Yaşam ve Sağlık - 23. Bölüm - Dr. Oğuz Bak, Nöroloji Uzmanı

Dr. Oğuz Bak, Nöroloji Uzmanı

 

PINAR AKKAŞ: A9 TV ekranlarından Yaşam Ve Sağlık programına hoş geldiniz. Dr. Oktar Babuna ile sunduğumuz programımızın bu haftaki konuğu Nöroloji Uzmanı Dr. Oğuz Bak bizlerle. Kendisiyle bu hafta uyku apnesi, migren, vertigo baş dönmeleri ve çeşitli nörolojik rahatsızlıklar hakkında sohbetimiz olacak. Hoş geldiniz programımıza Oğuz Bey.

 

OĞUZ BAK: Hoş bulduk teşekkür ederim.

 

PINAR AKKAŞ: İlk isterseniz uyku apnesiyle başlayabiliriz. Toplumumuzda sık görülen ve ciddi sağlık problemlerine sebep olabilen bir hastalık uyku apnesi. Tedavisi var mevcut ve tedavi edildiğinde olumlu sonuçlar alınabilen bir hastalık. Kısaca uyku apnesinde, uykuda solunumun durması gibi biliyoruz ama tabii çok daha detayları vardır. Biraz bahsedebilir misiniz?

 

OĞUZ BAK: Tabii. Şu anda tıp dünyasında bir diyabet kadar, kardiyovasküler hastalıklar kadar yer kaplayan, önemli riskleri olan ciddi sorunlar sonuçlar doğuran bir rahatsızlık. Tabii en büyük bulgusu horlama. Horlamanın altında biz apne arıyoruz. Apne ne demek? Apne aslında nefesin uyku sırasında 10 saniye ve üzerinde durması demek, nefesin duraklaması demek. Uyku apnesi hastalarında işte biz bunları takip ediyoruz, araştırıyoruz. Bu hastalığı tespit ederken, sorgulamayla ortaya çıkan bir hastalık veya hasta yakının şikayetiyle hastalar bize gelebiliyor. En belirgin bulgusu horlama. Ya hastanın eşi, “eşim gece horluyor rahatsız oluyoruz, bazen bu horlama sırasında nefesi duruyor, iç çekmeler oluyor, onu hareket ettirmek zorunda kalıyorum tekrar nefes alması için” diye şikayetlerle geliyor. Daha bilinçli hastalarımız, “ben hem gece horluyorum hem kilo alıyorum, hem gündüz uyku basmalarım oluyor.” Mesela araba kullanırken, bazı trafik kazaları, ‘şoför uyudu araba kaza yaptı’ çoğunluğunda uyku apne hastalığı var. “Yemek yiyorum öğlende veya ikindi vakti, dayanılmaz bir uyku çöküyor bana.” Uyku apnesinin belirtileri bunlar. Çünkü gece beyin dinlenmediği için, sürekli apnelere, nefes duraklamalarına girdiği için gündüz hasta uykululuk hali yaşıyor. Yine minimum semptomlar var, hastanın kilo alması, durdurulamayan bir hani, “diyet yapıyorum, spor yapıyorum veya hiç yemediğim halde sürekli kilo alıyorum” diye bizi hemen uyarıyor. Acaba horlamanız var mı, uyku apneniz var mı diye. Veya, “genç yaştayım ama tansiyonum yükseliyor, kilo alıyorum tansiyonum yükseliyor, diyabetim çıkmaya başladı.” Hemen horlamayı uyku apneyi sorgulamaya başlıyoruz. Bunlar bizim için emareler. Veya, “unutkan olmaya başladım, dikkat dağınıklığım başladı, çabuk sinirleniyorum, öfkeleniyorum, psikolojim bozuldu, davranış bozukluklarım var, işimde gücümde performans azlığı var” diye veya yakınlarının ifadesi veya hastanın kendi ifadesiyle öyle semptomlarla bize geliyorlar. Bu horlamanın basit mi komplike mi, altında bir uyku apne hastalığı var mı yok mu, bunu araştırmamız önemli. Biz tıp insanları olarak bunu yapıyoruz.

