Darwinizm hücreyi, gözü tesadüfle açıklamaya çalışan en çürük inançtır.

Adnan Oktar’ın 1 Temmuz 2017 tarihli A9 TV röportajından


Darwinizm hücreyi, gözü tesadüfle açıklamaya çalışan en çürük inançtır.

 

ADNAN OKTAR: Darwinizm, Allah'ı inkar için pagan dinleri tarafından ortaya atılmış bir inanç. Ama dünyanın en çürük inancı yani en utanç duyulacak inanç odur. En utanç duyulacak. Her şeyi tesadüf ile açıklıyor. Hücrenin bütün organellerini, bütün detaylarını, insan yapısındaki bütün mükemmellikleri, mesela göz, kırk parçanın aynı anda olması gerekiyor. Ve akıl almaz bir teknolojiyle inşa edilmiş göz. Mühendislik harikası. Zaten “tepem atıyor” diyor Darwin, “düşündükçe” diyor. “Göz evrimle açıklanacak gibi değil” diyor. Peki bu göz görüyor mu? Yok. Âmâdır bütün gözler. İnsanın iki gözü de âmâdır. Beynine elektrik götürdüğü iddia ediliyor. Elektrik de çok bozuk bir elektrik. Beyne giden, gözden giden elektrik, çok çok bozuk bir elektrik. O bozuk elektriği gözü olmayan içteki göz, bak gözü olmayan içteki göz, tam renkli ve üç boyutlu olarak, blok olarak görüyor. Evrimcilere sorduğumda bu nedir diye, o bilimin alanı içinde değil diyor. Sen görmeyen âmâ gözden bahsediyorsun dede. Biz gören gözü sorduk sana. Sen gören gözü için ne diyorsun biliyor musun? Bilimin sınırları içinde değil diyorsun, metafizik diyorsun. Bunu açıklayamaz bilim diyor. Bunu açıklayamaz bilim. E o zaman ne konuşuyorsun? Metafizik. Peki bu nasıl? O da tesadüfen oldu diyor. Yani o iç göz nasıl oldu diyoruz. Bak, bunu biz açıklayamayız bilimsel olarak diyor. Ama ikinci kere sorduğunda, bu nedir o zaman? Yaratılmış. Tesadüfen olduğu belli diyor. E kardeşim ayıp yani. Artık ayıp yani koskoca adamsınız.

Mesela Sümer inancında, eski Sümer inancında ilk olarak bir su karmaşası var, kaos. Yani su karmaşası, kaos ama şuursuz. Bu su karmaşasının içerisinden birdenbire aniden, tesadüfen lahmu ve lahamu adlı iki put oluşuyor tesadüfen. Bak, lahmu ve lahamu ilk önce kendi kendilerini var ediyorlar, tesadüf. Bak, bu putlar önce kendilerini var ediyorlar, tesadüfen. Daha sonra da evrimleşerek diğer maddeleri ve canlıları tek tek tesadüfler sonucu oluşturuyorlar. Utanılacak bir durum değil mi bu? Yapmayın, etmeyin. Darvinizm ile bu aynısı Sümer inancı. Sümer Putperest inancı ile aynısı. Mesela Babil, Babil Putperest inançlarında Enuma Eliş yazıtlarına göre canlılık tatlı su putu, tesadüfen oluşan tatlı su putu, apsu ve tuzlu su putu, tiamat aracılığıyla başlıyor. Ve bunlar önce kendilerini yaratıyor, tesadüfen, sonra evrimleşerek bütün maddeleri ve canlıları yaratıyor. Darwin de aynısını söylüyor. Ayıp Allah aşkına, bak samimi olarak söylüyorum ben sizin adınıza utanıyorum, artık ayıp yapmayın bunları. Bu iş bitti. Bu konu bitti yani. Bütün dünyayı kandırdı Darwinizm. Oyun oynadı, dalga geçti. Milyonlarca insanla, milyarlarca insanla dalga geçti. Artık utanç içinde bu hatayı görüp en kibarı şu olur; hiç düşünmeyin bari de. Hani böyle bir geçmişiniz olduğunu biz de size hatırlatmayalım. Buna inanmışlığınızı da başınızda da kakmayacağız. Buna inanmıştınız zamanın da diye başınıza da kalkmayacağız. Biz unutalım, siz de bu konuyu kapatın. Biz duymamış olalım, siz de söylememiş olun. Konu tatlılıkta bitsin. Samimi olarak söylüyorum, utanıyorum bunların adına. İnanılır gibi değil.

