Sayın Adnan Oktar'ın 17 Şubat 2018 tarihli A9TV canlı yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Allah'ı anlatır mısınız?
ADNAN OKTAR: Aslında insanın dürüst olmamasından kaynaklanıyor Allah'ı anlamaktaki zorlanması. Yani samimiyetsizliğinden kaynaklanıyor. Yoksa samimi olsa gün gibi aşikar, çok açık. Ama samimiyetsizlik rezalet meydana getirtiyor insanlarda. Yani büyük bir felakettir samimiyetsizlik. Dürüst olmamak, samimi olmamak. Şimdi, baktın mı ne görüyoruz? Rengarenk bir alem. Milyarlarca deliller, katrilyonlarca deliller gözümüzün içine giriyor artık deliller yani o kadar açık. Şimdi orada bir konu yok. Eee? Amaçsız olmuş olabilir diyor amaçsız. Yani Allah'ı ne yerine koyuyor kendi kafasına göre? Haşa. Amaçsız. Bu nasıl oluyor? Fincanın amacı var. Ayakkabının amacı var. Burnun amacı var. Gözün amacı var. Bilgisayarın amacı var. Kainatın, insanlığın hiçbir amacı yok diyorsun. Allah'ı sen ne yerine koymuş oluyorsun? Haşa. Yani sıfır akıldaki bir varlık bile böyle bir şey düşünmez sıfır akıldaki. O kadar rezalet bir ifade ki bu, daha üstüne olmaz herhalde yani. Çok ağır bir iftira. Bu da olamayacağına göre, konu bitti işte. Amaçlı olduğuna göre, amaç olunca zaten din mecburen olur. O zaman dinin anlattığı her şey doğru o kadar.
Allah'ı bir de sınırlı güç zannediyorlar. Yani o çok büyük bir hata. İşte evren var, bir de kürsü vardır Allah -haşa- oturur orada insanlarla ilgilenir. Yani küçük bir güçtür gibi geliyor. Sonsuz deyince Allah öyle iltifat olarak söylemiyor Allah'a, gerçekten sonsuz. Gerçekten sonsuz sonu yok yani. Aklının sonu yok, gücünün sonu yo öyle bir varlık.
Bak münafıkları Allah oynatıyor. Mucize mesela onlar kendini bağımsız zannediyorlar. Ne atraksiyonlar yaptırtıyor onlara. Hepsi kontrol altında, Allah'ın kaderde yaratması. Ehli iman da onları tabii gereken şekilde karşılamayla değerlendiriyor. Ama bir bölümü bu, dünyanın bir bölümü. İmtihanın da, zorluk olmadan imtihan.. Şimdi iyilerle kötülüğün mücadelesi var. Zaten o zaman güzellik ve aşk ortaya çıkıyor, yani iyilerle kötülerle olmadan, zaten hiçbir şey kalmıyor geriye o zaman. Yani iyilik kavramı kalkıyor o zaman. Sevmenin bütün zemini kalkıyor. Sabır, şefkat, merhamet, saygı, hürmet. Aşk, tutku hepsi ortadan kalkar zorluklar olmazsa. Zorluğun da, işte diyor ki Allah ben sizi dayanacağınız kadar ayarlarım, tam şeyinde tutarım. Gözümüzle de görüyoruz. Ben 65 yaşındayım gözümle gördüm, hiçbir zorluk yok o anlamda. Ayrıca imtihan ediyor, görüyorum ama çok makul. Çok makul yani.
Büyüklüğü iyi kavranamıyor olabilir. Hatta en aklı başında Müslümanlar bile anlayamıyor olabilirler Allah'ın büyüklüğünün çapını. Bir dereceye kadar gibi biliyorlar. Kullar vardır, onlar bilir. O kadar yani. Bir milyar Müslüman varsa onları bilir, bir de melekler de yardım eder. Yoksa Allah -haşa- bilemez de meleklerden kısmen bilir gibi öyle düşünüyorlar. Öyle bir şey yok. Atomun içindeki aklı da biliyor. Yani tarif edilecek gibi değil Allah'ın aklının büyüklüğü.
ASLI HANTAL: Şehitlerimizi görebiliriz. Göksu Şahin.
ADNAN OKTAR: Göksu. Yaklaştır kabadayı. Abisinin aslanı, abisinin selvi boylusu, nurlusu. Allah mübarek etsin. Allah mübarek etsin. Tebrik ediyorum.
ASLI HANTAL: Diğer şehidimiz Mustafa Eker.
ADNAN OKTAR: Yakışıklı Mustafa'yı yaklaştır. Adın da güzel, kendin de güzelsin. Gittiğin yer de güzel. Allah'ın ne güzel kulusun ki bak seni seçmiş. Herkese nasip olmaz. Bak gece biz buradayız. Sen ne güzel şehitlerle sofradasın, maşaAllah, Allah mübarek etsin. Kabadayılını, yiğitliğini tescil ettin. Göğsünü gere gere Allah için, vatan için, millet için, bayrak için, din için, devlet için. Bindin askeri cemseye, bilerek gittin. Şehit olacağını biliyorsun. Büyük bir ihtimal dair olduğunu biliyorsun. Zaten diyor askerler bizi beklemeyin diyorlar çocuklar. Kabadayılığın daha giderken belli. Kabadayılığı orada da göstertmişsin. Şehadetle de güzel bir neticeyle bitmiş. Şimdi dua et, Allah bize de nasip etsin. Anana babana Allah uzun ömür sabrı cemil nasip etsin. Elindeki yüzündeki nurdan belli. Temizliğinden belli. Bak seni kuz gibi yaratmış. Yaratan kim? Allah. Alan kim? Allah. Zer aleminde seni hayırla getirdi, bu alemde de hayırla götürdü. Zer aleminde bembeyazdın bembeyaz. Şehitlerin grubundaydın. Bak hatırlamazsın. Zer aleminde şehitlerin grubu ayrı oluyor onların. Onlarla beraberdi, şehit olacakları da bildiriliyor onlara. Kabul de diyorlar. Amenna saddakna Yarabbi diyorlar. Verdiğin sözü tuttun. Tebrik ediyoruz seni. Allah mübarek etsin. Allah sana cennette en güzel bahçelerde en güzel şekilde yaşamayı nasip etmiş. İnşaAllah Allah bize de nasip eder o güzelliği.