Sayın Adnan Oktar'ın 31 Mayıs 2017 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

A9 TV, 31 Mayıs 2017

 

(Şırnak 23. Sınır Tümen Komutanlığı’ndan kalkan Skorsky tipi askeri helikopter kalkıştan birkaç dakika sonra yüksek gerilim hattına takılmış. 13 askerimizin şehit olduğu söyleniyor.)

Allah gani gani rahmet etsin. Allah şehadetlerini makbul etsin ama garip bir olay. Çünkü gerilim hattı olsun olsun en fazla 10 metre yükseklikte olur. 10 metre yükseklikte helikopterin ne işi var? İnşaAllah bir hayır haber gelir. Bir acayiplik var. Allah annelerine, babalarına uzun ömür versin. Sağlık, sıhhat, afiyet versin. Cenab-ı Allah’ın kaderinde onların o anda şehit olması var. Allah’ın emri hiç şaşmaz kanun olarak yerine gelir. Tel olmaz da başka bir şey olur. Ama illaki olur.

 

Askeri Helikopterlerimizin Hepsinde Engel Tespit Sistemi Olması Gerekir.

Şimdi bu Güneydoğu’daki helikopterimizin engel tespit sistemi yokmuş, engel tespit sistemi yok. Bunun yurtdışından alınıp tüm helikopterlere takılması gerekiyor. Bunun bir an önce yapılması lazım. Engel tespit sistemi olmayan helikoptere binilmez. Mesela Şırnak’ta düşen helikopter Cougar tipi. Bu Cougar tipinde engel tespit sistemi yok. Helikopterde şehit olan askerlerimiz arasında 15 Temmuz günü Doğu ve Güneydoğu’da darbeye karşı en etkili tutumu sergileyen muhterem Tümgeneral Aydoğan Aydın var. Kabadayıların seçkin aslanı, yiğidi. Ve ayrıca kadın Yarbayımız var, Songül Yakut. O da yiğitler yiğidi. Allah gani gani rahmet etsin. Biz onların şehadetinden sevinç duyuyoruz, iftihar ediyoruz. Allah bize de nasip etsin diye gece gündüz dua ediyoruz. Onur duyuyoruz onların şehadetinden. Müşrikler ondan rahatsız olur, Allah’ın kaderinden rahatsız olur, Allah’ın verdiği şereften rahatsız olur. Onu bela gibi görür, felaket gibi görür. Şehadet sevinçtir, nimettir. Allah seçtiği kullarına nimet olarak sunar. Cennet nimetidir. Kuran’ın hükmü bu. Allah şehadetlerini makbul etsin, kabul etsin, meşhur etsin. Onlar nurlandılar, Allah bizlere de onların nurundan nasip etsin.

Yalnız bu tele çarpma işi çok oluyor. 25 yılda 8 helikopter kazası meydana geldi bu tele çarpmadan kaynaklanan. Bu olaylarda 34 askerimiz şehit oldu, 9 askerimiz de yaralandı. Yerden rahatlıkla görebiliyoruz. Çünkü direkleri gördüğümüz için direklerin arasında teller açıkça görülüyor. Şimdi yükseldiklerinde yerdeki o direkler görünmediği için teller de o kadar fark edilmiyor çok ince olduğu için teller bir de bulut mulut dumanlı hava falan oluyor fark edilmiyor. Fakat bunun cihazı var yani o cihazların alınması çok önemli. Cihaz hemen haber veriyor bir engel tel falan olduğunda. Mesela “Karşıda tel var dikkat et” diyor. Helikopterlere bu aletin takılması gerekiyor bir an önce. Hatta helikopterler çarpmasın diye bu Güneydoğu’da elektrik tellerinin üzerine kırmızı veya parlak renkte toplar takıldı, fosforlu, dikkat çeksin de yanaşmasınlar diye. Bir de ayrıca bu yüksek gerilim hatlarının direkleri de boyandı renkli boyalarla dikkat çeksin diye ama buna rağmen oluyor. O zaman nedir çözüm? Bir kere olduğu yerde çok yükselmesi lazım helikopterin kalktıktan sonra yani yükselebildiği kadar yükselmesi gerekiyor. Ve en önemlisi engeli bildiren alet takılması gerekiyor. “Karşıda tel var” yahut “şu tür engel var” diye bildirecek.