Bak, sırf bir koful tek koful, hücrenin içindeki koful, bilim çözemiyor harikalığını. Açıklayamıyorlar yani hiçbir şeyi açıklanamıyor. Bütün dünyadaki insan aklından daha fazla akla sahip koful. İnanılmaz bir şey var. Mucize, her yer mucize. Sen tesadüfen oturuyorsun. Yapma etme, koskoca insansınız.

Her şeyden önce diyor ki bak, Babil yazıtlarında da var her yerde, putperest inancında aynı şeyler. “Her şeyden önce” diyor, “ilkel su, apsu vardı” diyor, “bu sudan yeryüzü ve gökyüzü an meydana geldi, tesadüfen” diyor. “İnsan ırkını oluşturması için Prens Ea adında bir put görevlendirildi.” Tesadüf putu. “Ea, mevcut maymun adam ya da maymun kadınlarının yapılarını değiştirdi. Böylece insan ırkı oluştu” diyor. Darwin'le aynısı değil mi? Aynısı. Utanın artık insaf yani, insaf, insaf.

Mesela batıl Mısır inancında, putperest inancında, “bütün insanlık, canlılar her şey Nil Irmağının çamurlarından tesadüfler sonucu oluşuyor. İlk başta sadece su vardı. Kaynayan ve dalgalı bir su, kaosu.” Şuursuz bir su dalgalanması vardı diyor. “Buna Nu ya da Nun ismini veriyorlardı. Her şey Nu’dan başladı.” Tesadüf putu Nu. “Daha sonra bu ilkel su kaosundan Ra meydana geldi. Ra suyun üzerindeki dev, mavi nilüfer çiçeğinin içinden çıktı” tesadüf sonucu. Bu mavi nilüfer çiçeği de tesadüfen oluşuyor. Kardeşim şimdi ben bunlara cevap vereyim mi yani? Bu insaf yani. Allah aşkına yapmasınlar ayıp çok çok ayıp yani.

Mesela Mısır putperest inancında yine, evrenin kaos kara sularıyla dolu olduğuna inanıyorlar. “İlk put Re-Atum, aynı Mısır karasının Nil’in taşan sularından her sene ortaya çıkışı gibi sudan yükseldi ve ortaya çıktı ve bütün kainat meydana geldi” diyor. Yani kainattaki her şey.

Mesela Hindu sapkın Hindu felsefesine göre yani put inancına göre, “Parakriti” adı verilen kocaman yuvarlak bir madde oluşuyor önce tesadüfen. “Canlı-cansız tüm maddeler bu ilk maddeden evrimleşerek oluştu” diyor. Darwin'in anlattıklarının özeti aynısı. Putperest, bütün inançlarda var bu. Putperest dinlerinde, putperest inançlarda bunu inceleyelim. Darwinizm'i putperest inanç içerisinde inceleyelim. Ama sen bunu bilim olarak bize dayatırsan, adam Hindu da gelecek diyecek ki benim inançlarıma inan. Babil putperestleri de gelecek, Azteklerin putperestleri de gelecek. Hangi birinize uğraşalım? Allah aşkına aklınızı başınızı alın.

Darwin'in DNA'dan haberi yoktu. DNA, devlet üniversitesi gibi. Devlet üniversitesindeki bilgi, DNA'da yüklü, öyle düşünün. Bu tesadüfen nasıl olsun? Devlet üniversitesindeki, yani mesela herhangi bir üniversite, ODTÜ diyelim yahut, İstanbul Teknik Üniversitesi, oradaki kitaplar, kütüphane, öğrencilerin kitapları dahil, tesadüfen oluşur diyor mu Darwinizm? Demiyor. O zaman oradaki kütüphanelerden çok daha fazla bilgi, DNA'da var. Buna ne diyeceksin? Şimdi bu yerde halı var ya, halı yün halı. Katrilyonlarca DNA var şu halının içinde şu an katrilyonlarca. Çünkü koyun tüyünden yapılmış, katrilyonlarca. Ee? Nedir bu? Her DNA'da da kütüphane dolusu bilgi var. Yani ne demektir bu? Katrilyonlarca kütüphane bilgisi demektir.

 

OKTAR BABUNA: Bunu hesaplamışlar Adnan Bey, siz daha önce de söylemiştiniz. 1 gram DNA'da deniyor, 1 gram, parmağımın ucu kadar, 1 trilyon cd yani 100 trilyon kitaba eş değer bilgi var. Yani dünyadaki bütün kitapların kat kat fazlası.

 

ADNAN OKTAR: Şimdi sen ne diyorsun? Bu tesadüfen oldu diyorsun. Şeytan dini ortadan kaldırmak için çok uydurma, kötü bir yöntemle ortaya çıkmış. Türkiye'de de bu iş bitti, dünyada da bitti. Yaygara da yapmayın boş yere. Konu artık vuzuha kavuştu.