Kuşkusuz bunların ardındaki sebep, kadınların sadece alt düzey yöneticilik pozisyonlarında çalışmaları gerektiği yönündeki yanlış toplum algısı. Diğer bir ifade ile kadınlara karşı ayrımcı bakış açısı. Kadınların yöneticilik gibi güçlü kişilik gerektiren pozisyonlara getirilmeleri bazı kesimler tarafından akılcı bir davranış olarak değerlendirilmiyor. Bu düşüncenin çıkış noktası ise kadınların erkeklere oranla daha hassas ve güçsüz oldukları, ruhsal yapılarında akılcılığın değil duygusallığın ağır bastığı yönündeki klişe yargılardır. Bu yanlış kanaat kadınların iş yaşamlarında yükselmelerini oldukça zor hale getiriyor.

Kadınların iş hayatında yükselmelerine ve üst düzey yönetim kadrolarına gelmemelerine neden olan görünmeyen engeller cam tavanlar kavramıyla açıklanıyor. Bunlar görünmeyen engeller çünkü bu kısıtlama hiçbir zaman açıkça dillendirilmiyor. Üst düzey pozisyonlara ulaşmak isteyen kadın yönetici adayları terfi etmeyi beklerken sebebini bilmedikleri bir şekilde adeta camdan bir tavan ile karşı karşıya kalıyorlar.

Cam tavan, İngilizce adıyla glass ceiling kavramı, 70'lerde ABD'de kadınların üst kademe yönetim pozisyonlarına ulaşmalarını engelleyen önyargıları tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlandı. Kavram, iş hayatında yüksek pozisyonlara gelmek isteyen kadınların karşılaştıkları engelleri ifade ediyor. Bu görünmeyen ama varlığını hissettiren engeller bugün ancak çok az kadın tarafından aşılabiliyor. Üstelik dünyanın neresine bakarsanız bakın durum aynı.

Oysa kadınlar ince düşünebilen, sorumluluk sahibi, zeki ve akıllı varlıklar. Olayların girift yönlerini görmede, ayrıntıları fark etmede erkeklere kıyasla daha öndeler. Üstlendikleri görevleri en iyi şekilde yerine getirebilir, en doğru kararları alabilir, en güzel çözümleri, en akılcı tedbirleri üretebilirler. Dolayısıyla gerek sosyal yaşamda gerekse iş yaşamında büyük başarılara imza atabilirler. Bilmelidir ki kadınları çalışma yaşamından uzak tutmak, toplumun geleceğine büyük zarar verecek bir davranıştır.

Gelişmiş, aydın ve medeni bir toplum olabilmek için kadınların o toplumda ön plana çıkmaları şarttır. Bu nedenle kadınlar en az erkekler kadar hatta erkeklerden daha fazla hak ve özgürlüğe sahip olmalı, erkeklerin kadınlardan üstün oldukları yönündeki inanç tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Kadınların aklını eksik gören anlayış hızla bertaraf edilmeli, sosyal hayatın tüm alanlarında, iş dünyasında, eğitimde, siyasette kadınlara öncelik verilmelidir. Bu konuda kadınlara da büyük görev düştüğünü unutmayalım.

Bu sorunun çözümü için kadınların da erkek egemen toplum dayatmalarına karşı sabır ve dirayetle karşı koymaları, ve kendilerine karşı olan negatif önyargıları kabul etmemeleri gerekir. Nitekim, Kuran'da örnek verilen Sebe Melikesi, kadınların önemli ve ince kararları alabilecek, muktedir bir devlet yöneticisi olabileceğini açıkça göstermektedir.

Unutulmamalıdır ki, Allah kadınla erkeği eşit olarak yaratmıştır. Üstünlük beden gücü ya da kas oranı gibi teknik detaylarla değil, Sadece ahlak ve imanla olur. Allah insanların kadın ve erkek olarak değil, sadece takvalarıyla değerlendirmeleri gerektiğini Hucurat Suresi’nin 13. ayetinde şu şekilde açıklamıştır:

 

Şeytandan Allah'a sığınırım.

 

“Ey insanlar! Gerçekten biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler şeklinde kıldık. Şüphesiz Allah katında sizin en üstün olanınız ırk ya da soyca değil, takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, haber alandır.”