 

Şırnak Şenoba 'daki Kazada Şehit Olan Pilotumuzun Da Kanında İnceleme Yapılsın. Herhangi Bir Dikkat Dağıtıcı İlaç Verilmiş Mi İncelensin

Yalnız bu helikopter tabii o tellere takılma işini dilim varmıyor ama bir oyun olabilir bu. O gerçekten tel mi? Olayı tele mi çevirdiler bazıları? Yahut tele doğru onu kim yönlendirdi helikopteri? Tele doğru kim yönlendirdi? Helikopteri kullanan insanın dikkatini dağıtacak ilaç vermiş olabilirler. Tel nasıl görünmez? 10 metre bile yok tel. Hiç kimse helikopterle tele dalmaz. Bunda bir acayiplik var. Helikopter bilmez mi? Çok acayip yükselir helikopter. Ne dağa çarpar, ne tele çarpar. Ama bir ilaç verirseler hipnotik bir ilaç, aklı gider. Teli meli hiçbir şeyi görmez. Olayı bir kontrol etmek lazım. Adli tıp, pilotu incelesin. Kanında kimyasal var mı ona baksınlar. Hipnotik bir ilaç verilmiş olabilir.

 

(Diyarbakır’ın altı ilçesinde yürütülen operasyonlarda bugün çıkan çatışmada üç güvenlik görevlimiz şehit oldu.)

Hepsi de aslan gibi. Cenab-ı Allah bu zorlu imtihan alanından onları almış. Çok büyük bir kolaylık. Hep özlem içindeyiz Allah bizlere de nasip etsin diye. Ne büyük şeref, ne büyük güzellik, ne büyük onur. Allah annelerine, babalarına uzun ömür nasip etsin. Güzel bir sabır, sabr-ı cemil nasip etsin. İttihat-ı İslam için Cenab-ı Allah zemin hazırlıyor. Şehit çoğalınca hakimiyet de çoğalıyor. Tarihin her devrinde öyle olmuş. Şehitle orantılı olmuş. İşte Allah’ın bir kanunu. Türkiye çok büyük olacak, onun alameti. Ama PKK’ya en büyük darbe fikirle olur. Yani mesela çocuğu götürüyorsun ilkokuldan, ortaokuldan, liseden sonra imtihana sokuyorsun. Diyor ki, “Ben mühendis olmak istiyorum.” İmtihana giriyor, mühendis oluyor. Eğitiliyor mühendis oluyor, eğitiliyor doktor oluyor, eğitiliyor PKK’lı oluyor, eğitiliyor Müslüman oluyor. Sen adamı eğitirsen PKK’lıyı başlangıçta durdurursun Müslüman yaparsın. Gelin eğitelim diyoruz. Darwinist eğitimi durdurun diyoruz. Darwinist, materyalist eğitim komünist eğitimin başlangıcıdır. Bir adamı komünist yapmak istiyorsan önce Darwinist, materyalist yapman gerekir. Devletin Milli Eğitim Bakanlığı’nın imkanlarıyla kitap bastırılıyor, Darwinist, materyalist eğitim yapılıyor cayır cayır. Hiçbir hoca, hiçbir alim bu konuda açıklama yapmıyor. Böyle bir tehlike ve yanlışlık var demiyor. Kendi aralarında bir kısmı boş, bir kısmı da işte gerekli ama acil olmayan konular anlatıyorlar. Bir kısmı da gerçekten faydalı önemli şeyler anlatıyor ama en önemli konu şu an iman hakikatleri, Kuran mucizeleridir ve Darwinist, materyalist eğitimin durdurulmasıdır. PKK’ya en büyük darbe bu olur, mahvolurlar. Bütün Avrupa’daki Marksist hareketler hepsi mahvolur. Yüz ülkenin üstünde PKK’yı destekleyenlerin sayısı. Yaklaşık yüz otuz ülke falan destekliyor PKK’yı. Hepsi darmaduman olur çünkü adamın dinini ortadan kaldırmış olacaksın. Darwinizm’in, materyalizmin devlet cesaretle üstüne gitsin. Hükümet geç kaldı, gereksiz çekiniyor. Altından kalkamam zannediyorlar. Altından kalkamayacağını zannedersen adam daha da azar, daha da atağa geçer. Kendine güvendiğini göster. Darwinizm’in, materyalizmin üstüne git. Allah senin yanında, biz de yardımcı olacağız.

