Adnan Oktar’ın 2 Temmuz 2017 tarihli A9 TV röportajından
Adnan Oktar: Atatürk ile ilgili 1. hamur renkli kitabı ilk ben yazdım ve dindarlığını anlattım.
ADNAN OKTAR: Atatürk'ün dindarlığı pek anlatılmazdı bizim çocukluğumuzda. Sonra ben kitaplar yazdım Atatürk'le ilgili. Bütün tarihi kaynaklardan buldum. İlk defa birinci hamura Atatürk'le ilgili kitap yazan benim. Hep üçüncü hamura yazılmıştır. Renkli kitap hiç yoktu ilk defa ben renkli kitap yaptım Atatürk'le ilgili. Acayip şaşırdılar. Dediler, hep biz üçüncü hamura falan böyle anlaşılmaz konular şeklinde olurdu birçoğu dediler. Ne kadar güzel hazırlamışsın dediler. Bütün dindarlığıyla ilgili yüzlerce konuyu açıkladım, anlattım.
Evet dinliyorum.
-Yine Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe anlatıyor Adnan Bey. “Atatürk ezan dinlemeyi o kadar çok severdi ki büyük bir huşu içerisinde ezan dinler, her savaşa ellerini Allah'a açıp dua ederek giderdi” diyor.
ADNAN OKTAR: Bak her gün Hafız Efendiler'i çağırıp her gün Kuran okutuyor. Vecd içinde böyle istiğrak halinde dinliyor. Acayip hoşuna gidiyor Kuran. Sonra da hoca efendilere soruyor, Kuran'ın anlamı ne? Yani ne anlama geliyor diye. Kendisi de çok güzel okuyor Kuran'ı ama Hafız Efendileri çağırıyor özel olarak. Günlüğüne bakın, her gün hemen hemen ‘Hafız Efendiyi çağırdım Kuran okuttum. Hafız Efendiyi çağırdım Kuran okuttum.’ Günlüğüne baksınlar görecekler.
-Günlüklerinden birkaç sayfa vardı. 17 Mart 1922, Karargah avdet, “saat 8'e kadar yalnız kaldım. Mustafa Abdülhalik Bey geldi, hafıza Kuran okuttuk.”
ADNAN OKTAR: Bu ne bu? Bir insan gece-gündüz Kuran okutuyorsa nedir?
-Sizin Atatürk hakkında yazmış olduğunuz eserlerinizden bazılarının kapaklarını göstermek istiyorum.
Atatürk ve gençlik, Atatürk Ansiklopedisi 2. cilt., Atatürk'ün Vatan ve Millet Sevgisi, Samimi Bir Dindar Atatürk, Asker Atatürk, Atatürk'ü İyi Anlamak, Atatürk Ansiklopedisi 1. cilt., Gerçek Atatürkçülük. Bazı kitaplarınız.
ADNAN OKTAR: Bu tarz eser hiç yoktu. Allah'ın hikmeti hayret. Bakmıştım o zaman piyasaya. Hep üçüncü hamur kağıtlar ve işte karmakarışık konular. Ne dindarlığından bahis var, ne yiğitliğinden bahis var, çok nadir. Hepsini belgeleriyle ortaya çıkarttım. Ondan sonra Atatürk muhalifliği Türkiye'de kalmadı.