Sosyal adalet İslam’ın emri midir? (İzleyici sorusu)

Adnan Oktar’ın 4 Ekim 2017 tarihli A9 TV röportajından


VTR: Sosyal adalet İslam’ın emri midir?

ADNAN OKTAR: Sosyal adalet İslam’ım emri ama hayret edecek şey, bak namazı unutmamışlar. Zekatı unutmuşlar diyelim. Çünkü vasfını değiştirmişler. Diyor ki “karısının altınlarının kırkta biri.” Şimdi ben buna ç diyecektim ama demiyorum yani. Çok münasebetsiz bir açıklama. Ayet açık “ihtiyaçtan artakalan” diyor ne anlamazdan geliyorsun? Nerede görülmüş karının altınlarının kırkta biri? Zaten karısına adam değer vermiyor ki altın alsın ona, yarım görüyor, hayvan görüyor haşa. Gelenekçi Ortodoks İslam anlayışının bir kısmı bu kafada. Bakın, hayret edilecek şekilde bu unutulmuş. Tevrat’ta da var bu İncil’de de var, Kuran’da da var. Bakın Hz. İsa Mesih (as) nasıl yapıyor? Geliyor bir kasabaya “ey falanca ne iş yaparsın?” diyor “ben kayıkla balık tutarım” diyor. “Tamam peşimden gel” diyor adam gidiyor kayığını satıyor, ağlarını satıyor Hz. İsa Mesih (as)’ın peşinden gidiyor. Şimdi bak, ekmekleri bir kabın içine dolduruyorlar, bak fiili uygulama var. Hz. İsa Mesih (as) de talebelerine “gelin” diyor, bölüp veriyor bölüp veriyor hepsine dağıtıyor ekmeği. Görüyor musunuz uygulamayı? Sonra balıklar, “balıkları da getirin” diyor balıkları da bölüyor veriyor ekmeklerin arasına koyuyor. İslam’daki uygulama bu işte. Hristiyanlıkta da aynı Müslümanlıkta da aynıdır bu. Buna velayet sistemi denir yani fiili uygulama. Ve bu farzdır bunun ikinci bir yolu yok. Allah burada, birisi köşeyi dönsün öbürü sürünsün, böyle bir şey yok. Allah “Ben emaneten sana verdim parayı” diyor “dağıt diye verdim” diyor. Adam gidip üstüne çöküp oturuyor. Üstüne otur diye vermiyor. Allah “boynunu, belini, böğrünü her yerini onunla dağlarım” diyor. Böyle bir şey yok. Allah diyor ki “Mal Benim” diyor “Bana ait” diyor “siz fakirsiniz zengin olan Benim” diyor Allah. “Benim verdiğim malı dağıtın Benim kullarıma” diyor Allah. Herkes müminler birbirinin velisi ayet açık. Veli demek, Kuran’da açıklanıyor, her şeyiyle sorumlu olan insan. Hastalığı, yemesi, içmesi, kıyafeti. Sokaktan geçen herhangi bir kişi farz edelim, şimdi asrımızda bakıyoruz değil mi, sokaktan geçen herhangi bir insan baktın üstü-başı berbat, kıyafet almakla mükellefiz. Yemek yemediyse yemek yedirmekle mükellefiz, evi yoksa evimizin bir odasını vermekle mükellefiz. Adamın işine gelmiyorsa dinsizim diyebilir o ayrı mesele. Dindarım diyorsa bunu yapacak. Dinsizse kendi bilir zaten ona bir zorlama yok. Ama dindar bunu yapmakla mükellef.


DEVAMINI GÖSTER