 

Şehit Olmayı Felaket Olan Görenler Kaderi Takdir Edemiyor Demektir

Şehitliği, şehit olmayı felaket gibi gösterenler PKK’nın ekmeğine yağ sürmüş olurlar. PKK neden askerleri şehit ediyor? Felaket kabul edilsin, insanların morali bozulsun, ağlasınlar, üzülsünler, yas tutsunlar, hayatları kararsın, müzik olmasın, eğlence olmasın, hayat bir kabusa dönsün, gece gündüz ahu eninler ortalığı kaplasın, her Allah’ın günü matem olsun, bunu istiyorlar. Zaten PKK’nın istediği bu. Kardeşim tam tersine çevir her gün düğün, her gün bayram. Şehadet şereftir, asalettir, güzelliktir, nimettir. Şu an Cenab-ı Allah bana nasip etse sevincimden göklere değil mi uçmak isterim. Ne güzel nime. Ne var dünyada? Sen kaldın da ne oldu? Mesela matem tutanlara hayret ediyorum sen kaldın ne kazanıyorsun? O, zevk içinde, sefa içinde, güzellik içinde Allah’ın cennetinde sevinç içinde. Sen burada kaldın da ne kazandın? O senin haline ağlar, o senin haline ağlar. Ağlanması gereken varsa sensin. Onun halinin neyine ağlıyorsun sen onun? Sonsuz hayata kavuşmuş daha ne istiyorsun? Sonsuz cennet hayatına kavuşmuş.

Peygamberimiz (sav) diyor ki bak “Ölü için yas tutmak insanı küfre sürükler” diyor küfre “kafir olur” diyor. “Ölü için yas tutan kafir olur” diyor “küfre sürükler” diyor. Müslim’de sahih Müslim’de sahih hadis kitabı. Bu ölü de değil ayrıca şehit olmuş daha ne istiyorsun? Daha ne istiyorsun? Resulullah (sav) diyor ki, Tırmizi’de “Sizden biriniz karınca ısırmasından ne kadar acı duyarsa şehit olan kimse de ölümden ancak o kadar acı duyar.” Karınca dişlemeye çalışır ya belli belirsiz insanın elini kaşıntı gibi bir şey oluyor ya “Hafif bir kaşıntı gibidir” diyor o kadar “belli belirsiz.” Ondan da haberi bile olmaz ayrıca. “Allah bize de nasip etsin elhamdülillah ne güzel olmuş, Allah şehadet makamı vermiş” diyeceğine “büyük bir felakete uğradık” diyor. “Çok büyük bir felakete uğradık” diyor “hep beraber ağlayalım” diyor “kapatın radyoları, televizyonları” diyor “yasa girelim” diyor. Bak Peygamber (sav) “Ölü için yas tutan küfre düşer” diyor. Müslim’de “Ölü için yas tutmak insanı küfre sürükler” diyor. “Sürüklenme şeklinde küfre gider” diyor.

 

Kuran'ı Bilmeyenler Kuran'da Kadına Tanınan Geniş Hak Ve Özgürlükleri De Bilmiyorlar

Kuran’da hep erkeklere hitap vardır “Kadınlara şöyle hizmet edeceksiniz, böyle hizmet edeceksiniz” bütün emirler hep erkekleredir. “Onlara para vereceksiniz, ev vereceksiniz, evinizden çıkartmayacaksınız, onlara kötü söz söylemeyeceksiniz, güzellikle ayrılacaksınız, ayrılırsanız da eza etmeyeceksiniz.” Bütün hükümler erkekler içindir. “Kuran’da hep erkeklere hitap” diyor. Kardeşim tamam da Allah kadına hizmet için erkeğe emir veriyor. Kadına nasıl hizmet edileceğinin talimatlarını veriyor erkeğe. O da diyor ki “Bak” diyor “hiç kadınlardan bahsetmiyor” diyor. Kadına Allah emir veriyorsa “Kadınlara hizmet et” diye “para ver, destekle, yardımcı ol” diye emrediyorsa kadını en güzel şekilde korumuş olmuyor musun?

Kuran’a göre mesela erkek karısından boşanıyor kadın da kocasından boşanıyor. Kadın kocasına bakmak durumunda mı boşandıktan sonra? Değil. Erkek? Erkek kadına bakmak mecburiyetinde. Kadın ayrılıyor, kadına ev bulmak mecburiyetinde ve onu en iyi şekilde geçindirmek mecburiyetinde. Sen diyorsun ki “Erkeğe” burada tabir açıklama erkeğe yönelik. Allah kadının rahatı için, huzuru için, refahı için ona bakma emrini veriyor erkeğe. Mesela Nisa Suresi var. Nisa; kadın demektir. “Sure var mı?” diyor işte kadın suresi. Nisa Suresi kadın suresi. Kadınlara verilen özgürlükler anlatılır o ayetlerde ve hakları anlatılır.