Ne yapıyoruz; hastayı bir takım muayene ve testlerden geçiriyoruz. Öncelikle kan tahlilleri, solunum testleri, göğüs hastalıkları muayenesi, kulak burun boğaz gibi genel muayenelerden geçirdikten sonra, sistemik muayene yaptıktan sonra uyku testine yatırıyoruz. Hasta önceden planlanmış bir şekilde bize geliyor, uyku laboratuarımızda sessiz bir ortamda, özel dizayn edilmiş bir ortamda ona bir takım kablolar bağlanıyor. Kafasına, beyin elektriğini izlemek için, uykunun derecelerini görmek için. Gırtlağına, burnuna, yüzüne, bacaklarına, göğsüne bir takım sensörler, algılayıcılar yerleştiriliyor. Bunlarla, hasta uykuya daldıktan sonra teknisyenimiz tarafından başka bir odada hasta kamerayla ve bilgisayar kaydıyla izleniyor. Biz gece boyunca aşağı yukarı 300-400 dakikalık bir uyku periyodunda hastanın horlaması oluyor mu bunu kaydedebiliyoruz. Bu horlama sırasında nefes kesilebiliyor tabii ki, ne kadar kesiliyor? Yani 10 saniyenin üzerindeki kesilmelerin sayısını ölçüyoruz. 1,5 - 2 dakika olanlar var. Orada hemen teknisyen içeri giriyor ve hastayı uyandırıyor. Test sırasında kaybedilen hastalar var. Kalp krizi geçiren ya da ani ölen hastalar var. Uyku sırasında ölümün çoğu uyku apne hastalığı. Zaten riski burada. Yani uyku apne hastalığı varsa bu horlamanın altında riski nedir; ani ölüm gece. Uzun vadeli kronik riski nedir; önce damarları vuruyor, damarları yıpratıyor bu hastalık. Tansiyon yükselmesi, kalp damar hastalığı, kalp krizleri özellikle genç yaşlarda, serebrovasküler olaylar, beyin damarlarının yıpranması derken vücut yıpranmaya doğru gidiyor. Kilo alımı, obeziteyle beraber dünya kadar hastalık zaten peş peşe geliyor.

Biz bu test sırasında bu apnelerin sayısını, niteliğini ölçüyoruz. Bu apnelerin tıkayıcı tipte mi, beyin kaynaklı santral tipte mi olduğunu da test ediyoruz. Çünkü ikisinin tedavisi çok farklı. Yani santral tipte olanlar beyin kaynaklı, onun tedavisi çok zor. Ama çoğunluk olarak Allah’tan hep tıkayıcı tipte hastalık yakalıyoruz. Ne oluyor peki bu tıkayıcı tipte; dilinizin kökünün gevşeyip, yumuşayıp geriye doğru hava yolu larinks üzerine, gırtlak üzerine çökmesiyle hava pasajı kapanıyor. Oradaki kaslar gevşiyor kendini bırakıyor, hava geçerken titreşim yaratıyor zor geçiyor ve geçemiyor ve horlama ortaya çıkıyor, mekanizma bu. Tabii şöyle bir yanılgı var, izleyenlerimizin ya da insanımızın çoğu şöyle zannediyor; “burun etim var ondan horluyorum, burun kemiğim eğri ondan horluyorum, geniz etim var ondan horluyorum, dik köküm biraz büyük aşağı sarkmış, bademciklerim var ondan horluyorum,” doğrudur bunlar da horlama yapar ama bunlar çok az bir kesim, yüzde 10, yüzde 20’lik diyelim, kabaca söylüyorum. Bunlar bilimsel oranlar değil ama pratik olarak söylüyorum, yüzde 10 veya 20’lik kesimde bu sorunlar. Ve basit horlama çıkıyor testte ve bir KBB ameliyatıyla bunların hepsi düzeltilip tedavi olabiliyor. Ama bizim konuştuğumuz uyku apne çok ciddi bir mesele ve dil köküyle daha aşağıdaki kısımlarla ilgili. Tedavisinde cpap cihazı dediğimiz hava yoluna pozitif basınç yaratan bir cihazla uyuyorlar, özel bir maskeyle beraber bu cihazla uyuyarak tedavi oluyorlar ve risklerden kurtulabiliyorlar.


A9TV Televizyonu Adnan Oktar Harun Yahya Sohbetler Belgeseller A9 TV Yeni Frekansımız: Türksat 3A Uydusu FREKANS: 12524 Dikey Batı Sembol Oranı: 22500


DEVAMINI GÖSTER

Benzer Eserler