 

Allah Şehitliği Kuran'da Övüyor Ve Nimet Olarak Söylüyor

Daha önce şehadeti bela gibi gösteriyorlardı Türkiye’de. Hep felaket haberleri işte “Evlere ateş düştü, yüreklere ateş düştü, mahvolduk yandık bittik.” Ben şehadetin güzelliğini anlata anlata anlata millete şehadeti geniş çaplı sevdirdim bilmeyenlere. Ve millet bak 15 Temmuz’da şehadet için can attı ve seve seve Allah için şehit oldular. Çünkü fırsat bu fırsat dediler. Şehadetin güzelliğini gün geçtikçe daha da iyi anlıyorlar. Anlayamıyorum, dünyada kalanlar sanki büyük bir bal küpünde kalmışlar gibi. Burada sürünüyorsun, sürünüyorsun. O ağlayıp şehadeti bela gibi gösterenlere diyorum. Bilgisizliğinden söylüyor bir kısmı, bir kısmı da fitne için söylüyor. Bilgisizliğinden söyleyenlere bilgilendirme esastır. Ama fitne için kirli kafasından dolayı söyleyenlere de Allah bela verecektir ahirette. Çünkü bak Peygamber (sav) “Müşrik olurlar” diyor şirk “kafir olurlar” diyor. Sanki canı o verdi, o beden ona ait sanki bedenin sahibi, ruhun da sahibi gibi. Sana ne? Bedeni veren kim? Allah. Ruhu veren kim? Allah, Kaderi yaratan kim? Allah. Sana mı soracak Allah? Ve güzel bir alışla almış ölüm de değil şehadet, o sağlam o. Ama ölümde belli değil nereye gideceğin. Şehadette sağlam net yani.

 

Şırnak'taki Helikopter Kazasında Kuşkulu Yönler Var. Fetö İddianamesini Hazırlayan Savcımızın Da Kazası Şüpheliydi. Hepsi İyi İncelenmeli

Yalnız bu işler tabii biraz beni kuşkulandırıyor. Mesela bu FETÖ iddianamesini hazırlayan savcımız, kahraman yiğidimiz trafik kazasında şehit oldu. Bu bana biraz karanlık geliyor bu iş. Askerlerimiz peş peşe zehirlendiler. Mesela bu 15 Temmuz’da Doğu ve Güneydoğu’da darbeyi etkisiz hale getiren generallerdi bu general hepsi şehit oldu generallerin. Bir acayiplik var. Şüphe gözüyle bakılması lazım.

 

Cennette İstediğimiz, En Çok Hoşumuza Giden Her Şey En Güzel Haliyle Olacak

Şimdi biz burada ne istiyoruz? Dışarı çıkıyoruz işte en hoşumuza giden nedir? Benim en hoşuma giden kadınları çok seviyorum ben Allah’ın tecellisi olarak. Mesela müzik vardır cennette her yerde müzik vardır, güzel suretler vardır, güzel binalar vardır, güzel vasıtalar vardır. Atlar var mesela develer var ama hepsi uçan, uçan deve. Peygamberimiz (sav) mesela söylüyor “Kristal develer var kristal renginde. Kırmızı yakuttan atlar var.” Yakuttan ama canlı. Şeffaf, iç organı yok, konuşuyor, uysal at. Ama bildiğin yakut, yakut gibi parlıyor. İstediğin yere gider ama diyor bak Cenab-ı Allah “İstediğiniz her şey” diyor. Aklından geçirmesiyle derhal yaratılır. Hayal gücündedir her şey istediğin yere istediğin an gidersin. Bunu Allah bize rüyada gösteriyor şu an, değil mi? Mesela uçmak istiyoruz uçuyoruz. Mesela araba kullanmak istiyoruz kullanıyoruz. Ehliyeti olmayan gayet güzel araba kullanıyor rüyada. Mesela müzik aleti kullanmayı bilmiyor mükemmel keman çalıyor ağlatıyor kemanı rüyasında. Ud çalıyor, sürat teknesiyle geziyor. Tekneyle ilgili bir eğitimi var mı? Yok. Mesela uçak çok güzel uçak kullanıyor havada. İstediği dilde konuşuyor İngilizce de konuşuyor cayır cayır, rüyasında konuşuyor yabancı dilde. Yabancı birisi geliyor şakır şakır konuşuyor. İspanyolcaysa mesela “Ben İspanyol’um” diyor şakır şakır konuşuyor “ben İspanyolca bilmiyorum” demiyor. Anında konuşuyor İspanyolca. Ölüm de bu rüyadakinden çok daha keskin görüntüdür. O da bir ölüm şeklidir rüyadaki de bir ölüm şeklidir ama görüntü fludur daha fludur. Şuur da daha fludur. Ölümde görüntü de daha nettir şuur da daha nettir. “Artık görüş keskinleşmiştir” diyor Allah ayette şeytandan Allah’a sığınırım. Duyular keskinleşiyor daha keskin oluyor.

 

(“Şeytan nasıl bir varlıktır?” sorusuna cevap)

Cin görünümünde yani cin. Normalde tipsizdir görüntüsü çok korkunçtur ama güzel bir görüntü alabilir isterse. Mesela hayvan şekline girebilir, akrep şekline girebilir, kedi köpek şekline girebilir. Mesela bir karga falan görünümüne girebilir. Onun öyle bir sorunu olmaz. Ama iman edenlerin üzerine bir etkisi yok, çok zayıftır etkisi. Nefis de öyle köle gibidir. Mesela “Dur” dedin mi durur. Adam diyor “Dayanamadım” diyor. Kardeşim sen emir verdiğinde nasıl durmaz? Mesela öfkelendin “Sakin ol” dersin zıng durur. Mesela bir şeye elini uzatıyor “Dur” dersin durur. Bir şey yapacak “Yapma” dersin yapmaz. Dinler seni nefis tamamen boyun eğmiş vaziyettedir. Zayıf irade de bu kötü noktaya gider. Şeytan da ancak fısıldıyor “Hadi oradan” dersin işine bakarsın.

 

80'lerin Başında Darwinizmin Geçersizliğini İlmen Ortaya Koymamız Türkiye'de Sağın Felsefi Zemininin Çok Güçlü Gelişmesine Vesile Oldu

Darwinizm’e biz göz açtırmadık Türkiye’de. Erken safhada kafasını ezdik. 1980’lerde zaten atak yapacaktı asıl komünizm. Komünist atak asıl o zaman bekleniyordu. 12 Eylül’den sonra, askeri darbeden sonra normalde Komünizmin tırmanması gerekiyordu. Çünkü askeri darbeler komünizmi daha da geliştirir. Daha güçleniyor ülkelerde mesela Şili’de şurada burada falan. Nerede darbe olduysa onu faşist hareket olarak gördüğü için kitleler genellikle reaksiyon olarak komünizme kayarlar. Komünizm gelişecekti. Ama 86’lardan itibaren özellikle bir buldozer harekatı yapıldı ilimle irfanla. Darwinizm fındıkkabuğu gibi ezildi pestil haline getirildi. Ot balyası gibi balyaladık paketledik ve müthiş bir iman hareketi başlatıldı milyonlarca kitap dağıtıldı. Türkiye’de sağ tırmandı tabii. Sağ hükümet için de hazır temel, güçlü bir ideoloji meydana geldi. Hükümetlerin sağlam bir ideolojisi olmasa hükümet ayakta duramıyor. Mesela Adnan Menderes hükümetinin sağlam ideolojisi yoktu. Marksist, komünist düşünceye karşı, Darwinizm’e karşı güçsüzdü. Abdülhamit devrinden itibaren güçsüzdü. Hep sürekli solun karşısında mağlup oldular Abdülhamit’ten sonra. O güçsüzlük devam ederken işte 86’lardan sonra muazzam bir atak meydana geldi ve sol garibanlaştı, ezildi, büzüldü, kazındı ve yok oldu. Mesela CHP ancak solun en sağında hayatta olacak şekle geldi. Doğu Perinçek diyor “Adnan Oktar ve ekibi” diyor “Anadolu’yu karış karış gezdiler. Her yerde Darwinizm’in geçersizliğini anlattılar, Materyalist felsefeyi ezdiler. Dolayısıyla” diyor “Komünizme hayat hakkı bırakmadılar” diyor. “Ve AK Parti’nin iktidar olmasının önünü sonuna kadar açtılar ve AK Parti hükümetine tabanda felsefi zemin hazırladılar” diyor doğru söylüyor. Ve tepmez devrilmez bir sağ hakimiyeti Türkiye’de sağlanmış oldu. Şimdi bize muhalif konuşanlar bile bizim sayemizde imanlarını muhafaza edebiliyorlar. Sıkıştıklarında Darwinizm konusunda bizim kitaplarımızı okuyorlar. İman bunalımına girdiklerinde bizim kitaplarımızı okuyorlar. Ama tabii yine gelenekçi Ortodoks sistemin etkisi altındalar. Fakat onu kötü niyetle yapmıyorlar. Çünkü yüzyıllardan beri bu eğitim yapılmış kromozomlarına işlemiş artık.



DEVAMINI GÖSTER

Benzer Eserler